Mealler

/ Mealler / Liste

Hasan Basri Çantay - Bakara Suresi - Mealler

Takip Sure Ayetler Meal
Bakara 141. Ayet 141. Ayet Hasan Basri Çantay Onlar birer ümmetdi, (gelib) geçdi. (O ümmetlerin) kazandığı kendilerinin, sizin kazandığınız da sizindir ve siz onların işlemiş olduklarından mes'ul de olacak değilsiniz.
Hasan Basri Çantay

Onlar birer ümmetdi, (gelib) geçdi. (O ümmetlerin) kazandığı kendilerinin, sizin kazandığınız da sizindir ve siz onların işlemiş olduklarından mes'ul de olacak değilsiniz.

Bakara 142. Ayet 142. Ayet Hasan Basri Çantay İnsanlardan (Yahudi ve müşriklerden) bir takım beyinsizler: "(Müslümanların namazda kıble edinib) üzerinde durdukları (devam etdikleri eski) Kıblesinden çeviren (sebeb) nedir?" diyecekler. De ki (Habibim): "Doğu da Allahın, batı da. O, kimi dilerse onu doğru yola iletir."
Hasan Basri Çantay

İnsanlardan (Yahudi ve müşriklerden) bir takım beyinsizler: "(Müslümanların namazda kıble edinib) üzerinde durdukları (devam etdikleri eski) Kıblesinden çeviren (sebeb) nedir?" diyecekler. De ki (Habibim): "Doğu da Allahın, batı da. O, kimi dilerse onu doğru yola iletir."

Bakara 143. Ayet 143. Ayet Hasan Basri Çantay Böylece sizi (Ey Muhammed ümmeti) vasat (orta) bir ümmet yapmışızdır, insanlara karşı (hakıykatın) şahidler (i) olasınız, bu peygamber de sizin üzerinize tam bir şahidi olsun diye. (Habibim) senin haala üstünde durageldiğin (Ka'beyi tekrar) kıble yapmamız; o peygambere (sana) uyanları (senin izince gidenleri) ayağının iki ökçesi üzerinde geri döneceklerden (irtidad edeceklerden ve münafıklardan) ayırd etmemiz içindir. Gerçi (Kıblenin bu suretle çevrilmesi) elbette büyük bir (mesele) dir. Ancak bu, Allanın, doğru yola iletdiği kimseler hakkında (asla varid) değil. Allah imanınızı zaayi edecek değildir. Çünkü Allah insanları çok esirgeyendir, (onlara) rahmet (ve inayet) ini rayigan edendir.
Hasan Basri Çantay

Böylece sizi (Ey Muhammed ümmeti) vasat (orta) bir ümmet yapmışızdır, insanlara karşı (hakıykatın) şahidler (i) olasınız, bu peygamber de sizin üzerinize tam bir şahidi olsun diye. (Habibim) senin haala üstünde durageldiğin (Ka'beyi tekrar) kıble yapmamız; o peygambere (sana) uyanları (senin izince gidenleri) ayağının iki ökçesi üzerinde geri döneceklerden (irtidad edeceklerden ve münafıklardan) ayırd etmemiz içindir. Gerçi (Kıblenin bu suretle çevrilmesi) elbette büyük bir (mesele) dir. Ancak bu, Allanın, doğru yola iletdiği kimseler hakkında (asla varid) değil. Allah imanınızı zaayi edecek değildir. Çünkü Allah insanları çok esirgeyendir, (onlara) rahmet (ve inayet) ini rayigan edendir.

Bakara 144. Ayet 144. Ayet Hasan Basri Çantay Biz, yüzünü (vahye intizaar ve iştiyakından) çok kerre göğe doğru evirib çevirdiğini muhakkak görüyoruz. Şimdi seni herhalde hoşnud olacağın bir kıbleye döndürüyoruz. (Namazda) yüzünü artık Mescid-i haram tarafına (Ka'be semtine) çevir. (Ey Müminler,) siz de nerede bulunursanız (namazda) yüzlerinizi o yana döndürün. Şüphe yok ki kendilerine Kitab verilenler bunun Rablerinden gelen bir gerçek olduğunu pek iyi bilirler. Allah onların yapacaklarından gaafil değildir.
Hasan Basri Çantay

Biz, yüzünü (vahye intizaar ve iştiyakından) çok kerre göğe doğru evirib çevirdiğini muhakkak görüyoruz. Şimdi seni herhalde hoşnud olacağın bir kıbleye döndürüyoruz. (Namazda) yüzünü artık Mescid-i haram tarafına (Ka'be semtine) çevir. (Ey Müminler,) siz de nerede bulunursanız (namazda) yüzlerinizi o yana döndürün. Şüphe yok ki kendilerine Kitab verilenler bunun Rablerinden gelen bir gerçek olduğunu pek iyi bilirler. Allah onların yapacaklarından gaafil değildir.

Bakara 145. Ayet 145. Ayet Hasan Basri Çantay Andolsun ki (Habibim) sen, kendilerine Kıble verilenlere (kıble mes'elesine dair) her ayeti (burhanı, mu'cizeyi) getirmiş olsan onlar (inadiarmdan) yine senin kıblene uymazlar. Sen de onların kıblesine tabi' olucu değilsin. (Hatta) onların kimi kiminin (Yahudiler Hıristiyanların, Hıristiyanlar Yahudilerin) kıblesine uyucu değildir. Andolsun (Habibim) sana gelen bunca ilim (ve vahy) den sonra (bilfarz) onların heva (ve heves) terine uyacak olursan, o takdirde şübhesiz ve muhakkak (kendilerine) yazık etmişlerden (sayılır) sın.
Hasan Basri Çantay

Andolsun ki (Habibim) sen, kendilerine Kıble verilenlere (kıble mes'elesine dair) her ayeti (burhanı, mu'cizeyi) getirmiş olsan onlar (inadiarmdan) yine senin kıblene uymazlar. Sen de onların kıblesine tabi' olucu değilsin. (Hatta) onların kimi kiminin (Yahudiler Hıristiyanların, Hıristiyanlar Yahudilerin) kıblesine uyucu değildir. Andolsun (Habibim) sana gelen bunca ilim (ve vahy) den sonra (bilfarz) onların heva (ve heves) terine uyacak olursan, o takdirde şübhesiz ve muhakkak (kendilerine) yazık etmişlerden (sayılır) sın.

İletişime Geçin

Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.

image image

Henüz Üye Değil misiniz?

Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.

image image