Mealler
Diyanet İşleri - Neml Suresi - Mealler
Takip | Sure Ayetler | Meal |
---|---|---|
|
Diyanet İşleri
Ta-Sin. Bunlar Kur'an'ın, apaçık bir kitabın ayetleridir. |
|
Neml 2. Ayet
2. Ayet
Diyanet İşleri
(2-3) Kur'an, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahirete de kesin olarak inanan mü'minler için bir hidayet rehberi ve bir müjdedir.
|
Diyanet İşleri
(2-3) Kur'an, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahirete de kesin olarak inanan mü'minler için bir hidayet rehberi ve bir müjdedir. |
|
Neml 3. Ayet
3. Ayet
Diyanet İşleri
(2-3) Kur'an, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahirete de kesin olarak inanan mü'minler için bir hidayet rehberi ve bir müjdedir.
|
Diyanet İşleri
(2-3) Kur'an, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahirete de kesin olarak inanan mü'minler için bir hidayet rehberi ve bir müjdedir. |
|
Neml 4. Ayet
4. Ayet
Diyanet İşleri
Şüphesiz, ahiret hayatına inanmayanların işlerini biz kendilerine güzel göstermişizdir de o yüzden bocalayıp dururlar.
|
Diyanet İşleri
Şüphesiz, ahiret hayatına inanmayanların işlerini biz kendilerine güzel göstermişizdir de o yüzden bocalayıp dururlar. |
|
Neml 5. Ayet
5. Ayet
Diyanet İşleri
Onlar, azabın en kötüsü kendilerine has olan kimselerdir. Onlar ahirette en çok ziyana uğrayanlardır.
|
Diyanet İşleri
Onlar, azabın en kötüsü kendilerine has olan kimselerdir. Onlar ahirette en çok ziyana uğrayanlardır. |
|
Neml 6. Ayet
6. Ayet
Diyanet İşleri
Şüphesiz bu Kur'an sana, hüküm ve hikmet sahibi, hakkıyla bilen Allah tarafından verilmektedir.
|
Diyanet İşleri
Şüphesiz bu Kur'an sana, hüküm ve hikmet sahibi, hakkıyla bilen Allah tarafından verilmektedir. |
|
Neml 7. Ayet
7. Ayet
Diyanet İşleri
Hani Musa, ailesine, "Ben bir ateş gördüm, ondan size bir haber, yahut ısınasınız diye bir kor ateş getireceğim" demişti.
|
Diyanet İşleri
Hani Musa, ailesine, "Ben bir ateş gördüm, ondan size bir haber, yahut ısınasınız diye bir kor ateş getireceğim" demişti. |
|
Neml 8. Ayet
8. Ayet
Diyanet İşleri
(Musa) Ateşe varınca ona şöyle seslenildi: "Ateşin başındaki de çevresindekiler de kutlu olsun! Alemlerin Rabbi olan Allah, eksikliklerden uzaktır."
|
Diyanet İşleri
(Musa) Ateşe varınca ona şöyle seslenildi: "Ateşin başındaki de çevresindekiler de kutlu olsun! Alemlerin Rabbi olan Allah, eksikliklerden uzaktır." |
|
Neml 9. Ayet
9. Ayet
Diyanet İşleri
"Ey Musa! Gerçek şu ki, ben mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah'ım."
|
Diyanet İşleri
"Ey Musa! Gerçek şu ki, ben mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah'ım." |
|
Neml 10. Ayet
10. Ayet
Diyanet İşleri
"Değneğini at." (Musa değneğini attı.) Onu yılanmış gibi hareket eder görünce, dönüp ardına bakmadan kaçtı. (Allah, şöyle dedi): "Ey Musa, korkma! Benim katımda peygamberler korkmazlar."
|
Diyanet İşleri
"Değneğini at." (Musa değneğini attı.) Onu yılanmış gibi hareket eder görünce, dönüp ardına bakmadan kaçtı. (Allah, şöyle dedi): "Ey Musa, korkma! Benim katımda peygamberler korkmazlar." |
|
Neml 11. Ayet
11. Ayet
Diyanet İşleri
"Ancak kim zulmeder de sonra (yaptığı) kötülüğün yerine iyilik yaparsa bilsin ki şüphesiz ben çok bağışlayıcıyım, çok merhamet edenim."
|
Diyanet İşleri
"Ancak kim zulmeder de sonra (yaptığı) kötülüğün yerine iyilik yaparsa bilsin ki şüphesiz ben çok bağışlayıcıyım, çok merhamet edenim." |
|
Neml 12. Ayet
12. Ayet
Diyanet İşleri
"Elini koynuna sok; Firavun'a ve onun kavmine gönderilen dokuz mucizeden biri olarak, kusursuz bembeyaz olarak çıksın. Çünkü onlar fasık bir kavimdir."
|
Diyanet İşleri
"Elini koynuna sok; Firavun'a ve onun kavmine gönderilen dokuz mucizeden biri olarak, kusursuz bembeyaz olarak çıksın. Çünkü onlar fasık bir kavimdir." |
|
Neml 13. Ayet
13. Ayet
Diyanet İşleri
Nitekim ayetlerimiz kendilerine gerçeği gösterecek biçimde gelince, "Bu apaçık bir sihirdir" dediler.
|
Diyanet İşleri
Nitekim ayetlerimiz kendilerine gerçeği gösterecek biçimde gelince, "Bu apaçık bir sihirdir" dediler. |
|
Neml 14. Ayet
14. Ayet
Diyanet İşleri
Kendileri de bunların hak olduklarını kesin olarak bildikleri halde, sırf zalimliklerinden ve büyüklük taslamalarından ötürü onları inkar ettiler. Ama bozguncuların sonunun nasıl olduğuna bir bak!
|
Diyanet İşleri
Kendileri de bunların hak olduklarını kesin olarak bildikleri halde, sırf zalimliklerinden ve büyüklük taslamalarından ötürü onları inkar ettiler. Ama bozguncuların sonunun nasıl olduğuna bir bak! |
|
Neml 15. Ayet
15. Ayet
Diyanet İşleri
Andolsun! Biz Davud'a ve Süleyman'a ilim verdik. Onlar, "Hamd, bizi mü'min kullarının birçoğundan üstün kılan Allah'a mahsustur" dediler.
|
Diyanet İşleri
Andolsun! Biz Davud'a ve Süleyman'a ilim verdik. Onlar, "Hamd, bizi mü'min kullarının birçoğundan üstün kılan Allah'a mahsustur" dediler. |
|
Neml 16. Ayet
16. Ayet
Diyanet İşleri
Süleyman, Davud'a varis oldu ve, "Ey insanlar, bize kuş dili öğretildi ve bize her şey verildi. Şüphesiz bu, apaçık bir lütuftur" dedi.
|
Diyanet İşleri
Süleyman, Davud'a varis oldu ve, "Ey insanlar, bize kuş dili öğretildi ve bize her şey verildi. Şüphesiz bu, apaçık bir lütuftur" dedi. |
|
Neml 17. Ayet
17. Ayet
Diyanet İşleri
Süleyman'ın, cinlerden, insanlardan ve kuşlardan meydana gelen orduları onun önünde toplandı. Hep birlikte düzenli olarak sevk ediliyorlardı.
|
Diyanet İşleri
Süleyman'ın, cinlerden, insanlardan ve kuşlardan meydana gelen orduları onun önünde toplandı. Hep birlikte düzenli olarak sevk ediliyorlardı. |
|
Neml 18. Ayet
18. Ayet
Diyanet İşleri
Nihayet karınca vadisine geldikleri vakit bir karınca, "Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin, Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi ezmesinler" dedi.
|
Diyanet İşleri
Nihayet karınca vadisine geldikleri vakit bir karınca, "Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin, Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi ezmesinler" dedi. |
|
Neml 19. Ayet
19. Ayet
Diyanet İşleri
Süleyman, onun bu sözüne tebessüm ile gülerek dedi ki: "Ey Rabbim! Beni; bana ve ana babama verdiğin nimetlere şükretmeye ve razı olacağın salih ameller işlemeye sevk et ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat!"
|
Diyanet İşleri
Süleyman, onun bu sözüne tebessüm ile gülerek dedi ki: "Ey Rabbim! Beni; bana ve ana babama verdiğin nimetlere şükretmeye ve razı olacağın salih ameller işlemeye sevk et ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat!" |
|
Neml 20. Ayet
20. Ayet
Diyanet İşleri
Süleyman, kuşlara göz atıp yokladı ve şöyle dedi: "Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?"
|
Diyanet İşleri
Süleyman, kuşlara göz atıp yokladı ve şöyle dedi: "Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?" |
|
Neml 21. Ayet
21. Ayet
Diyanet İşleri
"Bana (mazeretini gösteren) apaçık bir delil getirmedikçe kesinlikle onu ağır bir şekilde cezalandıracağım, ya da kafasını keseceğim."
|
Diyanet İşleri
"Bana (mazeretini gösteren) apaçık bir delil getirmedikçe kesinlikle onu ağır bir şekilde cezalandıracağım, ya da kafasını keseceğim." |
|
Neml 22. Ayet
22. Ayet
Diyanet İşleri
Derken Hüdhüd çok beklemedi, çıkageldi ve (Süleyman'a) şöyle dedi: "Senin bilmediğin bir şey öğrendim. Sebe'den sana sağlam bir haber getirdim."
|
Diyanet İşleri
Derken Hüdhüd çok beklemedi, çıkageldi ve (Süleyman'a) şöyle dedi: "Senin bilmediğin bir şey öğrendim. Sebe'den sana sağlam bir haber getirdim." |
|
Neml 23. Ayet
23. Ayet
Diyanet İşleri
"Ben, onlara (Sebe halkına) hükümdarlık eden, kendisine her şeyden bolca verilmiş ve büyük bir tahtı olan bir kadın gördüm."
|
Diyanet İşleri
"Ben, onlara (Sebe halkına) hükümdarlık eden, kendisine her şeyden bolca verilmiş ve büyük bir tahtı olan bir kadın gördüm." |
|
Neml 24. Ayet
24. Ayet
Diyanet İşleri
"Onun ve kavminin, Allah'ı bırakıp güneşe taptıklarını gördüm. Şeytan, onlara yaptıklarını süslü göstermiş ve böylece onları yoldan çıkarmış. Bu yüzden de onlar doğru yolu bulamıyorlar."
|
Diyanet İşleri
"Onun ve kavminin, Allah'ı bırakıp güneşe taptıklarını gördüm. Şeytan, onlara yaptıklarını süslü göstermiş ve böylece onları yoldan çıkarmış. Bu yüzden de onlar doğru yolu bulamıyorlar." |
|
Neml 25. Ayet
25. Ayet
Diyanet İşleri
"Göklerde ve yerde gizli olanı ortaya çıkaran, sizin gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz şeyleri bilen Allah'a secde etmesinler diye (şeytan onları yoldan çıkarmış.)"
|
Diyanet İşleri
"Göklerde ve yerde gizli olanı ortaya çıkaran, sizin gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz şeyleri bilen Allah'a secde etmesinler diye (şeytan onları yoldan çıkarmış.)" |
|
Neml 26. Ayet
26. Ayet
Diyanet İşleri
Allah, kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayandır. Büyük Arş'ın Rabbidir.
|
Diyanet İşleri
Allah, kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayandır. Büyük Arş'ın Rabbidir. |
|
Neml 27. Ayet
27. Ayet
Diyanet İşleri
Süleyman, Hüdhüd'e şöyle dedi: "Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın, göreceğiz."
|
Diyanet İşleri
Süleyman, Hüdhüd'e şöyle dedi: "Doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancılardan mısın, göreceğiz." |
|
Neml 28. Ayet
28. Ayet
Diyanet İşleri
"Benim şu mektubumu götür onlara at, sonra da yanlarından ayrıl ve ne sonuca varacaklarına bak."
|
Diyanet İşleri
"Benim şu mektubumu götür onlara at, sonra da yanlarından ayrıl ve ne sonuca varacaklarına bak." |
|
Neml 29. Ayet
29. Ayet
Diyanet İşleri
Sebe kraliçesi Belkıs dedi ki: "Ey ileri gelenler! Bana çok önemli bir mektup atıldı."
|
Diyanet İşleri
Sebe kraliçesi Belkıs dedi ki: "Ey ileri gelenler! Bana çok önemli bir mektup atıldı." |
|
Neml 30. Ayet
30. Ayet
Diyanet İşleri
(30-31) "Mektup, Süleyman'dan gelmiştir. O, 'Bismillahirrahmanirrahim' diye başlamakta ve içinde 'Bana karşı büyüklük taslamayın ve teslimiyet göstererek bana gelin' denilmektedir."
|
Diyanet İşleri
(30-31) "Mektup, Süleyman'dan gelmiştir. O, 'Bismillahirrahmanirrahim' diye başlamakta ve içinde 'Bana karşı büyüklük taslamayın ve teslimiyet göstererek bana gelin' denilmektedir." |
|
Neml 31. Ayet
31. Ayet
Diyanet İşleri
(30-31) "Mektup, Süleyman'dan gelmiştir. O, 'Bismillahirrahmanirrahim' diye başlamakta ve içinde 'Bana karşı büyüklük taslamayın ve teslimiyet göstererek bana gelin' denilmektedir."
|
Diyanet İşleri
(30-31) "Mektup, Süleyman'dan gelmiştir. O, 'Bismillahirrahmanirrahim' diye başlamakta ve içinde 'Bana karşı büyüklük taslamayın ve teslimiyet göstererek bana gelin' denilmektedir." |
|
Neml 32. Ayet
32. Ayet
Diyanet İşleri
"Ey ileri gelenler! Durumum hakkında bana görüş bildirin. Sizler yanımda bulunmadıkça hiçbir işe kesin olarak karar vermem."
|
Diyanet İşleri
"Ey ileri gelenler! Durumum hakkında bana görüş bildirin. Sizler yanımda bulunmadıkça hiçbir işe kesin olarak karar vermem." |
|
Neml 33. Ayet
33. Ayet
Diyanet İşleri
Dediler ki: "Biz güçlü kimseleriz ve çetin savaşçılarız. Emir senin. Ne emredeceğini düşün."
|
Diyanet İşleri
Dediler ki: "Biz güçlü kimseleriz ve çetin savaşçılarız. Emir senin. Ne emredeceğini düşün." |
|
Neml 34. Ayet
34. Ayet
Diyanet İşleri
(Kraliçe Belkıs) şöyle dedi: "Krallar bir memlekete girdi mi, orayı harap ederler ve halkının ileri gelenlerini zelil hale getirirler. İşte onlar böyle yaparlar."
|
Diyanet İşleri
(Kraliçe Belkıs) şöyle dedi: "Krallar bir memlekete girdi mi, orayı harap ederler ve halkının ileri gelenlerini zelil hale getirirler. İşte onlar böyle yaparlar." |
|
Neml 35. Ayet
35. Ayet
Diyanet İşleri
"Ben onlara bir hediye gönderip, elçilerin ne haber ile döneceklerine bakacağım."
|
Diyanet İşleri
"Ben onlara bir hediye gönderip, elçilerin ne haber ile döneceklerine bakacağım." |
|
Neml 36. Ayet
36. Ayet
Diyanet İşleri
(Elçilerin sözcüsü) Süleyman'ın huzuruna gelince, Süleyman ona şöyle dedi: "Siz beni mal ile desteklemek (ve böylece etkilemek) mi istiyorsunuz? Oysa Allah'ın bana verdiği, size verdiğinden daha hayırlıdır. Fakat hediyenizle ancak siz sevinirsiniz."
|
Diyanet İşleri
(Elçilerin sözcüsü) Süleyman'ın huzuruna gelince, Süleyman ona şöyle dedi: "Siz beni mal ile desteklemek (ve böylece etkilemek) mi istiyorsunuz? Oysa Allah'ın bana verdiği, size verdiğinden daha hayırlıdır. Fakat hediyenizle ancak siz sevinirsiniz." |
|
Neml 37. Ayet
37. Ayet
Diyanet İşleri
"Sen onlara dön. Andolsun, biz onlara, karşı koyamayacakları ordularla gelir ve onları oradan aşağılanmış ve küçük düşürülmüş olarak çıkarırız."
|
Diyanet İşleri
"Sen onlara dön. Andolsun, biz onlara, karşı koyamayacakları ordularla gelir ve onları oradan aşağılanmış ve küçük düşürülmüş olarak çıkarırız." |
|
Neml 38. Ayet
38. Ayet
Diyanet İşleri
Süleyman, "Ey ileri gelenler! Onlar bana teslim olmadan önce hanginiz bana onun (kraliçenin) tahtını getirebilir?"
|
Diyanet İşleri
Süleyman, "Ey ileri gelenler! Onlar bana teslim olmadan önce hanginiz bana onun (kraliçenin) tahtını getirebilir?" |
|
Neml 39. Ayet
39. Ayet
Diyanet İşleri
Cinlerden bir ifrit, "Sen yerinden kalkmadan ben onu sana getiririm ve şüphesiz ben, buna güç yetirecek güvenilir biriyim" dedi.
|
Diyanet İşleri
Cinlerden bir ifrit, "Sen yerinden kalkmadan ben onu sana getiririm ve şüphesiz ben, buna güç yetirecek güvenilir biriyim" dedi. |
|
Neml 40. Ayet
40. Ayet
Diyanet İşleri
Kitaptan bilgisi olan biri, "Ben onu, gözünü kapayıp açmadan önce sana getiririm" dedi. Süleyman, tahtı yanında yerleşmiş halde görünce şöyle dedi: "Bu, şükür mü, yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni denemek için, Rabbimin bana bir lütfudur. Kim şükrederse ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse (bilsin ki) Rabbim her bakımdan sınırsız zengindir, cömerttir."
|
Diyanet İşleri
Kitaptan bilgisi olan biri, "Ben onu, gözünü kapayıp açmadan önce sana getiririm" dedi. Süleyman, tahtı yanında yerleşmiş halde görünce şöyle dedi: "Bu, şükür mü, yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni denemek için, Rabbimin bana bir lütfudur. Kim şükrederse ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse (bilsin ki) Rabbim her bakımdan sınırsız zengindir, cömerttir." |
|
Neml 41. Ayet
41. Ayet
Diyanet İşleri
Süleyman, "Tahtını tanınmaz hale getirin. Bakalım tanıyacak mı, yoksa tanımayacaklardan mı olacak?" dedi.
|
Diyanet İşleri
Süleyman, "Tahtını tanınmaz hale getirin. Bakalım tanıyacak mı, yoksa tanımayacaklardan mı olacak?" dedi. |
|
Neml 42. Ayet
42. Ayet
Diyanet İşleri
Belkıs gelince, "Senin tahtın böyle mi?" denildi. O da, "Sanki o! Fakat zaten daha önce bize bilgi verilmişti ve biz teslimiyet göstermiştik" dedi.
|
Diyanet İşleri
Belkıs gelince, "Senin tahtın böyle mi?" denildi. O da, "Sanki o! Fakat zaten daha önce bize bilgi verilmişti ve biz teslimiyet göstermiştik" dedi. |
|
Neml 43. Ayet
43. Ayet
Diyanet İşleri
Daha önce Allah'tan başka taptığı şeyler ona engel olmuştu. Çünkü o inkar eden bir kavimden idi.
|
Diyanet İşleri
Daha önce Allah'tan başka taptığı şeyler ona engel olmuştu. Çünkü o inkar eden bir kavimden idi. |
|
Neml 44. Ayet
44. Ayet
Diyanet İşleri
Ona "köşke gir" denildi. Köşkü görünce onu (zeminini) derin bir su sandı ve eteklerini topladı. Süleyman, ona "Bu, (zemini) billurdan döşenmiş bir köşktür" dedi. Belkıs, "Ey Rabbim! Şüphesiz ben nefsime zulmetmiştim. Şimdi ise Süleyman ile birlikte alemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum" dedi.
|
Diyanet İşleri
Ona "köşke gir" denildi. Köşkü görünce onu (zeminini) derin bir su sandı ve eteklerini topladı. Süleyman, ona "Bu, (zemini) billurdan döşenmiş bir köşktür" dedi. Belkıs, "Ey Rabbim! Şüphesiz ben nefsime zulmetmiştim. Şimdi ise Süleyman ile birlikte alemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum" dedi. |
|
Neml 45. Ayet
45. Ayet
Diyanet İşleri
Andolsun biz, "Allah'a kulluk edin" diye (uyarması için) Semud kavmine, kardeşleri Salih'i peygamber olarak göndermiştik. Bir de ne görsün, onlar birbiriyle çekişen iki grup olmuşlar.
|
Diyanet İşleri
Andolsun biz, "Allah'a kulluk edin" diye (uyarması için) Semud kavmine, kardeşleri Salih'i peygamber olarak göndermiştik. Bir de ne görsün, onlar birbiriyle çekişen iki grup olmuşlar. |
|
Neml 46. Ayet
46. Ayet
Diyanet İşleri
Salih, onlara "Ey kavmim! Niçin iyilikten önce kötülüğün acele gelmesini istiyorsunuz? Merhamet edilmeniz için Allah'tan bağışlanma dileseniz ya!"
|
Diyanet İşleri
Salih, onlara "Ey kavmim! Niçin iyilikten önce kötülüğün acele gelmesini istiyorsunuz? Merhamet edilmeniz için Allah'tan bağışlanma dileseniz ya!" |
|
Neml 47. Ayet
47. Ayet
Diyanet İşleri
Onlar, "Sen ve beraberindekiler yüzünden uğursuzluğa uğradık" dediler. Salih, "Sizin uğursuzluğunuzun sebebi Allah katında (yazılı)dır. Aslında siz imtihan edilmekte olan bir kavimsiniz" dedi.
|
Diyanet İşleri
Onlar, "Sen ve beraberindekiler yüzünden uğursuzluğa uğradık" dediler. Salih, "Sizin uğursuzluğunuzun sebebi Allah katında (yazılı)dır. Aslında siz imtihan edilmekte olan bir kavimsiniz" dedi. |
|
Neml 48. Ayet
48. Ayet
Diyanet İşleri
Şehirde dokuz kişilik bir çete vardı. Bunlar yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlar ve ıslaha çalışmıyorlardı.
|
Diyanet İşleri
Şehirde dokuz kişilik bir çete vardı. Bunlar yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlar ve ıslaha çalışmıyorlardı. |
|
Neml 49. Ayet
49. Ayet
Diyanet İşleri
Aralarında Allah adına and içerek şöyle dediler: "Mutlaka onu ve ailesini geceleyin öldüreceğiz, sonra da velisine; 'Biz onun ailesinin öldürülüşüne şahit olmadık. Biz kesinlikle doğru söyleyenleriz', diyeceğiz."
|
Diyanet İşleri
Aralarında Allah adına and içerek şöyle dediler: "Mutlaka onu ve ailesini geceleyin öldüreceğiz, sonra da velisine; 'Biz onun ailesinin öldürülüşüne şahit olmadık. Biz kesinlikle doğru söyleyenleriz', diyeceğiz." |
|
Neml 50. Ayet
50. Ayet
Diyanet İşleri
Onlar bir tuzak kurdular. Farkında değillerken Allah da bir tuzak kurdu.
|
Diyanet İşleri
Onlar bir tuzak kurdular. Farkında değillerken Allah da bir tuzak kurdu. |
İletişime Geçin
Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.
Henüz Üye Değil misiniz?
Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.