Mealler
Mehmet Okuyan - Neml Suresi - Mealler
Takip | Sure Ayetler | Meal |
---|---|---|
Neml 1. Ayet
1. Ayet
Mehmet Okuyan
Tâ. Sîn.[1] İşte şu(nlar) Kur'an'ın ve apaçık Kitabın ayetleridir.[2]
|
Mehmet Okuyan
Tâ. Sîn.[1] İşte şu(nlar) Kur'an'ın ve apaçık Kitabın ayetleridir.[2] |
|
|
Mehmet Okuyan
(Kur'an) müminler için bir rehber ve müjdedir. |
|
Neml 3. Ayet
3. Ayet
Mehmet Okuyan
Onlar namazı kılar, zekatı verir ve ahirete de kesin bir şekilde inanırlar.[1]
|
Mehmet Okuyan
Onlar namazı kılar, zekatı verir ve ahirete de kesin bir şekilde inanırlar.[1] |
|
Neml 4. Ayet
4. Ayet
Mehmet Okuyan
Ahirete inanmayanların işlerini, kendilerine süslü gösterdik; bocalayıp duruyorlar.
|
Mehmet Okuyan
Ahirete inanmayanların işlerini, kendilerine süslü gösterdik; bocalayıp duruyorlar. |
|
Neml 5. Ayet
5. Ayet
Mehmet Okuyan
İşte onlar, azabı en kötü olanlardır; ahirette en çok kaybedecek olanlar da onlardır.
|
Mehmet Okuyan
İşte onlar, azabı en kötü olanlardır; ahirette en çok kaybedecek olanlar da onlardır. |
|
Neml 6. Ayet
6. Ayet
Mehmet Okuyan
Şüphesiz ki Kur'an doğru hüküm veren, bilen (Allah) tarafından sana vahyedilmektedir.
|
Mehmet Okuyan
Şüphesiz ki Kur'an doğru hüküm veren, bilen (Allah) tarafından sana vahyedilmektedir. |
|
Neml 7. Ayet
7. Ayet
Mehmet Okuyan
Hani Musa ailesine şöyle demişti: "Ben bir ateş gördüm. Size oradan bir haber getireceğim veya ısınacağınız bir kor getireceğim."
|
Mehmet Okuyan
Hani Musa ailesine şöyle demişti: "Ben bir ateş gördüm. Size oradan bir haber getireceğim veya ısınacağınız bir kor getireceğim." |
|
Neml 8. Ayet
8. Ayet
Mehmet Okuyan
Oraya geldiğinde (kendisine) şöyle seslenilmişti: "Ateşin yanındakiler ve çevresindekiler bereketli kılınmıştır. Âlemlerin Rabbi olan Allah yücedir.
|
Mehmet Okuyan
Oraya geldiğinde (kendisine) şöyle seslenilmişti: "Ateşin yanındakiler ve çevresindekiler bereketli kılınmıştır. Âlemlerin Rabbi olan Allah yücedir. |
|
|
Mehmet Okuyan
Ey Musa! Güçlü, doğru hüküm veren Allah, benim ben! |
|
Neml 10. Ayet
10. Ayet
Mehmet Okuyan
Asanı (yere) bırak!"[1] Onu yılan gibi depreşir görünce, arkasına bakmadan geri dönmüştü. (Ona şöyle söylenmişti): "Ey Musa! Korkma! Çünkü benim huzurumda elçiler korkmaz.
|
Mehmet Okuyan
Asanı (yere) bırak!"[1] Onu yılan gibi depreşir görünce, arkasına bakmadan geri dönmüştü. (Ona şöyle söylenmişti): "Ey Musa! Korkma! Çünkü benim huzurumda elçiler korkmaz. |
|
Neml 11. Ayet
11. Ayet
Mehmet Okuyan
Ancak haksızlık edip sonra da işlediği kötülüğün ardından güzel davranan kişi (bilsin ki) ben çok bağışlayanım; çok merhametliyim.[1]
|
Mehmet Okuyan
Ancak haksızlık edip sonra da işlediği kötülüğün ardından güzel davranan kişi (bilsin ki) ben çok bağışlayanım; çok merhametliyim.[1] |
|
Neml 12. Ayet
12. Ayet
Mehmet Okuyan
Elini koynuna sok ki kusursuz bembeyaz çıksın![1] (Sen de) dokuz delil (mucize)[2] ile Firavun'a ve kavmine (git)! Çünkü onlar, yoldan çıkmış bir topluluk oldular.
|
Mehmet Okuyan
Elini koynuna sok ki kusursuz bembeyaz çıksın![1] (Sen de) dokuz delil (mucize)[2] ile Firavun'a ve kavmine (git)! Çünkü onlar, yoldan çıkmış bir topluluk oldular. |
|
Neml 13. Ayet
13. Ayet
Mehmet Okuyan
Gerçeği ortaya koyucu delillerimiz kendilerine gelince ‘Bu, apaçık bir büyüdür!' demişlerdi.
|
Mehmet Okuyan
Gerçeği ortaya koyucu delillerimiz kendilerine gelince ‘Bu, apaçık bir büyüdür!' demişlerdi. |
|
Neml 14. Ayet
14. Ayet
Mehmet Okuyan
Kendileri bu delillere kesin olarak inandıkları hâlde, haksızlık ve kibirleri nedeniyle onları inkâr etmişlerdi.[1] Bozguncuların sonunun nasıl olduğuna bir bak!"
|
Mehmet Okuyan
Kendileri bu delillere kesin olarak inandıkları hâlde, haksızlık ve kibirleri nedeniyle onları inkâr etmişlerdi.[1] Bozguncuların sonunun nasıl olduğuna bir bak!" |
|
Neml 15. Ayet
15. Ayet
Mehmet Okuyan
Yemin olsun ki biz Davud'a[1] ve Süleyman'a[2] bir ilim vermiştik; (onlar) "Bizi mümin kullarından birçoğuna üstün[3] kılan Allah'a hamd (övgü) olsun." demişlerdi.
|
Mehmet Okuyan
Yemin olsun ki biz Davud'a[1] ve Süleyman'a[2] bir ilim vermiştik; (onlar) "Bizi mümin kullarından birçoğuna üstün[3] kılan Allah'a hamd (övgü) olsun." demişlerdi. |
|
Neml 16. Ayet
16. Ayet
Mehmet Okuyan
Süleyman, Davud'a mirasçı olmuş ve şöyle demişti: "Ey insanlar! Bize kuşların dili öğretildi ve bize (yararlı) her şeyden (pay) verildi." Doğrusu bu apaçık bir lütuftur.
|
Mehmet Okuyan
Süleyman, Davud'a mirasçı olmuş ve şöyle demişti: "Ey insanlar! Bize kuşların dili öğretildi ve bize (yararlı) her şeyden (pay) verildi." Doğrusu bu apaçık bir lütuftur. |
|
Neml 17. Ayet
17. Ayet
Mehmet Okuyan
Süleyman için cinden, insandan ve kuştan oluşan orduları toplanmıştı; hepsi düzenli olarak sevk ediliyor(du).[1]
|
Mehmet Okuyan
Süleyman için cinden, insandan ve kuştan oluşan orduları toplanmıştı; hepsi düzenli olarak sevk ediliyor(du).[1] |
|
Neml 18. Ayet
18. Ayet
Mehmet Okuyan
Sonunda Karınca Vadisi'ne[1] geldikleri zaman bir karınca[2] "Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin! Süleyman ve ordusu, farkına varmadan sizi ezmesin!" demişti.
|
Mehmet Okuyan
Sonunda Karınca Vadisi'ne[1] geldikleri zaman bir karınca[2] "Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin! Süleyman ve ordusu, farkına varmadan sizi ezmesin!" demişti. |
|
Neml 19. Ayet
19. Ayet
Mehmet Okuyan
(Süleyman, karıncanın) sözünden dolayı neşeyle tebessüm etmiş ve şöyle demişti: "Rabbim! Bana ve ana babama verdiğin nimet(ler)e şükretmemde ve razı olacağın iyi iş(ler) yapmamda beni başarılı kıl! Beni merhametinle iyi kullarının arasına kat!"
|
Mehmet Okuyan
(Süleyman, karıncanın) sözünden dolayı neşeyle tebessüm etmiş ve şöyle demişti: "Rabbim! Bana ve ana babama verdiğin nimet(ler)e şükretmemde ve razı olacağın iyi iş(ler) yapmamda beni başarılı kıl! Beni merhametinle iyi kullarının arasına kat!" |
|
Neml 20. Ayet
20. Ayet
Mehmet Okuyan
(Süleyman) kuşları denetlemiş ve "Neden Hüdhüd'ü göremiyorum?[1] Yoksa kayıplardan mı oldu?
|
Mehmet Okuyan
(Süleyman) kuşları denetlemiş ve "Neden Hüdhüd'ü göremiyorum?[1] Yoksa kayıplardan mı oldu? |
|
Neml 21. Ayet
21. Ayet
Mehmet Okuyan
Şüphesiz ki ya onu şiddetli bir şekilde cezalandıracağım veya onu keseceğim[1] ya da bana apaçık bir delil (mazeret) getirecek!" demişti.
|
Mehmet Okuyan
Şüphesiz ki ya onu şiddetli bir şekilde cezalandıracağım veya onu keseceğim[1] ya da bana apaçık bir delil (mazeret) getirecek!" demişti. |
|
Neml 22. Ayet
22. Ayet
Mehmet Okuyan
Çok geçmeden (Hüdhüd) gelmiş ve şöyle demişti: "Ben senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sebe'den sana kesin bir haber getirdim.
|
Mehmet Okuyan
Çok geçmeden (Hüdhüd) gelmiş ve şöyle demişti: "Ben senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sebe'den sana kesin bir haber getirdim. |
|
Neml 23. Ayet
23. Ayet
Mehmet Okuyan
Kendisine her şeyden (bolca) verilmiş ve büyük de bir tahtı olan bir hanımı[1] (Belkıs'ı) onları yönetir buldum.
|
Mehmet Okuyan
Kendisine her şeyden (bolca) verilmiş ve büyük de bir tahtı olan bir hanımı[1] (Belkıs'ı) onları yönetir buldum. |
|
Neml 24. Ayet
24. Ayet
Mehmet Okuyan
Onu ve kavmini, Allah'ın peşi sıra güneşe secde eder buldum. Şeytan, yaptıkları işleri kendilerine süslü göstermiş ve onları doğru yoldan alıkoymuştur. Onlar doğru yolu bulamıyorlar.
|
Mehmet Okuyan
Onu ve kavmini, Allah'ın peşi sıra güneşe secde eder buldum. Şeytan, yaptıkları işleri kendilerine süslü göstermiş ve onları doğru yoldan alıkoymuştur. Onlar doğru yolu bulamıyorlar. |
|
Neml 25. Ayet
25. Ayet
Mehmet Okuyan
(25, 26) (Oysa) göklerde ve yerde gizleneni açığa çıkaran, gizlediğinizi ve açıkladığınızı bilen, (asıl en) büyük tahtın sahibi, kendisinden başka ilah olmayan Allah'a secde etmeleri gerekmez mi?"[1]
|
Mehmet Okuyan
(25, 26) (Oysa) göklerde ve yerde gizleneni açığa çıkaran, gizlediğinizi ve açıkladığınızı bilen, (asıl en) büyük tahtın sahibi, kendisinden başka ilah olmayan Allah'a secde etmeleri gerekmez mi?"[1] |
|
Neml 26. Ayet
26. Ayet
Mehmet Okuyan
(25, 26) (Oysa) göklerde ve yerde gizleneni açığa çıkaran, gizlediğinizi ve açıkladığınızı bilen, (asıl en) büyük tahtın sahibi, kendisinden başka ilah olmayan Allah'a secde etmeleri gerekmez mi?"[1]
|
Mehmet Okuyan
(25, 26) (Oysa) göklerde ve yerde gizleneni açığa çıkaran, gizlediğinizi ve açıkladığınızı bilen, (asıl en) büyük tahtın sahibi, kendisinden başka ilah olmayan Allah'a secde etmeleri gerekmez mi?"[1] |
|
Neml 27. Ayet
27. Ayet
Mehmet Okuyan
(Süleyman, Hüdhüd'e) şöyle demişti: "Doğru mu söyledin yoksa yalancılardan mısın, bakacağız.
|
Mehmet Okuyan
(Süleyman, Hüdhüd'e) şöyle demişti: "Doğru mu söyledin yoksa yalancılardan mısın, bakacağız. |
|
Neml 28. Ayet
28. Ayet
Mehmet Okuyan
Şu mektubumu[1] götür ve kendilerine ver; sonra (kenara) çekil de ne sonuca varacaklarına bak!"
|
Mehmet Okuyan
Şu mektubumu[1] götür ve kendilerine ver; sonra (kenara) çekil de ne sonuca varacaklarına bak!" |
|
Neml 29. Ayet
29. Ayet
Mehmet Okuyan
(29, 30, 31) (Belkıs) "Ey yöneticiler! Bana Süleyman'dan gelen, ‘Rahmân, Rahîm olan Allah'ın adıyla' diye (başlayan ve) ‘Bana baş kaldırmayın; teslim olarak bana gelin!' (mesajını içeren) çok değerli bir mektup gönderildi." demişti.
|
Mehmet Okuyan
(29, 30, 31) (Belkıs) "Ey yöneticiler! Bana Süleyman'dan gelen, ‘Rahmân, Rahîm olan Allah'ın adıyla' diye (başlayan ve) ‘Bana baş kaldırmayın; teslim olarak bana gelin!' (mesajını içeren) çok değerli bir mektup gönderildi." demişti. |
|
Neml 30. Ayet
30. Ayet
Mehmet Okuyan
(29, 30, 31) (Belkıs) "Ey yöneticiler! Bana Süleyman'dan gelen, ‘Rahmân, Rahîm olan Allah'ın adıyla' diye (başlayan ve) ‘Bana baş kaldırmayın; teslim olarak bana gelin!' (mesajını içeren) çok değerli bir mektup gönderildi." demişti.
|
Mehmet Okuyan
(29, 30, 31) (Belkıs) "Ey yöneticiler! Bana Süleyman'dan gelen, ‘Rahmân, Rahîm olan Allah'ın adıyla' diye (başlayan ve) ‘Bana baş kaldırmayın; teslim olarak bana gelin!' (mesajını içeren) çok değerli bir mektup gönderildi." demişti. |
|
Neml 31. Ayet
31. Ayet
Mehmet Okuyan
(29, 30, 31) (Belkıs) "Ey yöneticiler! Bana Süleyman'dan gelen, ‘Rahmân, Rahîm olan Allah'ın adıyla' diye (başlayan ve) ‘Bana baş kaldırmayın; teslim olarak bana gelin!' (mesajını içeren) çok değerli bir mektup gönderildi." demişti.
|
Mehmet Okuyan
(29, 30, 31) (Belkıs) "Ey yöneticiler! Bana Süleyman'dan gelen, ‘Rahmân, Rahîm olan Allah'ın adıyla' diye (başlayan ve) ‘Bana baş kaldırmayın; teslim olarak bana gelin!' (mesajını içeren) çok değerli bir mektup gönderildi." demişti. |
|
Neml 32. Ayet
32. Ayet
Mehmet Okuyan
(Belkıs:) "Ey yöneticiler! Bu işimde bana bir fikir verin! Bana şahit oluncaya (çözüm üretinceye) kadar[1] hiçbir işe kesin karar vermeyeceğim." demişti.
|
Mehmet Okuyan
(Belkıs:) "Ey yöneticiler! Bu işimde bana bir fikir verin! Bana şahit oluncaya (çözüm üretinceye) kadar[1] hiçbir işe kesin karar vermeyeceğim." demişti. |
|
Neml 33. Ayet
33. Ayet
Mehmet Okuyan
(Yöneticiler) şöyle demişti: "Biz kuvvet sahibi ve şiddetli savaş bilen kişileriz. Emir senindir; artık ne emredeceğine sen karar ver!"
|
Mehmet Okuyan
(Yöneticiler) şöyle demişti: "Biz kuvvet sahibi ve şiddetli savaş bilen kişileriz. Emir senindir; artık ne emredeceğine sen karar ver!" |
|
Neml 34. Ayet
34. Ayet
Mehmet Okuyan
(Belkıs) şöyle demişti, "Hükümdarlar bir şehre girdikleri zaman orayı perişan eder ve halkının itibarlılarını alçaltırlar. (Herhâlde) onlar da böyle yapacaklar(dır).
|
Mehmet Okuyan
(Belkıs) şöyle demişti, "Hükümdarlar bir şehre girdikleri zaman orayı perişan eder ve halkının itibarlılarını alçaltırlar. (Herhâlde) onlar da böyle yapacaklar(dır). |
|
Neml 35. Ayet
35. Ayet
Mehmet Okuyan
Ben (şimdi) onlara bir hediye ile elçi göndereceğim; bakalım elçiler ne (gibi bir sonuç) ile dönecekler!"
|
Mehmet Okuyan
Ben (şimdi) onlara bir hediye ile elçi göndereceğim; bakalım elçiler ne (gibi bir sonuç) ile dönecekler!" |
|
Neml 36. Ayet
36. Ayet
Mehmet Okuyan
(Elçiler, hediye ile) Süleyman'a gelince o şöyle demişti: "Siz bana mal (hediye) ile yardım mı ediyorsunuz? Allah'ın bana verdiği size verdiğinden daha hayırlıdır. Hediyenizle (ben değil), aksine siz sevinirsiniz."[1]
|
Mehmet Okuyan
(Elçiler, hediye ile) Süleyman'a gelince o şöyle demişti: "Siz bana mal (hediye) ile yardım mı ediyorsunuz? Allah'ın bana verdiği size verdiğinden daha hayırlıdır. Hediyenizle (ben değil), aksine siz sevinirsiniz."[1] |
|
Neml 37. Ayet
37. Ayet
Mehmet Okuyan
(Ey elçi)! Kavmine dön (onlara de ki): "Kendilerine asla karşı koyamayacakları orduyla geleceğiz; onları aşağılanmış bir şekilde hor ve değersiz olarak oradan çıkaracağız."[1]
|
Mehmet Okuyan
(Ey elçi)! Kavmine dön (onlara de ki): "Kendilerine asla karşı koyamayacakları orduyla geleceğiz; onları aşağılanmış bir şekilde hor ve değersiz olarak oradan çıkaracağız."[1] |
|
Neml 38. Ayet
38. Ayet
Mehmet Okuyan
(Süleyman devamla) şöyle demişti: "Ey yöneticiler! Onlar teslimiyet gösterip bana gelmesinden önce hanginiz o (Belkıs)'ın tahtını bana getirebilir?"
|
Mehmet Okuyan
(Süleyman devamla) şöyle demişti: "Ey yöneticiler! Onlar teslimiyet gösterip bana gelmesinden önce hanginiz o (Belkıs)'ın tahtını bana getirebilir?" |
|
Neml 39. Ayet
39. Ayet
Mehmet Okuyan
Cinlerden bir ifrit[1] "Oturduğun yerden kalkmadan önce onu sana getiririm. Ben bu konuda güçlüyüm, güvenilirim!" demişti.
|
Mehmet Okuyan
Cinlerden bir ifrit[1] "Oturduğun yerden kalkmadan önce onu sana getiririm. Ben bu konuda güçlüyüm, güvenilirim!" demişti. |
|
Neml 40. Ayet
40. Ayet
Mehmet Okuyan
Kendisinde Kitaptan bir bilgi olan kimse ise "Gözünü açıp kapamadan önce onu ben sana getiririm!" demişti. (Süleyman, Belkıs'ın) tahtını yanında yerleşmiş görünce[1] şunu söylemişti: "Bu, şükür mü edeceğimi yoksa nankörlük mü yapacağımı denemek üzere Rabbimin (bana verdiği) iyiliklerindendir. Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur; kâfir olana gelince, Rabbim zengindir, cömerttir."[2]
|
Mehmet Okuyan
Kendisinde Kitaptan bir bilgi olan kimse ise "Gözünü açıp kapamadan önce onu ben sana getiririm!" demişti. (Süleyman, Belkıs'ın) tahtını yanında yerleşmiş görünce[1] şunu söylemişti: "Bu, şükür mü edeceğimi yoksa nankörlük mü yapacağımı denemek üzere Rabbimin (bana verdiği) iyiliklerindendir. Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur; kâfir olana gelince, Rabbim zengindir, cömerttir."[2] |
|
Neml 41. Ayet
41. Ayet
Mehmet Okuyan
(Süleyman) şöyle demişti: "Onun (denenmesi) için tahtını değiştirin; bakalım doğruyu bulabilecek mi, yoksa doğruyu bulamayanlardan mı olacak?"
|
Mehmet Okuyan
(Süleyman) şöyle demişti: "Onun (denenmesi) için tahtını değiştirin; bakalım doğruyu bulabilecek mi, yoksa doğruyu bulamayanlardan mı olacak?" |
|
Neml 42. Ayet
42. Ayet
Mehmet Okuyan
(Belkıs oraya) gelince, kendisine "Senin tahtın da böyle mi?" denmiş, o da "Sanki o! Bu olaydan önce bize bilgi verilmiş ve biz müslümanlar olmuştuk." demişti.
|
Mehmet Okuyan
(Belkıs oraya) gelince, kendisine "Senin tahtın da böyle mi?" denmiş, o da "Sanki o! Bu olaydan önce bize bilgi verilmiş ve biz müslümanlar olmuştuk." demişti. |
|
Neml 43. Ayet
43. Ayet
Mehmet Okuyan
Onu (Belkıs'ı), Allah'ın peşi sıra taptığı şeyler (gerçeklerden) alıkoymuştu. Şüphesiz ki o da inkârcı bir toplumdandı.
|
Mehmet Okuyan
Onu (Belkıs'ı), Allah'ın peşi sıra taptığı şeyler (gerçeklerden) alıkoymuştu. Şüphesiz ki o da inkârcı bir toplumdandı. |
|
Neml 44. Ayet
44. Ayet
Mehmet Okuyan
(Belkıs'a) "Saraya gir!" denmişti. O, (zemini) görünce derin bir su var sanmış ve ayaklarını açmıştı (eteğinin ucunu sıvamıştı). (Süleyman) "Bu, billurdan yapılmış bir köşk (zemini)dir"[1] deyince, (Belkıs) şunu söylemişti: "Rabbim! Şüphesiz ki ben (güneşe tapmakla) kendime yazık etmişim. Süleyman'la birlikte âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum."
|
Mehmet Okuyan
(Belkıs'a) "Saraya gir!" denmişti. O, (zemini) görünce derin bir su var sanmış ve ayaklarını açmıştı (eteğinin ucunu sıvamıştı). (Süleyman) "Bu, billurdan yapılmış bir köşk (zemini)dir"[1] deyince, (Belkıs) şunu söylemişti: "Rabbim! Şüphesiz ki ben (güneşe tapmakla) kendime yazık etmişim. Süleyman'la birlikte âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum." |
|
Neml 45. Ayet
45. Ayet
Mehmet Okuyan
Yemin olsun ki "Allah'a kulluk edin!" (demesi için) Semûd'a kardeşleri Salih'i (peygamber olarak) göndermiştik ve birdenbire birbiriyle çekişen iki gruba ayrılmışlardı.[1]
|
Mehmet Okuyan
Yemin olsun ki "Allah'a kulluk edin!" (demesi için) Semûd'a kardeşleri Salih'i (peygamber olarak) göndermiştik ve birdenbire birbiriyle çekişen iki gruba ayrılmışlardı.[1] |
|
Neml 46. Ayet
46. Ayet
Mehmet Okuyan
(Salih) şöyle demişti: "Ey kavmim! İyiliğin öncesinde niçin kötülüğ(ün gelmesin)e acele ediyorsunuz? Merhamete ulaştırılasınız diye Allah'tan bağışlanma dilesenize!"
|
Mehmet Okuyan
(Salih) şöyle demişti: "Ey kavmim! İyiliğin öncesinde niçin kötülüğ(ün gelmesin)e acele ediyorsunuz? Merhamete ulaştırılasınız diye Allah'tan bağışlanma dilesenize!" |
|
Neml 47. Ayet
47. Ayet
Mehmet Okuyan
(Kavmi) şöyle demişti: "Senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık." (Salih ise) "Size gelen uğursuzluk (yapıp ettikleriniz nedeniyle) Allah katında(n gelmiş)tir. Aslında siz deneniyorsunuz." demişti.[1]
|
Mehmet Okuyan
(Kavmi) şöyle demişti: "Senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık." (Salih ise) "Size gelen uğursuzluk (yapıp ettikleriniz nedeniyle) Allah katında(n gelmiş)tir. Aslında siz deneniyorsunuz." demişti.[1] |
|
Neml 48. Ayet
48. Ayet
Mehmet Okuyan
O şehirde bozgunculuk yapan ve ıslah etmeyen dokuzlu çete vardı.[1]
|
Mehmet Okuyan
O şehirde bozgunculuk yapan ve ıslah etmeyen dokuzlu çete vardı.[1] |
|
Neml 49. Ayet
49. Ayet
Mehmet Okuyan
(Bu çete) Allah'a yeminleşerek birbirlerine şöyle demişlerdi: "Ona ve ailesine gece baskın yapıp (hepsini öldürelim); sonra da (Salih'in) dostu olan kişiye ‘Biz (Salih'in) ailesinin yok edilişini görmedik, gerçekten doğru söylüyoruz!' diyelim."
|
Mehmet Okuyan
(Bu çete) Allah'a yeminleşerek birbirlerine şöyle demişlerdi: "Ona ve ailesine gece baskın yapıp (hepsini öldürelim); sonra da (Salih'in) dostu olan kişiye ‘Biz (Salih'in) ailesinin yok edilişini görmedik, gerçekten doğru söylüyoruz!' diyelim." |
|
Neml 50. Ayet
50. Ayet
Mehmet Okuyan
Onlar tuzak kurmuşlardı. Onlar farkına varmadan biz de (buna karşı) tuzak[1]kurmuştuk.[2]
|
Mehmet Okuyan
Onlar tuzak kurmuşlardı. Onlar farkına varmadan biz de (buna karşı) tuzak[1]kurmuştuk.[2] |
İletişime Geçin
Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.
Henüz Üye Değil misiniz?
Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.