Mealler
Mehmet Okuyan - Kehf Suresi - Mealler
Takip | Sure Ayetler | Meal |
---|---|---|
Kehf 16. Ayet
16. Ayet
Mehmet Okuyan
(İçlerinden biri şöyle demişti:) "Madem siz onlardan ve Allah'tan başka tapmakta olduklarından uzaklaştınız; mağaraya sığının ki Rabbiniz size merhametinden yaysın ve işinizde sizin için kolaylık sağlasın."
|
Mehmet Okuyan
(İçlerinden biri şöyle demişti:) "Madem siz onlardan ve Allah'tan başka tapmakta olduklarından uzaklaştınız; mağaraya sığının ki Rabbiniz size merhametinden yaysın ve işinizde sizin için kolaylık sağlasın." |
|
Kehf 17. Ayet
17. Ayet
Mehmet Okuyan
(Orada bulunsaydın) onlar onun (mağaranın) geniş bir yerindeyken güneşi doğduğunda mağaranın sağına yönelirken, batarken de sol taraftan (onlara vurmadan) geçerken görürdün. İşte bu, Allah'ın delillerindendir. Allah kime hidayet ederse işte o, doğru yola ulaştırılmıştır.[1] Kimi de saptırırsa (sapkınlığını onaylarsa) artık ona yol gösterecek herhangi bir dost asla bulamazsın.[2]
|
Mehmet Okuyan
(Orada bulunsaydın) onlar onun (mağaranın) geniş bir yerindeyken güneşi doğduğunda mağaranın sağına yönelirken, batarken de sol taraftan (onlara vurmadan) geçerken görürdün. İşte bu, Allah'ın delillerindendir. Allah kime hidayet ederse işte o, doğru yola ulaştırılmıştır.[1] Kimi de saptırırsa (sapkınlığını onaylarsa) artık ona yol gösterecek herhangi bir dost asla bulamazsın.[2] |
|
Kehf 18. Ayet
18. Ayet
Mehmet Okuyan
Kendileri uykuda oldukları hâlde sen onları uyanık sanırdın. Onları sağa sola çeviriyorduk.[1] Köpekleri de (mağaranın) girişinde ön ayaklarını uzatmıştı. Onları görüp bilseydin dönüp onlardan kaçardın ve gördüklerin yüzünden için korku ile dolardı.[2]
|
Mehmet Okuyan
Kendileri uykuda oldukları hâlde sen onları uyanık sanırdın. Onları sağa sola çeviriyorduk.[1] Köpekleri de (mağaranın) girişinde ön ayaklarını uzatmıştı. Onları görüp bilseydin dönüp onlardan kaçardın ve gördüklerin yüzünden için korku ile dolardı.[2] |
|
Kehf 19. Ayet
19. Ayet
Mehmet Okuyan
(Onları uyuttuğumuz gibi) durumlarını birbirlerine sormaları için aynı şekilde kendilerini uyandırmıştık. İçlerinden biri "Ne kadar kaldınız?" demişti. (Kimileri) "Bir gün veya günün bir parçası kadar kaldık." demiş, (kimileri de) "Rabbiniz, kaldığınız süreyi daha iyi bilendir." cevabını vermişti. İçinizden birini şu gümüş paranızla şehre gönderin de baksın, hangi yiyecek daha temiz ise size ondan rızık getirsin! Ayrıca nazik (dikkatli) davransın[1] ve sakın sizi kimseye sezdirmesin!
|
Mehmet Okuyan
(Onları uyuttuğumuz gibi) durumlarını birbirlerine sormaları için aynı şekilde kendilerini uyandırmıştık. İçlerinden biri "Ne kadar kaldınız?" demişti. (Kimileri) "Bir gün veya günün bir parçası kadar kaldık." demiş, (kimileri de) "Rabbiniz, kaldığınız süreyi daha iyi bilendir." cevabını vermişti. İçinizden birini şu gümüş paranızla şehre gönderin de baksın, hangi yiyecek daha temiz ise size ondan rızık getirsin! Ayrıca nazik (dikkatli) davransın[1] ve sakın sizi kimseye sezdirmesin! |
|
Kehf 20. Ayet
20. Ayet
Mehmet Okuyan
Şüphesiz ki onlar, sizden haberdar olurlarsa sizi taşlarlar (kovarlar) veya sizi kendi dinlerine çevirirler ki o zaman asla kurtulamazsınız.
|
Mehmet Okuyan
Şüphesiz ki onlar, sizden haberdar olurlarsa sizi taşlarlar (kovarlar) veya sizi kendi dinlerine çevirirler ki o zaman asla kurtulamazsınız. |
İletişime Geçin
Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.
Henüz Üye Değil misiniz?
Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.