Mealler
Mehmet Okuyan - Mümtehine Suresi - Mealler
Takip | Sure Ayetler | Meal |
---|---|---|
Mümtehine 1. Ayet
1. Ayet
Mehmet Okuyan
Ey iman edenler! Onlar size gelen gerçeği inkâr etmişlerken, Rabbiniz Allah'a imanınızdan dolayı Elçiyi de sizi de yurdunuzdan çıkarıyorken, benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanlara (o kafirlere) içten sevgi besleyerek onları (sakın) dost edinmeyin! Benim yolumda cihad etmek (fedakârlık yapmak) ve rızamı kazanmak için (yurdunuzdan) çıktığınız hâlde, (hâlâ) onlara içten sevgi[1] (mi) gizliyorsunuz (besliyorsunuz)! Ben sizin gizlediğinizi de açığa vurduğunuzu da çok iyi bilenim. Sizden kim bunu yaparsa (onları dost edinirse), elbette doğru yoldan sapmış olur.
|
Mehmet Okuyan
Ey iman edenler! Onlar size gelen gerçeği inkâr etmişlerken, Rabbiniz Allah'a imanınızdan dolayı Elçiyi de sizi de yurdunuzdan çıkarıyorken, benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanlara (o kafirlere) içten sevgi besleyerek onları (sakın) dost edinmeyin! Benim yolumda cihad etmek (fedakârlık yapmak) ve rızamı kazanmak için (yurdunuzdan) çıktığınız hâlde, (hâlâ) onlara içten sevgi[1] (mi) gizliyorsunuz (besliyorsunuz)! Ben sizin gizlediğinizi de açığa vurduğunuzu da çok iyi bilenim. Sizden kim bunu yaparsa (onları dost edinirse), elbette doğru yoldan sapmış olur. |
|
Mümtehine 2. Ayet
2. Ayet
Mehmet Okuyan
Onlar sizi ele geçirirlerse, size düşman kesilir, ellerini ve dillerini size kötülük için uzatır, inkâr etmenizi isterler.[1]
|
Mehmet Okuyan
Onlar sizi ele geçirirlerse, size düşman kesilir, ellerini ve dillerini size kötülük için uzatır, inkâr etmenizi isterler.[1] |
|
Mümtehine 3. Ayet
3. Ayet
Mehmet Okuyan
Kıyamet günü, yakınlarınız ve çocuklarınız size asla yarar sağlayamazlar.[1] (Çünkü Allah) aranızı ayıracaktır. Allah yapmakta olduğunuz her şeyi görendir.
|
Mehmet Okuyan
Kıyamet günü, yakınlarınız ve çocuklarınız size asla yarar sağlayamazlar.[1] (Çünkü Allah) aranızı ayıracaktır. Allah yapmakta olduğunuz her şeyi görendir. |
|
Mümtehine 4. Ayet
4. Ayet
Mehmet Okuyan
İbrahim'de ve onunla birlikte olanlarda sizin için elbette güzel bir örnek vardır.[1]Onlar toplumlarına demişlerdi ki: "Biz sizden ve Allah'ın peşi sıra taptıklarınızdan uzağız. Sizi tanımıyoruz. Siz tek bir Allah'a inanıncaya kadar, sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve öfke belirmiştir." İbrahim'in, babasına "Şüphesiz ki senin için bağışlanma dileyeceğim. (Fakat) senin için Allah'tan (gelecek) herhangi bir şeyi (önlemeye) gücüm yetmez." sözü hariç.[2] (O müminler şöyle dua etmişlerdi:) "Rabbimiz! Yalnızca sana güvendik, yalnızca sana yöneldik. Dönüş de yalnızca sanadır.
|
Mehmet Okuyan
İbrahim'de ve onunla birlikte olanlarda sizin için elbette güzel bir örnek vardır.[1]Onlar toplumlarına demişlerdi ki: "Biz sizden ve Allah'ın peşi sıra taptıklarınızdan uzağız. Sizi tanımıyoruz. Siz tek bir Allah'a inanıncaya kadar, sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve öfke belirmiştir." İbrahim'in, babasına "Şüphesiz ki senin için bağışlanma dileyeceğim. (Fakat) senin için Allah'tan (gelecek) herhangi bir şeyi (önlemeye) gücüm yetmez." sözü hariç.[2] (O müminler şöyle dua etmişlerdi:) "Rabbimiz! Yalnızca sana güvendik, yalnızca sana yöneldik. Dönüş de yalnızca sanadır. |
|
Mümtehine 5. Ayet
5. Ayet
Mehmet Okuyan
Rabbimiz! Bizi, kâfir olanlar için fitne kılma![1] Rabbimiz! Bizi bağışla! Şüphesiz ki güçlü, doğru hüküm veren yalnızca sensin!"
|
Mehmet Okuyan
Rabbimiz! Bizi, kâfir olanlar için fitne kılma![1] Rabbimiz! Bizi bağışla! Şüphesiz ki güçlü, doğru hüküm veren yalnızca sensin!" |
|
Mümtehine 6. Ayet
6. Ayet
Mehmet Okuyan
Şüphesiz ki onlarda sizin için, (yani) Allah'a ve ahiret gününe (kavuşmayı) umanlar) için güzel bir örnek vardır.[1] Kim yüz çevirirse şüphesiz ki yalnızca Allah zengindir, hamde (övgüye) layık olandır.
|
Mehmet Okuyan
Şüphesiz ki onlarda sizin için, (yani) Allah'a ve ahiret gününe (kavuşmayı) umanlar) için güzel bir örnek vardır.[1] Kim yüz çevirirse şüphesiz ki yalnızca Allah zengindir, hamde (övgüye) layık olandır. |
|
Mümtehine 7. Ayet
7. Ayet
Mehmet Okuyan
Allah sizinle düşman olduklarınız arasında bir dostluk meydana getirebilir.[1] Allah her şeye gücü yetendir. Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir.
|
Mehmet Okuyan
Allah sizinle düşman olduklarınız arasında bir dostluk meydana getirebilir.[1] Allah her şeye gücü yetendir. Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir. |
|
Mümtehine 8. Ayet
8. Ayet
Mehmet Okuyan
Allah sizinle din uğrunda savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara iyilik yapmanızı ve onlara adil davranmanızı yasaklamaz. Şüphesiz ki Allah adil davrananları sever.[1]
|
Mehmet Okuyan
Allah sizinle din uğrunda savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara iyilik yapmanızı ve onlara adil davranmanızı yasaklamaz. Şüphesiz ki Allah adil davrananları sever.[1] |
|
Mümtehine 9. Ayet
9. Ayet
Mehmet Okuyan
Allah sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve çıkarılmanız için onlara (düşmanlara) yardım edenleri dost edinmenizi yasaklar. Kim onları dost edinirse işte onlar zalimlerin ta kendileridir.[1]
|
Mehmet Okuyan
Allah sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve çıkarılmanız için onlara (düşmanlara) yardım edenleri dost edinmenizi yasaklar. Kim onları dost edinirse işte onlar zalimlerin ta kendileridir.[1] |
|
Mümtehine 10. Ayet
10. Ayet
Mehmet Okuyan
Ey iman edenler! Mümin kadınlar hicret ederek size geldiği zaman, onları imtihan edin (sorgulayın)! (Elbette) Allah onların imanlarını çok iyi bilendir. Siz de onların inanmış kadınlar olduklarını öğrenirseniz, onları kâfirlere geri göndermeyin! (Çünkü) bunlar onlara helal değildir; onlar da bunlara helal olmazlar. Onların (kocalarının) verdiklerini (mehirleri kocalarına geri) verin! mehirlerini kendilerine verdiğiniz zaman onlarla evlenmenizde size herhangi bir vebal yoktur. Kâfir kadınları nikâhınızda tutmayın![1] Verdiklerinizi (mehirlerinizi) isteyin; onlar da verdiklerini (mehirlerini) istesinler! İşte Allah'ın hükmü budur. O aranızda (böyle) hükmetmektedir. Allah bilendir, doğru hüküm verendir.
|
Mehmet Okuyan
Ey iman edenler! Mümin kadınlar hicret ederek size geldiği zaman, onları imtihan edin (sorgulayın)! (Elbette) Allah onların imanlarını çok iyi bilendir. Siz de onların inanmış kadınlar olduklarını öğrenirseniz, onları kâfirlere geri göndermeyin! (Çünkü) bunlar onlara helal değildir; onlar da bunlara helal olmazlar. Onların (kocalarının) verdiklerini (mehirleri kocalarına geri) verin! mehirlerini kendilerine verdiğiniz zaman onlarla evlenmenizde size herhangi bir vebal yoktur. Kâfir kadınları nikâhınızda tutmayın![1] Verdiklerinizi (mehirlerinizi) isteyin; onlar da verdiklerini (mehirlerini) istesinler! İşte Allah'ın hükmü budur. O aranızda (böyle) hükmetmektedir. Allah bilendir, doğru hüküm verendir. |
|
Mümtehine 11. Ayet
11. Ayet
Mehmet Okuyan
Eşlerinizin kâfirlere (kaçması sebebiyle) herhangi bir kaybınız olursa, siz de sonuca ulaşır (galip gelir)seniz, eşleri gitmiş olanlara harcadıkları kadarını (ganimetten) verin![1] İnandığınız Allah'a karşı takvâlı (duyarlı) olun!
|
Mehmet Okuyan
Eşlerinizin kâfirlere (kaçması sebebiyle) herhangi bir kaybınız olursa, siz de sonuca ulaşır (galip gelir)seniz, eşleri gitmiş olanlara harcadıkları kadarını (ganimetten) verin![1] İnandığınız Allah'a karşı takvâlı (duyarlı) olun! |
|
Mümtehine 12. Ayet
12. Ayet
Mehmet Okuyan
Ey Peygamber! İnanmış kadınlar, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleri ve ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek, iyi işlerde sana karşı gelmemek konusunda sana biat etmek[1] üzere geldikleri zaman biatlarını kabul et![2] Onlar için Allah'tan bağışlanma dile! Şüphesiz ki Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir.
|
Mehmet Okuyan
Ey Peygamber! İnanmış kadınlar, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleri ve ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek, iyi işlerde sana karşı gelmemek konusunda sana biat etmek[1] üzere geldikleri zaman biatlarını kabul et![2] Onlar için Allah'tan bağışlanma dile! Şüphesiz ki Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir. |
|
Mümtehine 13. Ayet
13. Ayet
Mehmet Okuyan
Ey iman edenler! Kendilerine Allah'ın gazap ettiği (hiçbir) topluluğu dost edinmeyin![1] Onlar, kâfirlerin mezarlar halkından (ölülerden) ümit kestikleri gibi elbette ahiretten ümit kesmişlerdir.
|
Mehmet Okuyan
Ey iman edenler! Kendilerine Allah'ın gazap ettiği (hiçbir) topluluğu dost edinmeyin![1] Onlar, kâfirlerin mezarlar halkından (ölülerden) ümit kestikleri gibi elbette ahiretten ümit kesmişlerdir. |
İletişime Geçin
Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.
Henüz Üye Değil misiniz?
Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.