Mealler
Erhan Aktaş - Ali İmran Suresi - Mealler
Takip | Sure Ayetler | Meal |
---|---|---|
|
Erhan Aktaş
Elif. Lam. Mim. |
|
Ali İmran 2. Ayet
2. Ayet
Erhan Aktaş
Allah, kendisinden başka ilah olmayandır. O, Mutlak Diri'dir, Varlığı Yöneten'dir.
|
Erhan Aktaş
Allah, kendisinden başka ilah olmayandır. O, Mutlak Diri'dir, Varlığı Yöneten'dir. |
|
Ali İmran 3. Ayet
3. Ayet
Erhan Aktaş
Kendinden öncekilerini onaylayan Kitap'ı Hakk olarak sana indiren O'dur. Tevrat'ı ve İncil'i de O indirmişti.
|
Erhan Aktaş
Kendinden öncekilerini onaylayan Kitap'ı Hakk olarak sana indiren O'dur. Tevrat'ı ve İncil'i de O indirmişti. |
|
Ali İmran 4. Ayet
4. Ayet
Erhan Aktaş
Daha önce insanlara doğru yolu göstermek için Furkan'ı[1] indirdi. Kuşkusuz, Allah'ın ayetlerini küfredenler için şiddetli bir azap vardır. Allah, Mutlak Üstün Olan'dır, Hesap Sorucu'dur.
|
Erhan Aktaş
Daha önce insanlara doğru yolu göstermek için Furkan'ı[1] indirdi. Kuşkusuz, Allah'ın ayetlerini küfredenler için şiddetli bir azap vardır. Allah, Mutlak Üstün Olan'dır, Hesap Sorucu'dur. |
|
|
Erhan Aktaş
Kuşkusuz, yerde ve gökte Allah'a hiçbir şey gizli kalmaz. |
|
Ali İmran 6. Ayet
6. Ayet
Erhan Aktaş
Sizi, rahimlerde dilediği gibi şekillendiren O'dur. O'ndan başka ilah yoktur. Mutlak Üstün Olan ve En Doğru Hüküm Veren'dir.
|
Erhan Aktaş
Sizi, rahimlerde dilediği gibi şekillendiren O'dur. O'ndan başka ilah yoktur. Mutlak Üstün Olan ve En Doğru Hüküm Veren'dir. |
|
Ali İmran 7. Ayet
7. Ayet
Erhan Aktaş
Bu Kitap'ı sana indiren O'dur. O'nun bir kısım ayetleri muhkemdir[1] ki bunlar Kitap'ın anasıdır. Diğer ayetler de muteşabihtir.[2] Böyleyken kalbinde eğrilik bulunanlar, fitne çıkarmak ve kendi anlayışlarına uydurmak için muteşabih ayetlere yönelirler. Oysa onun te'vilini[3] ancak Allah bilir. İlimde derinleşmiş olanlar:[4] "Biz O'na iman ettik, bütün ayetler Rabb'imizdendir." derler. Bunu ancak selim akıl[5] sahibi olanlar düşünüp öğüt alır.
|
Erhan Aktaş
Bu Kitap'ı sana indiren O'dur. O'nun bir kısım ayetleri muhkemdir[1] ki bunlar Kitap'ın anasıdır. Diğer ayetler de muteşabihtir.[2] Böyleyken kalbinde eğrilik bulunanlar, fitne çıkarmak ve kendi anlayışlarına uydurmak için muteşabih ayetlere yönelirler. Oysa onun te'vilini[3] ancak Allah bilir. İlimde derinleşmiş olanlar:[4] "Biz O'na iman ettik, bütün ayetler Rabb'imizdendir." derler. Bunu ancak selim akıl[5] sahibi olanlar düşünüp öğüt alır. |
|
Ali İmran 8. Ayet
8. Ayet
Erhan Aktaş
Onlar derler ki: Rabb'imiz! Verdiğin hidayetten sonra kalplerimizi saptırma. Bize katından rahmet bağışla. Çünkü bağışlayıcı olan yalnız Sen'sin.
|
Erhan Aktaş
Onlar derler ki: Rabb'imiz! Verdiğin hidayetten sonra kalplerimizi saptırma. Bize katından rahmet bağışla. Çünkü bağışlayıcı olan yalnız Sen'sin. |
|
Ali İmran 9. Ayet
9. Ayet
Erhan Aktaş
"Rabb'imiz! Sen, geleceğinden kuşku olmayan günde, insanları toplayacaksın. Kuşkusuz, Allah sözünden dönmez.
|
Erhan Aktaş
"Rabb'imiz! Sen, geleceğinden kuşku olmayan günde, insanları toplayacaksın. Kuşkusuz, Allah sözünden dönmez. |
|
Ali İmran 10. Ayet
10. Ayet
Erhan Aktaş
Gerçeği yalanlayan nankörlerin ne mallarının ne de evlatlarının Allah'ın yanında bir yararı olmayacaktır. Onlar ateşin yakıtıdırlar.
|
Erhan Aktaş
Gerçeği yalanlayan nankörlerin ne mallarının ne de evlatlarının Allah'ın yanında bir yararı olmayacaktır. Onlar ateşin yakıtıdırlar. |
|
Ali İmran 11. Ayet
11. Ayet
Erhan Aktaş
Onların durumu, tıpkı Firavuncuların ve onlardan önceki kimselerin durumu gibidir. Ayetlerimizi yalanladılar; Allah da onları suçları nedeniyle yakaladı. Allah'ın cezası çok çetindir.
|
Erhan Aktaş
Onların durumu, tıpkı Firavuncuların ve onlardan önceki kimselerin durumu gibidir. Ayetlerimizi yalanladılar; Allah da onları suçları nedeniyle yakaladı. Allah'ın cezası çok çetindir. |
|
Ali İmran 12. Ayet
12. Ayet
Erhan Aktaş
Gerçeği yalanlayan nankörlere de ki: "Yakında yenileceksiniz ve Cehennem'e sürüleceksiniz. Orası ne kötü bir yerdir."
|
Erhan Aktaş
Gerçeği yalanlayan nankörlere de ki: "Yakında yenileceksiniz ve Cehennem'e sürüleceksiniz. Orası ne kötü bir yerdir." |
|
Ali İmran 13. Ayet
13. Ayet
Erhan Aktaş
İki topluluğun karşılaşmasında kesinlikle sizin için bir ayet vardır: Topluluğun birisi Allah yolunda savaşanlardan, diğeri de gerçeği yalanlayan nankörlerdendi. Gerçeği yalanlayan nankörler, onları kendilerinin iki katı olarak görüyorlardı. Allah, dilediğini yardımı ile destekler. Kuşkusuz, basiret[1] sahipleri için bunda bir ders vardır.
|
Erhan Aktaş
İki topluluğun karşılaşmasında kesinlikle sizin için bir ayet vardır: Topluluğun birisi Allah yolunda savaşanlardan, diğeri de gerçeği yalanlayan nankörlerdendi. Gerçeği yalanlayan nankörler, onları kendilerinin iki katı olarak görüyorlardı. Allah, dilediğini yardımı ile destekler. Kuşkusuz, basiret[1] sahipleri için bunda bir ders vardır. |
|
Ali İmran 14. Ayet
14. Ayet
Erhan Aktaş
Kadınlara, çocuklara, yığınlarla altın ve gümüşe, soylu atlara, davarlara ve ekinlere karşı tutkulu sevgi insanlara cazip gösterilmiştir. Bunlar, dünya hayatının geçimlikleridir. Oysa asıl iyi olan sonuç Allah'ın yanındadır.
|
Erhan Aktaş
Kadınlara, çocuklara, yığınlarla altın ve gümüşe, soylu atlara, davarlara ve ekinlere karşı tutkulu sevgi insanlara cazip gösterilmiştir. Bunlar, dünya hayatının geçimlikleridir. Oysa asıl iyi olan sonuç Allah'ın yanındadır. |
|
Ali İmran 15. Ayet
15. Ayet
Erhan Aktaş
De ki: "Size bundan daha hayırlısını haber vereyim mi? Takva sahipleri için, Rabb'lerinin katında, içinde sürekli kalacakları, içinden nehirlerin aktığı Cennetler, arındırılmış eşler ve Allah'ın rızası vardır.". Kuşkusuz, Allah, kullarını Hakkıyla Gören'dir.
|
Erhan Aktaş
De ki: "Size bundan daha hayırlısını haber vereyim mi? Takva sahipleri için, Rabb'lerinin katında, içinde sürekli kalacakları, içinden nehirlerin aktığı Cennetler, arındırılmış eşler ve Allah'ın rızası vardır.". Kuşkusuz, Allah, kullarını Hakkıyla Gören'dir. |
|
Ali İmran 16. Ayet
16. Ayet
Erhan Aktaş
Bu kimseler: "Rabb'imiz! Biz, Sana iman ettik. Suçlarımızı bağışla, ateşin azabından bizi koru." derler;
|
Erhan Aktaş
Bu kimseler: "Rabb'imiz! Biz, Sana iman ettik. Suçlarımızı bağışla, ateşin azabından bizi koru." derler; |
|
Ali İmran 17. Ayet
17. Ayet
Erhan Aktaş
Bunlar: Sabreden, dürüst olan, gönülden bağlı olan, infak eden ve seher vaktinde bağışlanma dileyenlerdir.
|
Erhan Aktaş
Bunlar: Sabreden, dürüst olan, gönülden bağlı olan, infak eden ve seher vaktinde bağışlanma dileyenlerdir. |
|
Ali İmran 18. Ayet
18. Ayet
Erhan Aktaş
Kendisinden başka ilah olmadığına Allah tanıktır. Melekler ve hakkaniyeti gözeten ilim sahipleri[1] de tanıktırlar ki: O'ndan başka ilah yoktur. O, Mutlak Üstün Olan ve En Doğru Hüküm Veren'dir.
|
Erhan Aktaş
Kendisinden başka ilah olmadığına Allah tanıktır. Melekler ve hakkaniyeti gözeten ilim sahipleri[1] de tanıktırlar ki: O'ndan başka ilah yoktur. O, Mutlak Üstün Olan ve En Doğru Hüküm Veren'dir. |
|
Ali İmran 19. Ayet
19. Ayet
Erhan Aktaş
Kuşkusuz, Allah katında din, İslam'dır. Kitap verilenler, kendilerine bilgi geldikten sonra ihtirasları nedeniyle ihtilafa düştüler. Kim, Allah'ın ayetlerini inkar ederse bilsin ki, kuşkusuz Allah, Hesabı Çabuk Gören'dir.
|
Erhan Aktaş
Kuşkusuz, Allah katında din, İslam'dır. Kitap verilenler, kendilerine bilgi geldikten sonra ihtirasları nedeniyle ihtilafa düştüler. Kim, Allah'ın ayetlerini inkar ederse bilsin ki, kuşkusuz Allah, Hesabı Çabuk Gören'dir. |
|
Ali İmran 20. Ayet
20. Ayet
Erhan Aktaş
Eğer, seninle tartışırlarsa de ki: "Ben, bütün benliğimle Allah'a teslim oldum, bana tabi olanlar da." Kendilerine Kitap verilenlere ve Kitap verilmeyenlere: "Siz de teslim oldunuz mu?" de. Eğer teslim olmuşlarsa, kuşkusuz doğru yolu bulmuşlardır. Eğer yüz çevirirlerse, sana düşen, yalnızca duyurmaktır. Allah, Kullarını Hakkıyla Görendir.
|
Erhan Aktaş
Eğer, seninle tartışırlarsa de ki: "Ben, bütün benliğimle Allah'a teslim oldum, bana tabi olanlar da." Kendilerine Kitap verilenlere ve Kitap verilmeyenlere: "Siz de teslim oldunuz mu?" de. Eğer teslim olmuşlarsa, kuşkusuz doğru yolu bulmuşlardır. Eğer yüz çevirirlerse, sana düşen, yalnızca duyurmaktır. Allah, Kullarını Hakkıyla Görendir. |
|
Ali İmran 21. Ayet
21. Ayet
Erhan Aktaş
Allah'ın ayetlerini yalanlayan nankörler, haksız yere nebilerini öldürenler, insanlardan hakkaniyetli[1] olmayı isteyenleri öldürenler var ya, onlara can yakıcı bir azabı haber ver.
|
Erhan Aktaş
Allah'ın ayetlerini yalanlayan nankörler, haksız yere nebilerini öldürenler, insanlardan hakkaniyetli[1] olmayı isteyenleri öldürenler var ya, onlara can yakıcı bir azabı haber ver. |
|
Ali İmran 22. Ayet
22. Ayet
Erhan Aktaş
Bu kimselerin, dünyada da ahirette de yaptıkları boşa gitmiştir. Ve onların hiçbir yardımcıları da yoktur.
|
Erhan Aktaş
Bu kimselerin, dünyada da ahirette de yaptıkları boşa gitmiştir. Ve onların hiçbir yardımcıları da yoktur. |
|
Ali İmran 23. Ayet
23. Ayet
Erhan Aktaş
Kitap'tan nasiplenmiş[1] olanları görüyorsun değil mi? Bunlar, aralarında hükmetmesi için Kitap'a[2] çağrıldıklarında bir kısmı, döneklik ederek ondan yüz çeviriyor.
|
Erhan Aktaş
Kitap'tan nasiplenmiş[1] olanları görüyorsun değil mi? Bunlar, aralarında hükmetmesi için Kitap'a[2] çağrıldıklarında bir kısmı, döneklik ederek ondan yüz çeviriyor. |
|
Ali İmran 24. Ayet
24. Ayet
Erhan Aktaş
Bu dönekliklerinin nedeni, onların: "Ateş bize sayılı birkaç günün dışında dokunmayacak." şeklindeki inançlarıdır. Uydurup dinlerine yakıştırdıkları bu tür şeyler onları yanıltmaktadır.
|
Erhan Aktaş
Bu dönekliklerinin nedeni, onların: "Ateş bize sayılı birkaç günün dışında dokunmayacak." şeklindeki inançlarıdır. Uydurup dinlerine yakıştırdıkları bu tür şeyler onları yanıltmaktadır. |
|
Ali İmran 25. Ayet
25. Ayet
Erhan Aktaş
Geleceğinden kuşku olmayan ve herkesi toplayacağımız günde, yaptıklarının karşılığı hiç kimseye haksızlık edilmeden tam olarak verildiğinde, onların hali ne olacak?
|
Erhan Aktaş
Geleceğinden kuşku olmayan ve herkesi toplayacağımız günde, yaptıklarının karşılığı hiç kimseye haksızlık edilmeden tam olarak verildiğinde, onların hali ne olacak? |
|
Ali İmran 26. Ayet
26. Ayet
Erhan Aktaş
De ki: "Ey mülkün[1] sahibi Allah'ım! Sen mülkü dilediğine[2] verirsin, mülkü dilediğinden[3] çekip alırsın. Dilediğini[4] aziz, dilediğini[5] zelil edersin. Hayır, [6] senin elindedir. Kuşkusuz Sen Her Şeye Güç Yetiren'sin."
|
Erhan Aktaş
De ki: "Ey mülkün[1] sahibi Allah'ım! Sen mülkü dilediğine[2] verirsin, mülkü dilediğinden[3] çekip alırsın. Dilediğini[4] aziz, dilediğini[5] zelil edersin. Hayır, [6] senin elindedir. Kuşkusuz Sen Her Şeye Güç Yetiren'sin." |
|
Ali İmran 27. Ayet
27. Ayet
Erhan Aktaş
"Geceyi gündüze dönüştürür, gündüzü de geceye dönüştürürsün. Diriyi, ölüden çıkarırsın, ölüyü de diriden çıkarırsın. Dilediğine[1] hesapsız rızık verirsin."
|
Erhan Aktaş
"Geceyi gündüze dönüştürür, gündüzü de geceye dönüştürürsün. Diriyi, ölüden çıkarırsın, ölüyü de diriden çıkarırsın. Dilediğine[1] hesapsız rızık verirsin." |
|
Ali İmran 28. Ayet
28. Ayet
Erhan Aktaş
Mü'minler, mü'minleri bırakıp da gerçeği yalanlayan nankörleri evliya[1] edinmesinler. Gerçeği yalanlayan nankörleri evliya edinenin, Allah'la bir bağı kalmaz. Ancak onlardan korunmanız başka. Allah, sizi, kendisine karşı gelmekten sakındırır. Dönüşünüz yalnızca Allah'adır.
|
Erhan Aktaş
Mü'minler, mü'minleri bırakıp da gerçeği yalanlayan nankörleri evliya[1] edinmesinler. Gerçeği yalanlayan nankörleri evliya edinenin, Allah'la bir bağı kalmaz. Ancak onlardan korunmanız başka. Allah, sizi, kendisine karşı gelmekten sakındırır. Dönüşünüz yalnızca Allah'adır. |
|
Ali İmran 29. Ayet
29. Ayet
Erhan Aktaş
De ki: "İçinizdekini gizleseniz de açığa vursanız da Allah onu bilir. O, yerde ve gökte olan her şeyi bilir. Kuşkusuz, Allah Her Şeye Güç Yetiren'dir."
|
Erhan Aktaş
De ki: "İçinizdekini gizleseniz de açığa vursanız da Allah onu bilir. O, yerde ve gökte olan her şeyi bilir. Kuşkusuz, Allah Her Şeye Güç Yetiren'dir." |
|
Ali İmran 30. Ayet
30. Ayet
Erhan Aktaş
O gün herkes, iyilik ve kötülük olarak ne yaptıysa onu karşısında bulur. Yaptığı kötülükle kendi arasında uzak bir mesafe bulunmasını ister. Allah, sizin kendisine karşı gelmekten sakınmanızı ister. Allah, kullarına karşı Çok Şefkatli'dir.
|
Erhan Aktaş
O gün herkes, iyilik ve kötülük olarak ne yaptıysa onu karşısında bulur. Yaptığı kötülükle kendi arasında uzak bir mesafe bulunmasını ister. Allah, sizin kendisine karşı gelmekten sakınmanızı ister. Allah, kullarına karşı Çok Şefkatli'dir. |
|
Ali İmran 31. Ayet
31. Ayet
Erhan Aktaş
De ki: "Eğer Allah'ı seviyorsanız, bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve suçlarınızı bağışlasın. Allah, Çok Bağışlayıcı'dır, Rahmeti Kesintisiz'dir.
|
Erhan Aktaş
De ki: "Eğer Allah'ı seviyorsanız, bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve suçlarınızı bağışlasın. Allah, Çok Bağışlayıcı'dır, Rahmeti Kesintisiz'dir. |
|
Ali İmran 32. Ayet
32. Ayet
Erhan Aktaş
De ki: "Allah'a ve Resul'e itaat edin."[1] Eğer yüz çevirirlerse, kuşkusuz, Allah, gerçeği yalanlayan nankörleri sevmez.
|
Erhan Aktaş
De ki: "Allah'a ve Resul'e itaat edin."[1] Eğer yüz çevirirlerse, kuşkusuz, Allah, gerçeği yalanlayan nankörleri sevmez. |
|
Ali İmran 33. Ayet
33. Ayet
Erhan Aktaş
Allah, Âdem'i, Nuh'u, İbrahim Soyunu ve İmran Soyunu insanların üzerine seçti.
|
Erhan Aktaş
Allah, Âdem'i, Nuh'u, İbrahim Soyunu ve İmran Soyunu insanların üzerine seçti. |
|
Ali İmran 34. Ayet
34. Ayet
Erhan Aktaş
Onlar, birbirlerinden türemiş bir soydur. Allah, Her Şeyi Duyan'dır, Her Şeyi Bilen'dir.
|
Erhan Aktaş
Onlar, birbirlerinden türemiş bir soydur. Allah, Her Şeyi Duyan'dır, Her Şeyi Bilen'dir. |
|
Ali İmran 35. Ayet
35. Ayet
Erhan Aktaş
Hani, bir zaman İmran'ın hanımı: "Rabbim! Karnımdakini tam hür olarak sana adadım[1]. Benden kabul et. Kuşkusuz, Sen Her Şeyi Duyan ve Her Şeyi Bilen'sin." demişti.
|
Erhan Aktaş
Hani, bir zaman İmran'ın hanımı: "Rabbim! Karnımdakini tam hür olarak sana adadım[1]. Benden kabul et. Kuşkusuz, Sen Her Şeyi Duyan ve Her Şeyi Bilen'sin." demişti. |
|
Ali İmran 36. Ayet
36. Ayet
Erhan Aktaş
Onu doğurunca: "Rabbim! Ben onu kız olarak doğurdum." -Zaten Allah onun ne doğurduğunu daha iyi biliyordu- Erkek kız gibi değildir. İsmini, Meryem koydum. Onu ve soyunu, kovulmuş şeytana[1] karşı Sen'in himayene bırakıyorum." dedi.
|
Erhan Aktaş
Onu doğurunca: "Rabbim! Ben onu kız olarak doğurdum." -Zaten Allah onun ne doğurduğunu daha iyi biliyordu- Erkek kız gibi değildir. İsmini, Meryem koydum. Onu ve soyunu, kovulmuş şeytana[1] karşı Sen'in himayene bırakıyorum." dedi. |
|
Ali İmran 37. Ayet
37. Ayet
Erhan Aktaş
Bunun üzerine Rabb'i onu iyi bir şekilde kabul etti. Ve onu iyi bir şekilde yetiştirdi. Onu, Zekeriya'nın korumasına verdi. Zekeriya ne zaman mihraba[1] girse, onun yanında yiyecek bir şey bulurdu. "Ey Meryem! Bunlar sana nereden geldi?" derdi. O da "Bunlar, Allah'tandır."[2] derdi. Kuşkusuz, Allah, dilediğini[3], hesapsız olarak rızıklandır.
|
Erhan Aktaş
Bunun üzerine Rabb'i onu iyi bir şekilde kabul etti. Ve onu iyi bir şekilde yetiştirdi. Onu, Zekeriya'nın korumasına verdi. Zekeriya ne zaman mihraba[1] girse, onun yanında yiyecek bir şey bulurdu. "Ey Meryem! Bunlar sana nereden geldi?" derdi. O da "Bunlar, Allah'tandır."[2] derdi. Kuşkusuz, Allah, dilediğini[3], hesapsız olarak rızıklandır. |
|
Ali İmran 38. Ayet
38. Ayet
Erhan Aktaş
Orada Zekeriya, Rabb'ine dua etti: "Rabb'im! Bana katından iyi bir nesil bağışla. Kuşkusuz, Sen duayı işitensin."
|
Erhan Aktaş
Orada Zekeriya, Rabb'ine dua etti: "Rabb'im! Bana katından iyi bir nesil bağışla. Kuşkusuz, Sen duayı işitensin." |
|
Ali İmran 39. Ayet
39. Ayet
Erhan Aktaş
O[1], mihrapta dikilmiş salat[2] ederken, melekler: "Allah, seni Yahya ile müjdeliyor, O, Allah'tan gelen kelimeyi tasdik eden, toplumuna öncülük yapan, kendisine sahip olan, iyilerden bir nebi olacak." diye seslendiler.
|
Erhan Aktaş
O[1], mihrapta dikilmiş salat[2] ederken, melekler: "Allah, seni Yahya ile müjdeliyor, O, Allah'tan gelen kelimeyi tasdik eden, toplumuna öncülük yapan, kendisine sahip olan, iyilerden bir nebi olacak." diye seslendiler. |
|
Ali İmran 40. Ayet
40. Ayet
Erhan Aktaş
"Ey Rabb'im! Ben iyice yaşlanmışken, hanımım da çocuktan kesilmişken, benim nasıl çocuğum olabilir!" dedi. O da: "Pek ala olur, Allah dilediğini yapar." dedi.
|
Erhan Aktaş
"Ey Rabb'im! Ben iyice yaşlanmışken, hanımım da çocuktan kesilmişken, benim nasıl çocuğum olabilir!" dedi. O da: "Pek ala olur, Allah dilediğini yapar." dedi. |
|
Ali İmran 41. Ayet
41. Ayet
Erhan Aktaş
Ey Rabb'im! Bana, bir ayet yap[1], dedi. O da: "Bunun ayeti, işaret dili dışında insanlarla üç gün konuşmayacak olmandır.[2] Rabb'ini çokça an, O'nu sabah akşam[3] tesbih[4] et." dedi.
|
Erhan Aktaş
Ey Rabb'im! Bana, bir ayet yap[1], dedi. O da: "Bunun ayeti, işaret dili dışında insanlarla üç gün konuşmayacak olmandır.[2] Rabb'ini çokça an, O'nu sabah akşam[3] tesbih[4] et." dedi. |
|
Ali İmran 42. Ayet
42. Ayet
Erhan Aktaş
Hani melekler: "Ey Meryem! Allah, seni seçti, arındırdı ve seni bütün dünya kadınlarına tercih etti." demişti.
|
Erhan Aktaş
Hani melekler: "Ey Meryem! Allah, seni seçti, arındırdı ve seni bütün dünya kadınlarına tercih etti." demişti. |
|
Ali İmran 43. Ayet
43. Ayet
Erhan Aktaş
Ey Meryem! Rabb'ine içtenlikle bağlan, secde et[1] ve ruku[2] edenlerle birlikte ruku et.
|
Erhan Aktaş
Ey Meryem! Rabb'ine içtenlikle bağlan, secde et[1] ve ruku[2] edenlerle birlikte ruku et. |
|
Ali İmran 44. Ayet
44. Ayet
Erhan Aktaş
İşte bunlar, sana vahiy ile bildirdiğimiz ğayba ait bilgilerdir. Meryem'i kim himaye edecek diye kalemlerini attıkları[1] zaman da çekiştikleri zaman da sen yanlarında değildin.
|
Erhan Aktaş
İşte bunlar, sana vahiy ile bildirdiğimiz ğayba ait bilgilerdir. Meryem'i kim himaye edecek diye kalemlerini attıkları[1] zaman da çekiştikleri zaman da sen yanlarında değildin. |
|
Ali İmran 45. Ayet
45. Ayet
Erhan Aktaş
Hani melekler: "Ey Meryem! Allah, Kendi tarafından bir kelime[1] ile seni müjdeliyor: İsmi Meryem Oğlu Mesih İsa'dır. Dünyada da ahirette de şeref sahibi, Allah'a çok yakın olanlardandır." dediler.
|
Erhan Aktaş
Hani melekler: "Ey Meryem! Allah, Kendi tarafından bir kelime[1] ile seni müjdeliyor: İsmi Meryem Oğlu Mesih İsa'dır. Dünyada da ahirette de şeref sahibi, Allah'a çok yakın olanlardandır." dediler. |
|
Ali İmran 46. Ayet
46. Ayet
Erhan Aktaş
O, beşikte de[1] yetişkinliğinde de insanlarla konuşacak. O, salihlerden[2] olacaktır.
|
Erhan Aktaş
O, beşikte de[1] yetişkinliğinde de insanlarla konuşacak. O, salihlerden[2] olacaktır. |
|
Ali İmran 47. Ayet
47. Ayet
Erhan Aktaş
Rabb'im! "Bana hiçbir beşer dokunmamışken, benim nasıl bir çocuğum olabilir?" dedi. Allah: "Öyle de olsa, Allah neyi dilerse onu yaratır." dedi. O, bir şeyin olmasına karar verdiği zaman ona sadece "ol" der, o da oluverir.
|
Erhan Aktaş
Rabb'im! "Bana hiçbir beşer dokunmamışken, benim nasıl bir çocuğum olabilir?" dedi. Allah: "Öyle de olsa, Allah neyi dilerse onu yaratır." dedi. O, bir şeyin olmasına karar verdiği zaman ona sadece "ol" der, o da oluverir. |
|
Ali İmran 48. Ayet
48. Ayet
Erhan Aktaş
Allah, Ona Kitap'ı Hikmet'i[1], Tevrat'ı ve İncil'i öğretecek;
|
Erhan Aktaş
Allah, Ona Kitap'ı Hikmet'i[1], Tevrat'ı ve İncil'i öğretecek; |
|
Ali İmran 49. Ayet
49. Ayet
Erhan Aktaş
Bir resul[1] olarak İsrailoğulları'na: "Doğrusu size Rabb'inizden bir ayetle[2] geldim. Sizin için çamurdan kuş şeklinde bir şey yaratırım. Ona üflerim, Allah'ın izniyle hemen kuş oluverir. Körü ve alacalıyı iyileştiririm. Allah'ın izni ile ölüleri diriltirim. Evlerinizde ne yediğinizi ne biriktirdiğinizi size haber veririm. Eğer mümin iseniz kuşkusuz bunda sizin için bir ayet[2] vardır.
|
Erhan Aktaş
Bir resul[1] olarak İsrailoğulları'na: "Doğrusu size Rabb'inizden bir ayetle[2] geldim. Sizin için çamurdan kuş şeklinde bir şey yaratırım. Ona üflerim, Allah'ın izniyle hemen kuş oluverir. Körü ve alacalıyı iyileştiririm. Allah'ın izni ile ölüleri diriltirim. Evlerinizde ne yediğinizi ne biriktirdiğinizi size haber veririm. Eğer mümin iseniz kuşkusuz bunda sizin için bir ayet[2] vardır. |
|
Ali İmran 50. Ayet
50. Ayet
Erhan Aktaş
Ben, size Rabb'inizden, elinizin altında bulunan Tevrat'ı tasdik edici olarak ve daha önce size haram kılınmış bazı şeyleri helal kılmak için bir ayetle[1] geldim. Allah'a karşı takvalı[2] olun ve bana itaat edin.
|
Erhan Aktaş
Ben, size Rabb'inizden, elinizin altında bulunan Tevrat'ı tasdik edici olarak ve daha önce size haram kılınmış bazı şeyleri helal kılmak için bir ayetle[1] geldim. Allah'a karşı takvalı[2] olun ve bana itaat edin. |
İletişime Geçin
Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.
Henüz Üye Değil misiniz?
Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.