Mealler

"Efendim! Bana yönetim verdin ve sözlerin yorumunu öğrettin!" "Gökleri ve yeryüzünü Yoktan Yaratan! Dünyada ve sonsuz yaşamda, benim dostum Sensin. Beni, teslim olmuş durumda öldür ve erdemli olanlar arasına beni de al!"

İşte bunlar, sana bildirdiğimiz gizli gerçeklerin haberlerindendir. Oysa onlar dalavere çevirmek için topluca sözleştiklerinde, sen yanlarında değildin.

Sen, ne denli çok istesen de insanların çoğu inanmaz.

Oysa onlardan bir karşılık da istemiyorsun. O, evrenler için yalnızca bir öğretidir.

Göklerde ve yeryüzünde nice kanıtlar vardır; yüzlerini çevirerek yanlarından geçip giderler.

Onların çoğu da Allah'a ortaklar koşmadan inanmaz.

Sonunda, karabasan gibi çöken bir yıkımın, Allah'tan gelmeyeceğine veya beklemedikleri bir sırada, evrenlerin sonunun ansızın gelmeyeceğine ilişkin güvenceleri mi var?

De ki: "Benim yolum budur. Ben ve beni izleyenler, tam bir bilinçle Allah'a çağırırız. Çünkü Allah, tüm yakıştırmalardan ayrıktır. Ve ben, ortaklar koşanlar arasında değilim!"

Senden önce de kentlerin halkı arasından, kendilerine bildirdiğimiz adamlardan başkasını göndermedik. Yeryüzünde dolaşıp da öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakmıyorlar mı? Sorumluluk bilinci taşıyanlar için, Sonsuz Yaşam Ülkesi, kesinlikle daha iyidir. Yine de aklınızı kullanmayacak mısınız?

Öyle ki, elçiler umutlarını yitirdiklerinde ve yalancı çıkarıldıklarını düşündüklerinde, yardımımız geldi ve dilediğimiz kimseler kurtarıldı. Cezamız ise suçlular toplumundan geri çevrilmez.

Gerçek şu ki, onların kısa öykülerinde, sağduyulu olanlar için bir ders vardır. Uydurulmuş bir söz -hadis- değildir. Tam tersine, hem ellerinde bulunanı doğrular hem de her şeyi ayrıntılı olarak açıklar. İnanan bir toplum için de yol gösteren ve rahmettir.