Mealler
Diyanet İşleri - Abese Suresi - Mealler
Takip | Sure Ayetler | Meal |
---|---|---|
Abese 1. Ayet
1. Ayet
Diyanet İşleri
(1-2) Kendisine o ama geldi diye Peygamber yüzünü ekşitti ve öteye döndü.
|
Diyanet İşleri
(1-2) Kendisine o ama geldi diye Peygamber yüzünü ekşitti ve öteye döndü. |
|
Abese 2. Ayet
2. Ayet
Diyanet İşleri
(1-2) Kendisine o ama geldi diye Peygamber yüzünü ekşitti ve öteye döndü.
|
Diyanet İşleri
(1-2) Kendisine o ama geldi diye Peygamber yüzünü ekşitti ve öteye döndü. |
|
|
Diyanet İşleri
(Ey Muhammed!) Ne bilirsin, belki de o arınacak, |
|
|
Diyanet İşleri
Yahut öğüt alacak da bu öğüt kendisine fayda verecek. |
|
|
Diyanet İşleri
Kendini muhtaç hissetmeyene gelince; |
|
|
Diyanet İşleri
Sen, ona yöneliyorsun. |
|
|
Diyanet İşleri
(İstemiyorsa) onun arınmamasından sana ne! |
|
Abese 8. Ayet
8. Ayet
Diyanet İşleri
(8-10) Allah'a karşı derin bir saygıyla korku içinde koşarak sana geleni ise bırakıp, ona aldırmıyorsun.
|
Diyanet İşleri
(8-10) Allah'a karşı derin bir saygıyla korku içinde koşarak sana geleni ise bırakıp, ona aldırmıyorsun. |
|
Abese 9. Ayet
9. Ayet
Diyanet İşleri
(8-10) Allah'a karşı derin bir saygıyla korku içinde koşarak sana geleni ise bırakıp, ona aldırmıyorsun.
|
Diyanet İşleri
(8-10) Allah'a karşı derin bir saygıyla korku içinde koşarak sana geleni ise bırakıp, ona aldırmıyorsun. |
|
Abese 10. Ayet
10. Ayet
Diyanet İşleri
(8-10) Allah'a karşı derin bir saygıyla korku içinde koşarak sana geleni ise bırakıp, ona aldırmıyorsun.
|
Diyanet İşleri
(8-10) Allah'a karşı derin bir saygıyla korku içinde koşarak sana geleni ise bırakıp, ona aldırmıyorsun. |
|
|
Diyanet İşleri
Hayır, böyle yapma! Çünkü bu (Kur'an) bir öğüttür. |
|
|
Diyanet İşleri
Dileyen ondan öğüt alır. |
|
Abese 13. Ayet
13. Ayet
Diyanet İşleri
(13-16) O, şerefli ve sadık yazıcı meleklerin elindeki yüksek, tertemiz ve çok değerli sahifelerdedir.
|
Diyanet İşleri
(13-16) O, şerefli ve sadık yazıcı meleklerin elindeki yüksek, tertemiz ve çok değerli sahifelerdedir. |
|
Abese 14. Ayet
14. Ayet
Diyanet İşleri
(13-16) O, şerefli ve sadık yazıcı meleklerin elindeki yüksek, tertemiz ve çok değerli sahifelerdedir.
|
Diyanet İşleri
(13-16) O, şerefli ve sadık yazıcı meleklerin elindeki yüksek, tertemiz ve çok değerli sahifelerdedir. |
|
Abese 15. Ayet
15. Ayet
Diyanet İşleri
(13-16) O, şerefli ve sadık yazıcı meleklerin elindeki yüksek, tertemiz ve çok değerli sahifelerdedir.
|
Diyanet İşleri
(13-16) O, şerefli ve sadık yazıcı meleklerin elindeki yüksek, tertemiz ve çok değerli sahifelerdedir. |
|
Abese 16. Ayet
16. Ayet
Diyanet İşleri
(13-16) O, şerefli ve sadık yazıcı meleklerin elindeki yüksek, tertemiz ve çok değerli sahifelerdedir.
|
Diyanet İşleri
(13-16) O, şerefli ve sadık yazıcı meleklerin elindeki yüksek, tertemiz ve çok değerli sahifelerdedir. |
|
|
Diyanet İşleri
Kahrolası (inkarcı) insan! Ne nankördür o! |
|
|
Diyanet İşleri
Allah, onu hangi şeyden yarattı? |
|
Abese 19. Ayet
19. Ayet
Diyanet İşleri
Az bir sudan (meniden). Onu yarattı ve ona ölçülü bir şekil verdi.
|
Diyanet İşleri
Az bir sudan (meniden). Onu yarattı ve ona ölçülü bir şekil verdi. |
|
|
Diyanet İşleri
Sonra ona yolu kolaylaştırdı. |
|
|
Diyanet İşleri
Sonra onu öldürdü ve kabre koydu. |
|
|
Diyanet İşleri
Sonra, dilediği vakit onu diriltir. |
|
Abese 23. Ayet
23. Ayet
Diyanet İşleri
Hayır, hayır o, Allah'ın kendisine emrettiğini yerine getirmedi. (İman etmedi.)
|
Diyanet İşleri
Hayır, hayır o, Allah'ın kendisine emrettiğini yerine getirmedi. (İman etmedi.) |
|
|
Diyanet İşleri
Her şeyden önce insan, yediği yemeğine bir baksın! |
|
|
Diyanet İşleri
Gerçekten biz, yağmuru bol bol yağdırdık. |
|
|
Diyanet İşleri
Sonra toprağı, iyiden iyiye yardık! |
|
Abese 27. Ayet
27. Ayet
Diyanet İşleri
(27-32) Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık.
|
Diyanet İşleri
(27-32) Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık. |
|
Abese 28. Ayet
28. Ayet
Diyanet İşleri
(27-32) Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık.
|
Diyanet İşleri
(27-32) Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık. |
|
Abese 29. Ayet
29. Ayet
Diyanet İşleri
(27-32) Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık.
|
Diyanet İşleri
(27-32) Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık. |
|
Abese 30. Ayet
30. Ayet
Diyanet İşleri
(27-32) Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık.
|
Diyanet İşleri
(27-32) Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık. |
|
Abese 31. Ayet
31. Ayet
Diyanet İşleri
(27-32) Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık.
|
Diyanet İşleri
(27-32) Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık. |
|
Abese 32. Ayet
32. Ayet
Diyanet İşleri
(27-32) Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık.
|
Diyanet İşleri
(27-32) Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık. |
|
Abese 33. Ayet
33. Ayet
Diyanet İşleri
(33-37) Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır.
|
Diyanet İşleri
(33-37) Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır. |
|
Abese 34. Ayet
34. Ayet
Diyanet İşleri
(33-37) Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır.
|
Diyanet İşleri
(33-37) Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır. |
|
Abese 35. Ayet
35. Ayet
Diyanet İşleri
(33-37) Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır.
|
Diyanet İşleri
(33-37) Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır. |
|
Abese 36. Ayet
36. Ayet
Diyanet İşleri
(33-37) Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır.
|
Diyanet İşleri
(33-37) Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır. |
|
Abese 37. Ayet
37. Ayet
Diyanet İşleri
(33-37) Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır.
|
Diyanet İşleri
(33-37) Kişinin kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçacağı gün kulakları sağır edercesine şiddetli ses geldiği vakit, işte o gün onlardan herkesin kendini meşgul edecek bir işi vardır. |
|
|
Diyanet İşleri
O gün birtakım yüzler vardır ki pırıl pırıl parlarlar, |
|
|
Diyanet İşleri
Gülerler, sevinirler. |
|
|
Diyanet İşleri
O gün nice yüzler de vardır ki, toz toprak içindedirler. |
|
|
Diyanet İşleri
Onları bir siyahlık bürür. |
|
|
Diyanet İşleri
İşte onlar, kafirlerdir, günaha dalanlardır. |
İletişime Geçin
Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.
Henüz Üye Değil misiniz?
Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.