Mealler
Erhan Aktaş - Sad Suresi - Mealler
Takip | Sure Ayetler | Meal |
---|---|---|
|
Erhan Aktaş
Sad. Zikir[1] sahibi Kur'an'a ant olsun. |
|
Sad 2. Ayet
2. Ayet
Erhan Aktaş
Doğrusu gerçeği yalanlayan nankörler, büyüklenmelerine yediremediklerinden muhalefet ediyorlar.
|
Erhan Aktaş
Doğrusu gerçeği yalanlayan nankörler, büyüklenmelerine yediremediklerinden muhalefet ediyorlar. |
|
Sad 3. Ayet
3. Ayet
Erhan Aktaş
Onlardan önce nice kuşakları yok ettik. O zaman feryat ettiler, ama artık kurtuluş vakti geçmişti.
|
Erhan Aktaş
Onlardan önce nice kuşakları yok ettik. O zaman feryat ettiler, ama artık kurtuluş vakti geçmişti. |
|
Sad 4. Ayet
4. Ayet
Erhan Aktaş
İçlerinden, kendilerine bir uyarıcı gelmesine şaşırdılar. Gerçeği yalanlayan nankörler: "Bu, yalancı bir büyücüdür." dediler.
|
Erhan Aktaş
İçlerinden, kendilerine bir uyarıcı gelmesine şaşırdılar. Gerçeği yalanlayan nankörler: "Bu, yalancı bir büyücüdür." dediler. |
|
Sad 5. Ayet
5. Ayet
Erhan Aktaş
O, bunca ilahı, bir tek ilah mı kılıyor? Kuşkusuz bu şaşılacak bir şeydir.
|
Erhan Aktaş
O, bunca ilahı, bir tek ilah mı kılıyor? Kuşkusuz bu şaşılacak bir şeydir. |
|
Sad 6. Ayet
6. Ayet
Erhan Aktaş
Onlardan, meleler[1] harekete geçerek: "Bildiğiniz yoldan gitmeye devam edin, ilahlarınızı bırakmayın. Kesinlikle sizden beklenen budur." dediler.
|
Erhan Aktaş
Onlardan, meleler[1] harekete geçerek: "Bildiğiniz yoldan gitmeye devam edin, ilahlarınızı bırakmayın. Kesinlikle sizden beklenen budur." dediler. |
|
Sad 7. Ayet
7. Ayet
Erhan Aktaş
Biz, bunu[1] son inanç sistemlerinde de duymadık. Bu yalnızca bir uydurmadır.
|
Erhan Aktaş
Biz, bunu[1] son inanç sistemlerinde de duymadık. Bu yalnızca bir uydurmadır. |
|
Sad 8. Ayet
8. Ayet
Erhan Aktaş
Zikir[1], aramızda ona mı indirildi? Oysaki onlar Benim zikrimden kuşku içindedirler. Hayır, onlar azabımı henüz tatmadılar.
|
Erhan Aktaş
Zikir[1], aramızda ona mı indirildi? Oysaki onlar Benim zikrimden kuşku içindedirler. Hayır, onlar azabımı henüz tatmadılar. |
|
Sad 9. Ayet
9. Ayet
Erhan Aktaş
Yoksa Çok Yüce ve Çok Bağışta Bulunan Rabb'inin rahmet hazineleri onların yanında mı?
|
Erhan Aktaş
Yoksa Çok Yüce ve Çok Bağışta Bulunan Rabb'inin rahmet hazineleri onların yanında mı? |
|
Sad 10. Ayet
10. Ayet
Erhan Aktaş
Ya da göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin mülkü onlara mı ait? O halde sebepler bulsunlar da yükselsinler!
|
Erhan Aktaş
Ya da göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin mülkü onlara mı ait? O halde sebepler bulsunlar da yükselsinler! |
|
Sad 11. Ayet
11. Ayet
Erhan Aktaş
Onlar, burada bozguna uğramış gruplardan meydana gelmiş bir ordudur.
|
Erhan Aktaş
Onlar, burada bozguna uğramış gruplardan meydana gelmiş bir ordudur. |
|
Sad 12. Ayet
12. Ayet
Erhan Aktaş
Onlardan önce Nuh toplumu, Âd, kazıklar sahibi Firavun da yalanlamıştı.
|
Erhan Aktaş
Onlardan önce Nuh toplumu, Âd, kazıklar sahibi Firavun da yalanlamıştı. |
|
Sad 13. Ayet
13. Ayet
Erhan Aktaş
Ve Semud, Lut'un halkı ve Eyke halkı; işte onlar da işbirlikçi gruplardır.
|
Erhan Aktaş
Ve Semud, Lut'un halkı ve Eyke halkı; işte onlar da işbirlikçi gruplardır. |
|
Sad 14. Ayet
14. Ayet
Erhan Aktaş
Onların hepsi de resulleri yalanladı. Bu nedenle azabımı hak ettiler.
|
Erhan Aktaş
Onların hepsi de resulleri yalanladı. Bu nedenle azabımı hak ettiler. |
|
|
Erhan Aktaş
Bunlar geri dönüşü olmayan bir çığlıktan başkasını beklemiyorlar. |
|
Sad 16. Ayet
16. Ayet
Erhan Aktaş
Ve: "Rabb'imiz, Hesap Günü'nden önce[1] azaptan payımıza düşeni hemen ver." dediler.
|
Erhan Aktaş
Ve: "Rabb'imiz, Hesap Günü'nden önce[1] azaptan payımıza düşeni hemen ver." dediler. |
|
Sad 17. Ayet
17. Ayet
Erhan Aktaş
Onların dediklerine sabret, güçlerin sahibi kulumuz Davud'u düşün. O, her durumda Allah'a yönelirdi.
|
Erhan Aktaş
Onların dediklerine sabret, güçlerin sahibi kulumuz Davud'u düşün. O, her durumda Allah'a yönelirdi. |
|
Sad 18. Ayet
18. Ayet
Erhan Aktaş
Dağları boyun eğdirdik. Akşamdan gündoğumuna[1] onunla birlikte tesbih[2] ederlerdi.
|
Erhan Aktaş
Dağları boyun eğdirdik. Akşamdan gündoğumuna[1] onunla birlikte tesbih[2] ederlerdi. |
|
|
Erhan Aktaş
Kuşların tamamı toplu halde ona yönelmişlerdi. |
|
Sad 20. Ayet
20. Ayet
Erhan Aktaş
Onun gücünü pekiştirdik. Ona hikmeti[1] ve fesle-l hitabı[2] verdik.
|
Erhan Aktaş
Onun gücünü pekiştirdik. Ona hikmeti[1] ve fesle-l hitabı[2] verdik. |
|
Sad 21. Ayet
21. Ayet
Erhan Aktaş
Birbirleriyle davalıların haberi sana geldi mi? Duvarı aşarak mihraba gelmişlerdi!
|
Erhan Aktaş
Birbirleriyle davalıların haberi sana geldi mi? Duvarı aşarak mihraba gelmişlerdi! |
|
Sad 22. Ayet
22. Ayet
Erhan Aktaş
Davud'un yanına girdiklerinde o, onlardan korktu. "Korkma! İki davacıyız. Birimiz ötekine haksızlık etti. Şimdi sen, hakkımızda hakk ile hüküm ver. Haksızlık etme. Bize makul olan yolu göster." dediler.
|
Erhan Aktaş
Davud'un yanına girdiklerinde o, onlardan korktu. "Korkma! İki davacıyız. Birimiz ötekine haksızlık etti. Şimdi sen, hakkımızda hakk ile hüküm ver. Haksızlık etme. Bize makul olan yolu göster." dediler. |
|
Sad 23. Ayet
23. Ayet
Erhan Aktaş
Bu benim kardeşim[1] Onun doksan dokuz koyunu var ve benim bir tek koyunum var. Buna rağmen onu da kendisine vermemi istedi ve tartışmamızda bana üstünlük sağladı.[2]
|
Erhan Aktaş
Bu benim kardeşim[1] Onun doksan dokuz koyunu var ve benim bir tek koyunum var. Buna rağmen onu da kendisine vermemi istedi ve tartışmamızda bana üstünlük sağladı.[2] |
|
Sad 24. Ayet
24. Ayet
Erhan Aktaş
"Gerçekten, senin koyununu kendi koyunlarına katmayı istemekle doğrusu sana haksızlık etmiştir. Ortakların çoğu, birbirlerine haksızlık ediyorlar. Ancak iman edenler ve salihatı[1] yapanlar haksızlık etmezler. Ancak onlar da ne kadar azdır!" dedi. Davud, kendisini fitnelendirdiğimizi[2] iyice anladı. Hemen Rabbinden bağışlanma[3] diledi, ruku[4] ederek, tam bir teslimiyetle Rabb'ine yöneldi.[5]
|
Erhan Aktaş
"Gerçekten, senin koyununu kendi koyunlarına katmayı istemekle doğrusu sana haksızlık etmiştir. Ortakların çoğu, birbirlerine haksızlık ediyorlar. Ancak iman edenler ve salihatı[1] yapanlar haksızlık etmezler. Ancak onlar da ne kadar azdır!" dedi. Davud, kendisini fitnelendirdiğimizi[2] iyice anladı. Hemen Rabbinden bağışlanma[3] diledi, ruku[4] ederek, tam bir teslimiyetle Rabb'ine yöneldi.[5] |
|
Sad 25. Ayet
25. Ayet
Erhan Aktaş
Böylece onu bundan dolayı bağışladık. Onun yanımızda yüksek konumu ve iyi bir sığınağı vardır.
|
Erhan Aktaş
Böylece onu bundan dolayı bağışladık. Onun yanımızda yüksek konumu ve iyi bir sığınağı vardır. |
|
Sad 26. Ayet
26. Ayet
Erhan Aktaş
Ey Davud! Biz seni yeryüzünde bir halife yaptık. İnsanlar arasında Hakk ile hükmet. Hevaya[1] uyma. Aksi halde heva seni Allah'ın yolundan saptırır. Allah'ın yolundan sapanlar, hesap gününü göz ardı etmiş olduklarından, kendileri için çok şiddetli bir azap vardır.
|
Erhan Aktaş
Ey Davud! Biz seni yeryüzünde bir halife yaptık. İnsanlar arasında Hakk ile hükmet. Hevaya[1] uyma. Aksi halde heva seni Allah'ın yolundan saptırır. Allah'ın yolundan sapanlar, hesap gününü göz ardı etmiş olduklarından, kendileri için çok şiddetli bir azap vardır. |
|
Sad 27. Ayet
27. Ayet
Erhan Aktaş
Biz, göğü, yeri ve ikisi arasında olanları boşuna yaratmadık. Bu, gerçeği yalanlayan nankörlerin görüşüdür. Kendilerini ateşe atan, gerçeği yalanlayan nankörlerin vay haline.
|
Erhan Aktaş
Biz, göğü, yeri ve ikisi arasında olanları boşuna yaratmadık. Bu, gerçeği yalanlayan nankörlerin görüşüdür. Kendilerini ateşe atan, gerçeği yalanlayan nankörlerin vay haline. |
|
Sad 28. Ayet
28. Ayet
Erhan Aktaş
İman eden ve salihatı yapanları, yeryüzünde bozgunculuk yapanlarla bir tutar mıyız? Ya da takva sahiplerini facirlerle[1] bir tutar mıyız?
|
Erhan Aktaş
İman eden ve salihatı yapanları, yeryüzünde bozgunculuk yapanlarla bir tutar mıyız? Ya da takva sahiplerini facirlerle[1] bir tutar mıyız? |
|
Sad 29. Ayet
29. Ayet
Erhan Aktaş
Bu; akıl sahiplerinin, ayetlerini düşünüp öğüt almaları için, sana indirdiğimiz kutlu bir Kitap'tır.
|
Erhan Aktaş
Bu; akıl sahiplerinin, ayetlerini düşünüp öğüt almaları için, sana indirdiğimiz kutlu bir Kitap'tır. |
|
Sad 30. Ayet
30. Ayet
Erhan Aktaş
Davud'a Süleyman'ı armağan ettik. Ne güzel bir kuldu. O, her zaman Allah'a yönelendi.
|
Erhan Aktaş
Davud'a Süleyman'ı armağan ettik. Ne güzel bir kuldu. O, her zaman Allah'a yönelendi. |
|
|
Erhan Aktaş
Bir zaman kendisine, akşamüstü iyi cins safkan atlar sunulmuştu. |
|
Sad 32. Ayet
32. Ayet
Erhan Aktaş
"Doğrusu ben Rabb'imin öğüdünden dolayı hayra muhabbeti sevdim."[1] dedi. Derken gözden kayboldular.[2]
|
Erhan Aktaş
"Doğrusu ben Rabb'imin öğüdünden dolayı hayra muhabbeti sevdim."[1] dedi. Derken gözden kayboldular.[2] |
|
Sad 33. Ayet
33. Ayet
Erhan Aktaş
"Onları bana geri getirin." Ardından bacaklarını ve boyunlarını mesh[1] etmeye başladı.[2]
|
Erhan Aktaş
"Onları bana geri getirin." Ardından bacaklarını ve boyunlarını mesh[1] etmeye başladı.[2] |
|
Sad 34. Ayet
34. Ayet
Erhan Aktaş
Ant olsun ki Süleyman'ı fitnelendirdik.[1] Kürsüsünün[2] üzerine bir ceset bıraktık.[3] Sonra o Bize yöneldi.[4]
|
Erhan Aktaş
Ant olsun ki Süleyman'ı fitnelendirdik.[1] Kürsüsünün[2] üzerine bir ceset bıraktık.[3] Sonra o Bize yöneldi.[4] |
|
Sad 35. Ayet
35. Ayet
Erhan Aktaş
"Ey Rabb'im! Beni bağışla. Bana, benden sonra hiç kimsenin sahip olamayacağı bir mülk[1] bağışla. Kuşkusuz ki Sen, Bol Bol Bağışlayıcı'sın." dedi.
|
Erhan Aktaş
"Ey Rabb'im! Beni bağışla. Bana, benden sonra hiç kimsenin sahip olamayacağı bir mülk[1] bağışla. Kuşkusuz ki Sen, Bol Bol Bağışlayıcı'sın." dedi. |
|
Sad 36. Ayet
36. Ayet
Erhan Aktaş
Bunun üzerine rüzgarı onun emrine verdik. Onun emri ile dilediği yere yumuşak bir esinti ile akıp gidiyordu.
|
Erhan Aktaş
Bunun üzerine rüzgarı onun emrine verdik. Onun emri ile dilediği yere yumuşak bir esinti ile akıp gidiyordu. |
|
|
Erhan Aktaş
Ve şeytanları.[1] Her türlü yapı ustasını ve dalgıçları[2] |
|
|
Erhan Aktaş
Ve zincirlerle bağlanmış olan[1] diğerlerini de. |
|
Sad 39. Ayet
39. Ayet
Erhan Aktaş
Bu Bizim verdiklerimizdir. Artık hesabı sana kalmış, dilediğine ver veya verme.
|
Erhan Aktaş
Bu Bizim verdiklerimizdir. Artık hesabı sana kalmış, dilediğine ver veya verme. |
|
|
Erhan Aktaş
Onun yanımızda iyi bir makamı ve iyi bir geleceği vardır. |
|
Sad 41. Ayet
41. Ayet
Erhan Aktaş
Kulumuz Eyyub'u da hatırla. Bir zamanlar Rabb'ine seslenmişti: "Şeytan bana dert ve azap dokundurdu."[1]
|
Erhan Aktaş
Kulumuz Eyyub'u da hatırla. Bir zamanlar Rabb'ine seslenmişti: "Şeytan bana dert ve azap dokundurdu."[1] |
|
Sad 42. Ayet
42. Ayet
Erhan Aktaş
Ey Eyyub! "Ayağın ile topukla![1] İşte bu hem yıkanılacak hem de içilecek soğuk su"
|
Erhan Aktaş
Ey Eyyub! "Ayağın ile topukla![1] İşte bu hem yıkanılacak hem de içilecek soğuk su" |
|
Sad 43. Ayet
43. Ayet
Erhan Aktaş
Katımızdan bir rahmet ve akıl sahipleri için bir ibret olarak, ona yanında yer alanları ve onlarla birlikte bir o kadarını daha bahşettik.
|
Erhan Aktaş
Katımızdan bir rahmet ve akıl sahipleri için bir ibret olarak, ona yanında yer alanları ve onlarla birlikte bir o kadarını daha bahşettik. |
|
Sad 44. Ayet
44. Ayet
Erhan Aktaş
Ve eline bir deste al, onunla yola çık[1] ve hanis[2] olma. Biz, onu sabredici bulduk. O ne iyi kuldu! O, her zaman Allah'a yöneldi.[3]
|
Erhan Aktaş
Ve eline bir deste al, onunla yola çık[1] ve hanis[2] olma. Biz, onu sabredici bulduk. O ne iyi kuldu! O, her zaman Allah'a yöneldi.[3] |
|
Sad 45. Ayet
45. Ayet
Erhan Aktaş
Güç ve basiret sahibi olan kullarımız İbrahim'i, İshak'ı ve Yakub'u da an.
|
Erhan Aktaş
Güç ve basiret sahibi olan kullarımız İbrahim'i, İshak'ı ve Yakub'u da an. |
|
Sad 46. Ayet
46. Ayet
Erhan Aktaş
Biz, onları sürekli ahiret yurdu düşüncesiyle arınmış, samimiyet sahibi kimseler yaptık.
|
Erhan Aktaş
Biz, onları sürekli ahiret yurdu düşüncesiyle arınmış, samimiyet sahibi kimseler yaptık. |
|
|
Erhan Aktaş
Onlar, yanımızda seçkin ve hayırlı kimselerdendir. |
|
Sad 48. Ayet
48. Ayet
Erhan Aktaş
İsmail'i, Elyesa'yı ve Zulkifl'i de an. Hepsi de hayırlı kimselerdendir.
|
Erhan Aktaş
İsmail'i, Elyesa'yı ve Zulkifl'i de an. Hepsi de hayırlı kimselerdendir. |
|
Sad 49. Ayet
49. Ayet
Erhan Aktaş
Bu bir öğüttür. Kuşkusuz takva sahipleri için iyi bir gelecek vardır.
|
Erhan Aktaş
Bu bir öğüttür. Kuşkusuz takva sahipleri için iyi bir gelecek vardır. |
|
|
Erhan Aktaş
Adn Cennetlerinin kapıları onlara açıktır. |
|
Sad 51. Ayet
51. Ayet
Erhan Aktaş
Orada keyiflerince oturmuş olarak onlara pek çok meyve ve içecek sunulur.
|
Erhan Aktaş
Orada keyiflerince oturmuş olarak onlara pek çok meyve ve içecek sunulur. |
|
|
Erhan Aktaş
Ve yanlarında, bakışlarını koruyan yaşıtlar vardır.[1] |
|
|
Erhan Aktaş
İşte bu, hesap günü için size söz verilenlerdir. |
|
|
Erhan Aktaş
Bu, bitmez tükenmez rızkımızdır. |
|
|
Erhan Aktaş
İyilerin durumu budur. Azgınlar için ise kötü bir gelecek vardır. |
|
|
Erhan Aktaş
Varacakları yer Cehennem'dir. Orası ne kötü bir yataktır. |
|
|
Erhan Aktaş
İşte kaynar ve kokuşmuş su; tatsınlar bakalım! |
|
|
Erhan Aktaş
Ve aynı türden çeşit çeşit azaplar. |
|
Sad 59. Ayet
59. Ayet
Erhan Aktaş
İşte bunlar da sizinle birlikte azaba katlanacak olan bir gruptur. Onlara rahatlık yoktur. Onlar, ateşe girecek olanlardır.
|
Erhan Aktaş
İşte bunlar da sizinle birlikte azaba katlanacak olan bir gruptur. Onlara rahatlık yoktur. Onlar, ateşe girecek olanlardır. |
|
Sad 60. Ayet
60. Ayet
Erhan Aktaş
Diğerleri ise: "Hayır! Asıl size rahatlık yok. Ona uğramamızın sebebi sizsiniz. O ne kötü bir konaklama yeridir!" dediler.
|
Erhan Aktaş
Diğerleri ise: "Hayır! Asıl size rahatlık yok. Ona uğramamızın sebebi sizsiniz. O ne kötü bir konaklama yeridir!" dediler. |
|
Sad 61. Ayet
61. Ayet
Erhan Aktaş
"Rabb'imiz! Buna kim sebep olduysa onun ateşteki azabını kat kat arttır!" dediler.
|
Erhan Aktaş
"Rabb'imiz! Buna kim sebep olduysa onun ateşteki azabını kat kat arttır!" dediler. |
|
Sad 62. Ayet
62. Ayet
Erhan Aktaş
"Biz, neden kötülerden olarak gördüğümüz adamları[1] görmüyoruz?" derler.
|
Erhan Aktaş
"Biz, neden kötülerden olarak gördüğümüz adamları[1] görmüyoruz?" derler. |
|
Sad 63. Ayet
63. Ayet
Erhan Aktaş
Hani kendilerini alaya almıştık! Yoksa buradalar da biz mi görmüyoruz?
|
Erhan Aktaş
Hani kendilerini alaya almıştık! Yoksa buradalar da biz mi görmüyoruz? |
|
|
Erhan Aktaş
Ateş halkının birbirleriyle bu çekişmeleri kesinlikle gerçektir. |
|
Sad 65. Ayet
65. Ayet
Erhan Aktaş
De ki: "Ben yalnızca bir uyarıcıyım. Tek ve kahredici olan Allah'tan başka ilah yoktur."
|
Erhan Aktaş
De ki: "Ben yalnızca bir uyarıcıyım. Tek ve kahredici olan Allah'tan başka ilah yoktur." |
|
Sad 66. Ayet
66. Ayet
Erhan Aktaş
Göklerin, yerin ve ikisinin arasında olan şeylerin Rabbi Mutlak Üstün Olan'dır, Çok Bağışlayıcı'dır.
|
Erhan Aktaş
Göklerin, yerin ve ikisinin arasında olan şeylerin Rabbi Mutlak Üstün Olan'dır, Çok Bağışlayıcı'dır. |
|
|
Erhan Aktaş
De ki: "O, çok büyük bir haberdir." |
|
|
Erhan Aktaş
Siz, ondan yüz çeviriyorsunuz. |
|
Sad 69. Ayet
69. Ayet
Erhan Aktaş
Onlar tartışırlarken, benim Mele-i A'la'ya[1] dair bir bilgim yoktu.
|
Erhan Aktaş
Onlar tartışırlarken, benim Mele-i A'la'ya[1] dair bir bilgim yoktu. |
|
|
Erhan Aktaş
Bana, yalnızca apaçık bir uyarıcı olduğum için vahyediliyor. |
|
Sad 71. Ayet
71. Ayet
Erhan Aktaş
Hani Rabb'in meleklere: "Ben çamurdan bir beşer yaratacağım." demişti.
|
Erhan Aktaş
Hani Rabb'in meleklere: "Ben çamurdan bir beşer yaratacağım." demişti. |
|
Sad 72. Ayet
72. Ayet
Erhan Aktaş
Onu biçimlendirip, ruhumdan üflediğim[1] zaman derhal ona secdeye kapanın![2]
|
Erhan Aktaş
Onu biçimlendirip, ruhumdan üflediğim[1] zaman derhal ona secdeye kapanın![2] |
|
|
Erhan Aktaş
Bunun üzerine meleklerin tamamı, hep birlikte secde ettiler.[1] |
|
|
Erhan Aktaş
Ancak iblis etmedi. O kibirlendi ve zaten o kafirlerdendi.[1] |
|
Sad 75. Ayet
75. Ayet
Erhan Aktaş
"Ey iblis! İki elimle[1] yarattığım şeye secde etmekten seni alıkoyan nedir? Büyüklük mü taslıyorsun, yoksa kendini çok mu üstün görüyorsun?" dedi.
|
Erhan Aktaş
"Ey iblis! İki elimle[1] yarattığım şeye secde etmekten seni alıkoyan nedir? Büyüklük mü taslıyorsun, yoksa kendini çok mu üstün görüyorsun?" dedi. |
|
Sad 76. Ayet
76. Ayet
Erhan Aktaş
"Ben ondan hayırlıyım.[1] Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın." dedi.
|
Erhan Aktaş
"Ben ondan hayırlıyım.[1] Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın." dedi. |
|
|
Erhan Aktaş
"Oradan çık! Sen kesinlikle racimsin.[1]" dedi. |
|
|
Erhan Aktaş
Lanetim, Din Günü'ne[1] kadar senin üzerindedir. |
|
Sad 79. Ayet
79. Ayet
Erhan Aktaş
İblis: "Rabb'im! O halde yeniden dirilme gününe kadar bana süre ver." dedi.
|
Erhan Aktaş
İblis: "Rabb'im! O halde yeniden dirilme gününe kadar bana süre ver." dedi. |
|
|
Erhan Aktaş
Allah, "Peki süre verilenlerdensin." dedi. |
|
|
Erhan Aktaş
Zamanı bilinen güne[1] kadar. |
|
Sad 82. Ayet
82. Ayet
Erhan Aktaş
İblis: "Öyleyse, izzetine[1] ant olsun ki onların hepsini azdıracağım." dedi.
|
Erhan Aktaş
İblis: "Öyleyse, izzetine[1] ant olsun ki onların hepsini azdıracağım." dedi. |
|
|
Erhan Aktaş
"Ancak içlerinden muhles[1] kulların hariç." |
|
|
Erhan Aktaş
"Gerçek budur. Ben, gerçeği söylerim." dedi. |
|
Sad 85. Ayet
85. Ayet
Erhan Aktaş
Allah: "Ant olsun ki Cehennem'i senden[1] ve sana uyanlardan dolduracağım." dedi.
|
Erhan Aktaş
Allah: "Ant olsun ki Cehennem'i senden[1] ve sana uyanlardan dolduracağım." dedi. |
|
Sad 86. Ayet
86. Ayet
Erhan Aktaş
De ki: "Sizden yaptığım bu işe karşı bir ücret istemiyorum. Ve ben kendiliğimden bir sorumluluk getirenlerden değilim."
|
Erhan Aktaş
De ki: "Sizden yaptığım bu işe karşı bir ücret istemiyorum. Ve ben kendiliğimden bir sorumluluk getirenlerden değilim." |
|
|
Erhan Aktaş
O, ancak bütün insanlık için bir zikirdir.[1] |
|
|
Erhan Aktaş
Onun haberini bir zaman sonra kesinlikle bileceksiniz.[1] |
İletişime Geçin
Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.
Henüz Üye Değil misiniz?
Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.