Mealler

/ Mealler / Liste

Mehmet Okuyan - Kasas Suresi - Mealler

Takip Sure Ayetler Meal
Mehmet Okuyan

Tâ. Sîn. Mîm.[1]

Dip Notlar
Kasas 2. Ayet 2. Ayet Mehmet Okuyan İşte şu(nlar), apaçık Kitabın ayetleridir.
Mehmet Okuyan

İşte şu(nlar), apaçık Kitabın ayetleridir.

Kasas 3. Ayet 3. Ayet Mehmet Okuyan İman edecek bir toplum için Musa ile Firavun'un haberinden bir kısmını[1] sana bir amaç ile tilavet etmekteyiz (okuyup aktarmaktayız).
Mehmet Okuyan

İman edecek bir toplum için Musa ile Firavun'un haberinden bir kısmını[1] sana bir amaç ile tilavet etmekteyiz (okuyup aktarmaktayız).

Dip Notlar
Kasas 4. Ayet 4. Ayet Mehmet Okuyan Şüphesiz ki Firavun, o yerde (Mısır'da) zorbalaşmış, erkek çocuklarını kestirip kadınlarını sağ bırakarak (ve) her birini (her grubu) zayıf düşürerek halkını çeşitli gruplara ayırmıştı.[1] Şüphesiz ki o (Firavun) bozgunculardandı.
Mehmet Okuyan

Şüphesiz ki Firavun, o yerde (Mısır'da) zorbalaşmış, erkek çocuklarını kestirip kadınlarını sağ bırakarak (ve) her birini (her grubu) zayıf düşürerek halkını çeşitli gruplara ayırmıştı.[1] Şüphesiz ki o (Firavun) bozgunculardandı.

Dip Notlar
Kasas 5. Ayet 5. Ayet Mehmet Okuyan Biz ise o yerde, zayıf düşürülenlere lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve onları (o topraklara) mirasçı kılmak istiyorduk.[1]
Mehmet Okuyan

Biz ise o yerde, zayıf düşürülenlere lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve onları (o topraklara) mirasçı kılmak istiyorduk.[1]

Dip Notlar
Kasas 6. Ayet 6. Ayet Mehmet Okuyan Ayrıca onları o yerde hâkim kılmak; Firavun, Haman[1] ve ordularına korktukları şeyi göstermek de (istiyorduk).
Mehmet Okuyan

Ayrıca onları o yerde hâkim kılmak; Firavun, Haman[1] ve ordularına korktukları şeyi göstermek de (istiyorduk).

Dip Notlar
Kasas 7. Ayet 7. Ayet Mehmet Okuyan Musa'nın annesine,[1] "Onu emzir; onun hakkında korktuğunda[2] onu denize (nehre) bırak; (başına bir şey gelmesinden) korkma ve hüzünlenme! Şüphesiz ki biz onu sana geri döndürecek ve kendisini elçilerden biri yapacağız!" diye vahyetmiştik[3] (bildirmiştik).
Mehmet Okuyan

Musa'nın annesine,[1] "Onu emzir; onun hakkında korktuğunda[2] onu denize (nehre) bırak; (başına bir şey gelmesinden) korkma ve hüzünlenme! Şüphesiz ki biz onu sana geri döndürecek ve kendisini elçilerden biri yapacağız!" diye vahyetmiştik[3] (bildirmiştik).

Dip Notlar
Kasas 8. Ayet 8. Ayet Mehmet Okuyan Firavun ailesi (sonunda) kendilerine bir düşman ve bir üzüntü kaynağı (olacağını bilmeden) onu (Musa'yı) bulup almışlardı.[1] Şüphesiz ki Firavun, Haman ve askerleri suçlu insanlardı.
Mehmet Okuyan

Firavun ailesi (sonunda) kendilerine bir düşman ve bir üzüntü kaynağı (olacağını bilmeden) onu (Musa'yı) bulup almışlardı.[1] Şüphesiz ki Firavun, Haman ve askerleri suçlu insanlardı.

Dip Notlar
Kasas 9. Ayet 9. Ayet Mehmet Okuyan Firavun'un hanımı[1] (Asiye, Musa'yı görünce) "(Bu bebek) benim için de senin için de göz aydınlığı (olabilir); onu öldürmeyin! Belki bize yararı dokunur veya onu evlat ediniriz." demişti.[2] Oysa onlar (işin sonunun) farkına varmamışlar(dı).
Mehmet Okuyan

Firavun'un hanımı[1] (Asiye, Musa'yı görünce) "(Bu bebek) benim için de senin için de göz aydınlığı (olabilir); onu öldürmeyin! Belki bize yararı dokunur veya onu evlat ediniriz." demişti.[2] Oysa onlar (işin sonunun) farkına varmamışlar(dı).

Dip Notlar
Kasas 10. Ayet 10. Ayet Mehmet Okuyan Musa'nın annesinin kalbi korku dolmuştu. İnanıp güvenenlerden olması için kalbine dayanıklılık vermemiş olsaydık neredeyse işi açığa vuracaktı.
Mehmet Okuyan

Musa'nın annesinin kalbi korku dolmuştu. İnanıp güvenenlerden olması için kalbine dayanıklılık vermemiş olsaydık neredeyse işi açığa vuracaktı.

Kasas 11. Ayet 11. Ayet Mehmet Okuyan (Annesi, Musa'nın) ablasına "Onun izini takip et!" demişti.[1] O da (Firavun'un adamları) farkına varmadan uzaktan onu (Musa'yı) gözetlemişti.
Mehmet Okuyan

(Annesi, Musa'nın) ablasına "Onun izini takip et!" demişti.[1] O da (Firavun'un adamları) farkına varmadan uzaktan onu (Musa'yı) gözetlemişti.

Dip Notlar
Kasas 12. Ayet 12. Ayet Mehmet Okuyan Biz daha önce ona (Musa'ya) hiçbir kadının (sütannenin) sütünü emmesine izin vermemiştik (onları emmesini engellemiştik).[1] Bunun üzerine (ablası, Firavun ailesine) "Size, onun bakımını sizin adınıza üstlenecek ve kendisine samimi davranacak bir aile göstereyim mi?" demişti.
Mehmet Okuyan

Biz daha önce ona (Musa'ya) hiçbir kadının (sütannenin) sütünü emmesine izin vermemiştik (onları emmesini engellemiştik).[1] Bunun üzerine (ablası, Firavun ailesine) "Size, onun bakımını sizin adınıza üstlenecek ve kendisine samimi davranacak bir aile göstereyim mi?" demişti.

Dip Notlar
Kasas 13. Ayet 13. Ayet Mehmet Okuyan Böylelikle gözü aydın olsun, (daha fazla) üzülmesin ve insanların çoğu bilmeseler bile Allah'ın vaadinin gerçek olduğunu bilsin diye biz onu annesine geri vermiştik.
Mehmet Okuyan

Böylelikle gözü aydın olsun, (daha fazla) üzülmesin ve insanların çoğu bilmeseler bile Allah'ın vaadinin gerçek olduğunu bilsin diye biz onu annesine geri vermiştik.

Kasas 14. Ayet 14. Ayet Mehmet Okuyan (Musa) yetişkinlik çağına ulaşıp olgunlaşınca ona doğru hüküm verme yeteneği ve ilim vermiştik. Güzel davrananları biz işte böyle ödüllendiririz.[1]
Mehmet Okuyan

(Musa) yetişkinlik çağına ulaşıp olgunlaşınca ona doğru hüküm verme yeteneği ve ilim vermiştik. Güzel davrananları biz işte böyle ödüllendiririz.[1]

Dip Notlar
Kasas 15. Ayet 15. Ayet Mehmet Okuyan (Musa), halkının habersiz olduğu bir sırada şehre girmiş ve orada biri kendi tarafından diğeri düşmanı tarafından olan iki adamı dövüşür bulmuştu. Kendi tarafından olanın, düşmanına karşı ondan yardım istemesi üzerine, (Musa, o) kişiyi itekleyip[1] işini bitirmişti (ölümüne sebep olmuştu). (Sonunda) "Bu, şeytan işidir. Şüphesiz ki o, apaçık saptırıcı bir düşmandır." demişti.
Mehmet Okuyan

(Musa), halkının habersiz olduğu bir sırada şehre girmiş ve orada biri kendi tarafından diğeri düşmanı tarafından olan iki adamı dövüşür bulmuştu. Kendi tarafından olanın, düşmanına karşı ondan yardım istemesi üzerine, (Musa, o) kişiyi itekleyip[1] işini bitirmişti (ölümüne sebep olmuştu). (Sonunda) "Bu, şeytan işidir. Şüphesiz ki o, apaçık saptırıcı bir düşmandır." demişti.

Dip Notlar
Kasas 16. Ayet 16. Ayet Mehmet Okuyan (Musa) "Rabbim! Doğrusu kendime haksızlık ettim; beni bağışla!" demiş, (Allah) da onu bağışlamıştı. Şüphesiz ki O çok bağışlayandır, çok merhametlidir.
Mehmet Okuyan

(Musa) "Rabbim! Doğrusu kendime haksızlık ettim; beni bağışla!" demiş, (Allah) da onu bağışlamıştı. Şüphesiz ki O çok bağışlayandır, çok merhametlidir.

Kasas 17. Ayet 17. Ayet Mehmet Okuyan (Musa) "Rabbim! Bana verdiğin nimetlere karşılık suçlulara asla arka çıkmayacağım!" demişti.[1]
Mehmet Okuyan

(Musa) "Rabbim! Bana verdiğin nimetlere karşılık suçlulara asla arka çıkmayacağım!" demişti.[1]

Dip Notlar
Kasas 18. Ayet 18. Ayet Mehmet Okuyan Şehirde korku içinde, (etrafı) gözetleyerek sabahladıktan sonra bir de ne görsün, dün kendisinden yardım isteyen kişi, feryat ederek tekrar ondan yardım istiyor. (Musa) ona, "Doğrusu sen apaçık bir azgınsın!" demişti.[1]
Mehmet Okuyan

Şehirde korku içinde, (etrafı) gözetleyerek sabahladıktan sonra bir de ne görsün, dün kendisinden yardım isteyen kişi, feryat ederek tekrar ondan yardım istiyor. (Musa) ona, "Doğrusu sen apaçık bir azgınsın!" demişti.[1]

Dip Notlar
Kasas 19. Ayet 19. Ayet Mehmet Okuyan (Musa), her ikisinin de düşmanı olan (adam)ı yakalamak isteyince, (adam) ona şöyle demişti: "Ey Musa! Dün bir canı öldürdüğün gibi, şimdi de beni mi öldürmek istiyorsun? Sen yeryüzünde sadece zorbalık istiyorsun; ıslah edicilerden olmak istemiyorsun."
Mehmet Okuyan

(Musa), her ikisinin de düşmanı olan (adam)ı yakalamak isteyince, (adam) ona şöyle demişti: "Ey Musa! Dün bir canı öldürdüğün gibi, şimdi de beni mi öldürmek istiyorsun? Sen yeryüzünde sadece zorbalık istiyorsun; ıslah edicilerden olmak istemiyorsun."

Kasas 20. Ayet 20. Ayet Mehmet Okuyan Şehrin ileri gelenlerinden[1] bir adam koşarak gelmiş ve "Ey Musa! Şüphesiz ki yöneticiler (toplantı hâlinde) seni öldürmek için hakkında karar veriyorlar. Hemen (buradan) çık! Şüphesiz ki ben senin için samimi davrananlardanım!" demişti.
Mehmet Okuyan

Şehrin ileri gelenlerinden[1] bir adam koşarak gelmiş ve "Ey Musa! Şüphesiz ki yöneticiler (toplantı hâlinde) seni öldürmek için hakkında karar veriyorlar. Hemen (buradan) çık! Şüphesiz ki ben senin için samimi davrananlardanım!" demişti.

Dip Notlar
Kasas 21. Ayet 21. Ayet Mehmet Okuyan (Musa) korku içinde, (etrafı) gözetleyerek şehirden çıkmış (ve) "Rabbim! Beni zalimler topluluğundan koru!" diye dua etmişti.
Mehmet Okuyan

(Musa) korku içinde, (etrafı) gözetleyerek şehirden çıkmış (ve) "Rabbim! Beni zalimler topluluğundan koru!" diye dua etmişti.

Kasas 22. Ayet 22. Ayet Mehmet Okuyan (Musa) Medyen'e[1] doğru yöneldiğinde "Umarım ki Rabbim beni doğru yola ulaştırır." demişti.[2]
Mehmet Okuyan

(Musa) Medyen'e[1] doğru yöneldiğinde "Umarım ki Rabbim beni doğru yola ulaştırır." demişti.[2]

Dip Notlar
Kasas 23. Ayet 23. Ayet Mehmet Okuyan Medyen suyuna varınca, orada (hayvanlarını) sulayan bir grup insanla karşılaşmıştı. Onların gerisinde de (hayvanlarını) engelleyen (geri tutan) iki hanım (kız) görmüştü. Onlara "Derdiniz nedir (neden sulamıyorsunuz)?" diye sorunca, şöyle demişlerdi: "Çobanlar sulayıp çekilene kadar biz sulamayız; babamız da büyük, yaşlıdır[1] (mecburen biz suluyoruz)."
Mehmet Okuyan

Medyen suyuna varınca, orada (hayvanlarını) sulayan bir grup insanla karşılaşmıştı. Onların gerisinde de (hayvanlarını) engelleyen (geri tutan) iki hanım (kız) görmüştü. Onlara "Derdiniz nedir (neden sulamıyorsunuz)?" diye sorunca, şöyle demişlerdi: "Çobanlar sulayıp çekilene kadar biz sulamayız; babamız da büyük, yaşlıdır[1] (mecburen biz suluyoruz)."

Dip Notlar
Kasas 24. Ayet 24. Ayet Mehmet Okuyan Bunun üzerine (Musa) hemen onların yerine (davarlarını) sulamıştı. Daha sonra bir gölgeye çekilmiş ve "Rabbim! Doğrusu bana vereceğin her lütfa öyle muhtacım ki!" demişti.
Mehmet Okuyan

Bunun üzerine (Musa) hemen onların yerine (davarlarını) sulamıştı. Daha sonra bir gölgeye çekilmiş ve "Rabbim! Doğrusu bana vereceğin her lütfa öyle muhtacım ki!" demişti.

Kasas 25. Ayet 25. Ayet Mehmet Okuyan Bu esnada, iki kızdan biri edeple yürüyerek o (Musa)'nın yanına gelmiş (ve) "Babam, bizim için (hayvanları) sulamanın karşılığını ödemek için seni çağırıyor!" demişti.[1] (Musa, kızın babası Şuayb'a) gelip olayları (kendi başından geçenleri) anlatınca, (Şuayb) "Korkma, o zalim toplumdan artık kurtuldun!" demişti.
Mehmet Okuyan

Bu esnada, iki kızdan biri edeple yürüyerek o (Musa)'nın yanına gelmiş (ve) "Babam, bizim için (hayvanları) sulamanın karşılığını ödemek için seni çağırıyor!" demişti.[1] (Musa, kızın babası Şuayb'a) gelip olayları (kendi başından geçenleri) anlatınca, (Şuayb) "Korkma, o zalim toplumdan artık kurtuldun!" demişti.

Dip Notlar
Kasas 26. Ayet 26. Ayet Mehmet Okuyan (Şuayb'ın iki kızından) biri "Ey babacığım! Onu ücretli (çalışan olarak) tut! Şüphesiz ki ücretle tuttuklarının en hayırlısı, işte bu güçlü ve güvenilir olan (kişidir)" demişti.
Mehmet Okuyan

(Şuayb'ın iki kızından) biri "Ey babacığım! Onu ücretli (çalışan olarak) tut! Şüphesiz ki ücretle tuttuklarının en hayırlısı, işte bu güçlü ve güvenilir olan (kişidir)" demişti.

Kasas 27. Ayet 27. Ayet Mehmet Okuyan (Şuayb, Musa'ya) şöyle demişti: "Bana sekiz yıl çalışmana karşılık şu iki kızımdan birini sana nikâhlamak istiyorum.[1] Süreyi on yıla tamamlarsan o sana kalmış bir şeydir; seni sıkıntıya düşürmek istemem. İnşallah beni dürüst olanlardan bulacaksın."
Mehmet Okuyan

(Şuayb, Musa'ya) şöyle demişti: "Bana sekiz yıl çalışmana karşılık şu iki kızımdan birini sana nikâhlamak istiyorum.[1] Süreyi on yıla tamamlarsan o sana kalmış bir şeydir; seni sıkıntıya düşürmek istemem. İnşallah beni dürüst olanlardan bulacaksın."

Dip Notlar
Kasas 28. Ayet 28. Ayet Mehmet Okuyan (Musa da) şöyle demişti: "Bu, benimle senin aranda (bir antlaşma)dır. İki süreden hangisini doldurursam bana düşmanlık (haksızlık) yapılmayacak (değil mi)? Allah söylediklerimize vekildir (şahittir)."[1]
Mehmet Okuyan

(Musa da) şöyle demişti: "Bu, benimle senin aranda (bir antlaşma)dır. İki süreden hangisini doldurursam bana düşmanlık (haksızlık) yapılmayacak (değil mi)? Allah söylediklerimize vekildir (şahittir)."[1]

Dip Notlar
Kasas 29. Ayet 29. Ayet Mehmet Okuyan Musa, o süreyi doldurup ailesiyle yola çıkınca,[1] Tûr (Sînâ Dağı)[2] tarafından bir ateş görmüştü. Ailesine "(Siz burada) bekleyin! Bir ateş gördüm. Umarım ki ondan size bir haber veya ısınmanız için ateşten bir kor getiririm." demişti.[3]
Mehmet Okuyan

Musa, o süreyi doldurup ailesiyle yola çıkınca,[1] Tûr (Sînâ Dağı)[2] tarafından bir ateş görmüştü. Ailesine "(Siz burada) bekleyin! Bir ateş gördüm. Umarım ki ondan size bir haber veya ısınmanız için ateşten bir kor getiririm." demişti.[3]

Dip Notlar
Kasas 30. Ayet 30. Ayet Mehmet Okuyan Oraya varınca, o bereketli yerde, sağ taraftaki vadinin kıyısından, (yanan) ağaç yönünden kendisine şöyle seslenilmişti: "Ey Musa! Âlemlerin Rabbi olan Allah benim ben!
Mehmet Okuyan

Oraya varınca, o bereketli yerde, sağ taraftaki vadinin kıyısından, (yanan) ağaç yönünden kendisine şöyle seslenilmişti: "Ey Musa! Âlemlerin Rabbi olan Allah benim ben!

Kasas 31. Ayet 31. Ayet Mehmet Okuyan Asanı (yere) bırak!"[1] (Musa) onu yılan gibi depreşir görünce, arkasına bakmadan geri dönmüştü (ve ona şöyle seslenilmişti:) "Ey Musa! Geri dön, korkma! Artık sen güvende olanlardansın!
Mehmet Okuyan

Asanı (yere) bırak!"[1] (Musa) onu yılan gibi depreşir görünce, arkasına bakmadan geri dönmüştü (ve ona şöyle seslenilmişti:) "Ey Musa! Geri dön, korkma! Artık sen güvende olanlardansın!

Dip Notlar
Kasas 32. Ayet 32. Ayet Mehmet Okuyan Elini koynuna sok ki kusursuz bembeyaz çıksın.[1] Korkudan dolayı (açılan) kollarını da kendine çek! İşte bu iki (olay) Firavun ve yöneticilerine karşı Rabbin tarafından (sana verilen) iki kesin delildir. Şüphesiz ki onlar yoldan çıkan bir toplum olmuşlardır."
Mehmet Okuyan

Elini koynuna sok ki kusursuz bembeyaz çıksın.[1] Korkudan dolayı (açılan) kollarını da kendine çek! İşte bu iki (olay) Firavun ve yöneticilerine karşı Rabbin tarafından (sana verilen) iki kesin delildir. Şüphesiz ki onlar yoldan çıkan bir toplum olmuşlardır."

Dip Notlar
Kasas 33. Ayet 33. Ayet Mehmet Okuyan (Musa) "Rabbim! Ben (yanlışlıkla) onlardan birini öldürmüştüm, (bu yüzden) beni öldürmelerinden korkuyorum!"[1]
Mehmet Okuyan

(Musa) "Rabbim! Ben (yanlışlıkla) onlardan birini öldürmüştüm, (bu yüzden) beni öldürmelerinden korkuyorum!"[1]

Dip Notlar
Kasas 34. Ayet 34. Ayet Mehmet Okuyan Kardeşim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür. Onu da beni doğrulayan bir yardımcı olarak benimle birlikte gönder![1] Beni yalanlamalarından korkuyorum." demişti.[2]
Mehmet Okuyan

Kardeşim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür. Onu da beni doğrulayan bir yardımcı olarak benimle birlikte gönder![1] Beni yalanlamalarından korkuyorum." demişti.[2]

Dip Notlar
Kasas 35. Ayet 35. Ayet Mehmet Okuyan (Allah) şöyle demişti: "Seni kardeşinle destekleyeceğiz ve size öyle bir güç vereceğiz ki delillerimiz sayesinde onlar size ulaşamayacaklar. Siz ikiniz ve size uyanlar üstün geleceksiniz."[1]
Mehmet Okuyan

(Allah) şöyle demişti: "Seni kardeşinle destekleyeceğiz ve size öyle bir güç vereceğiz ki delillerimiz sayesinde onlar size ulaşamayacaklar. Siz ikiniz ve size uyanlar üstün geleceksiniz."[1]

Dip Notlar
Kasas 36. Ayet 36. Ayet Mehmet Okuyan (Musa), onlara apaçık delillerimizi getirdiğinde "Bu, sadece uydurulmuş bir büyüdür; önceki atalarımızdan böyle bir şey de duymadık!" demişlerdi.[1]
Mehmet Okuyan

(Musa), onlara apaçık delillerimizi getirdiğinde "Bu, sadece uydurulmuş bir büyüdür; önceki atalarımızdan böyle bir şey de duymadık!" demişlerdi.[1]

Dip Notlar
Kasas 37. Ayet 37. Ayet Mehmet Okuyan Musa ise şöyle demişti: "Rabbim, kendi katından kimin hidayet getirdiğini ve yurdun (bu dünyanın) sonunun kimin olacağını çok iyi bilendir." Şüphesiz ki zalimler kurtulamazlar.
Mehmet Okuyan

Musa ise şöyle demişti: "Rabbim, kendi katından kimin hidayet getirdiğini ve yurdun (bu dünyanın) sonunun kimin olacağını çok iyi bilendir." Şüphesiz ki zalimler kurtulamazlar.

Kasas 38. Ayet 38. Ayet Mehmet Okuyan Firavun: "Ey yöneticiler! Sizin için benden başka ilah tanımıyorum.[1] Ey Haman! Benim için çamur üzerine bir ateş yak (tuğla imal et); bana bir kule yap ki Musa'nın ilahına ulaşayım; onu(n Musa'nın) yalan söyleyenlerden (olduğunu) sanıyorum." demişti.[2]
Mehmet Okuyan

Firavun: "Ey yöneticiler! Sizin için benden başka ilah tanımıyorum.[1] Ey Haman! Benim için çamur üzerine bir ateş yak (tuğla imal et); bana bir kule yap ki Musa'nın ilahına ulaşayım; onu(n Musa'nın) yalan söyleyenlerden (olduğunu) sanıyorum." demişti.[2]

Dip Notlar
Kasas 39. Ayet 39. Ayet Mehmet Okuyan O (Firavun) ve askerleri, yeryüzünde haksız olarak kibirlenmiş[1] ve bize döndürülmeyeceklerine inanmışlardı.
Mehmet Okuyan

O (Firavun) ve askerleri, yeryüzünde haksız olarak kibirlenmiş[1] ve bize döndürülmeyeceklerine inanmışlardı.

Dip Notlar
Kasas 40. Ayet 40. Ayet Mehmet Okuyan Biz de onu ve askerlerini yakalayıp denizde boğmuştuk. Bak zalimlerin sonu nasıl oldu!
Mehmet Okuyan

Biz de onu ve askerlerini yakalayıp denizde boğmuştuk. Bak zalimlerin sonu nasıl oldu!

Kasas 41. Ayet 41. Ayet Mehmet Okuyan (Böylece) onları, (insanları) ateşe çağıran öncüler[1] kılmıştık. Kıyamet günü de kendilerine yardım edilmeyecektir.
Mehmet Okuyan

(Böylece) onları, (insanları) ateşe çağıran öncüler[1] kılmıştık. Kıyamet günü de kendilerine yardım edilmeyecektir.

Dip Notlar
Kasas 42. Ayet 42. Ayet Mehmet Okuyan Bu dünyada arkalarına lanet takmıştık (lanetle anılmalarını sağlamıştık).[1]Kıyamet gününde de kötülenmişler[2] arasında olacaklardır.
Mehmet Okuyan

Bu dünyada arkalarına lanet takmıştık (lanetle anılmalarını sağlamıştık).[1]Kıyamet gününde de kötülenmişler[2] arasında olacaklardır.

Dip Notlar
Kasas 43. Ayet 43. Ayet Mehmet Okuyan Yemin olsun ki biz ilk nesilleri helak ettikten sonra (gerçeği) hatırlasınlar diye insanlar için öngörüler (içeren), (ayrıca) bir rehber ve rahmet olarak o Kitabı Musa'ya vermiştik.
Mehmet Okuyan

Yemin olsun ki biz ilk nesilleri helak ettikten sonra (gerçeği) hatırlasınlar diye insanlar için öngörüler (içeren), (ayrıca) bir rehber ve rahmet olarak o Kitabı Musa'ya vermiştik.

Kasas 44. Ayet 44. Ayet Mehmet Okuyan Musa'ya emrimizi verdiğimiz sırada sen, batı tarafında bulunmuyordun ve (o olayı) görenlerden de değildin.[1]
Mehmet Okuyan

Musa'ya emrimizi verdiğimiz sırada sen, batı tarafında bulunmuyordun ve (o olayı) görenlerden de değildin.[1]

Dip Notlar
Kasas 45. Ayet 45. Ayet Mehmet Okuyan (Oysa) biz nice nesiller var etmiştik de onların üzerinden uzun zaman geçmişti. Sen ayetlerimizi kendilerine tilavet etmek (okuyup aktarmak) üzere Medyen halkı arasında oturmuş da değildin.[1] Ancak bütün elçileri gönderen bizdik.
Mehmet Okuyan

(Oysa) biz nice nesiller var etmiştik de onların üzerinden uzun zaman geçmişti. Sen ayetlerimizi kendilerine tilavet etmek (okuyup aktarmak) üzere Medyen halkı arasında oturmuş da değildin.[1] Ancak bütün elçileri gönderen bizdik.

Dip Notlar
Kasas 46. Ayet 46. Ayet Mehmet Okuyan Musa'ya seslendiğimiz zaman da sen Tûr'un (Sînâ Dağı'nın) yanında değildin.[1] Düşünüp (gerçeği) hatırlarlar diye senden önce kendilerine uyarıcı gelmemiş bir kavmi uyarman için[2] Rabbinden bir rahmet olarak (bunları sana bildirdik).
Mehmet Okuyan

Musa'ya seslendiğimiz zaman da sen Tûr'un (Sînâ Dağı'nın) yanında değildin.[1] Düşünüp (gerçeği) hatırlarlar diye senden önce kendilerine uyarıcı gelmemiş bir kavmi uyarman için[2] Rabbinden bir rahmet olarak (bunları sana bildirdik).

Dip Notlar
Kasas 47. Ayet 47. Ayet Mehmet Okuyan Kendi ellerinin yapıp ettikleri nedeniyle başlarına bir musibet geldiğinde[1]"Rabbimiz! Bize bir elçi gönderseydin de ayetlerine uyup müminlerden olsaydık!"[2]diyecek olmasalardı (seni göndermezdik).[3]
Mehmet Okuyan

Kendi ellerinin yapıp ettikleri nedeniyle başlarına bir musibet geldiğinde[1]"Rabbimiz! Bize bir elçi gönderseydin de ayetlerine uyup müminlerden olsaydık!"[2]diyecek olmasalardı (seni göndermezdik).[3]

Dip Notlar
Kasas 48. Ayet 48. Ayet Mehmet Okuyan Kendilerine tarafımızdan hakikat gelince "Musa'ya verilen (mucizeler) gibi ona da verilmeli değil miydi?" demişlerdi. Daha önce Musa'ya verileni de inkâr etmemişler miydi? "Birbirine arka çıkan iki büyü(cü)" demişlerdi. (Sözlerine devamla) "Doğrusu biz hepsini inkar edenleriz." demişlerdi.
Mehmet Okuyan

Kendilerine tarafımızdan hakikat gelince "Musa'ya verilen (mucizeler) gibi ona da verilmeli değil miydi?" demişlerdi. Daha önce Musa'ya verileni de inkâr etmemişler miydi? "Birbirine arka çıkan iki büyü(cü)" demişlerdi. (Sözlerine devamla) "Doğrusu biz hepsini inkar edenleriz." demişlerdi.

Kasas 49. Ayet 49. Ayet Mehmet Okuyan De ki: "Doğruysanız Allah katından bu ikisinden (Musa'ya ve bana indirilenden) daha doğru bir kitap getirin, ben de ona uyayım!"[1]
Mehmet Okuyan

De ki: "Doğruysanız Allah katından bu ikisinden (Musa'ya ve bana indirilenden) daha doğru bir kitap getirin, ben de ona uyayım!"[1]

Dip Notlar
Kasas 50. Ayet 50. Ayet Mehmet Okuyan Sana cevap veremezlerse bil ki onlar arzularına uymaktadır. Allah tarafından bir yol gösterici olmaksızın kendi arzusuna uyandan daha sapkın kim olabilir ki! Şüphesiz ki Allah zalimler topluluğunu doğru yola ulaştırmaz.
Mehmet Okuyan

Sana cevap veremezlerse bil ki onlar arzularına uymaktadır. Allah tarafından bir yol gösterici olmaksızın kendi arzusuna uyandan daha sapkın kim olabilir ki! Şüphesiz ki Allah zalimler topluluğunu doğru yola ulaştırmaz.

İletişime Geçin

Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.

image image

Henüz Üye Değil misiniz?

Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.

image image