Mealler
Mehmet Okuyan - Nisa Suresi - Mealler
Takip | Sure Ayetler | Meal |
---|---|---|
Nisa 1. Ayet
1. Ayet
Mehmet Okuyan
Ey insanlar! Sizi tek bir nefisten[1] (candan/cevherden) yaratan, eşini de ondan[2] yaratan; ikisinden birçok erkek ve kadın (meydana getirip) yayan[3]Rabbinize karşı takvâlı (duyarlı) olun! Kendisiyle ilgili birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'a ve yakınlara karşı takvâlı olun! Şüphesiz ki Allah üzerinizde gözetleyicidir.
|
Mehmet Okuyan
Ey insanlar! Sizi tek bir nefisten[1] (candan/cevherden) yaratan, eşini de ondan[2] yaratan; ikisinden birçok erkek ve kadın (meydana getirip) yayan[3]Rabbinize karşı takvâlı (duyarlı) olun! Kendisiyle ilgili birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'a ve yakınlara karşı takvâlı olun! Şüphesiz ki Allah üzerinizde gözetleyicidir. |
|
Nisa 2. Ayet
2. Ayet
Mehmet Okuyan
Yetimlere (yetişkin olduklarında) mallarını verin! Temizi pis olanla değişmeyin! Onların mallarını kendi mallarınıza (katarak kendi malınızmış gibi) yemeyin! Şüphesiz ki o, büyük bir günahtır.
|
Mehmet Okuyan
Yetimlere (yetişkin olduklarında) mallarını verin! Temizi pis olanla değişmeyin! Onların mallarını kendi mallarınıza (katarak kendi malınızmış gibi) yemeyin! Şüphesiz ki o, büyük bir günahtır. |
|
Nisa 3. Ayet
3. Ayet
Mehmet Okuyan
(Kendileriyle evlendiğiniz takdirde) yetimlerin haklarını gözetememekten korkarsanız beğendiğiniz (size helal olan) kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın! Adil olamamaktan korkarsanız bir tane ile veya sahip olduğunuzla (yetinin)! Bu (davranış), adaletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır.[1]
|
Mehmet Okuyan
(Kendileriyle evlendiğiniz takdirde) yetimlerin haklarını gözetememekten korkarsanız beğendiğiniz (size helal olan) kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın! Adil olamamaktan korkarsanız bir tane ile veya sahip olduğunuzla (yetinin)! Bu (davranış), adaletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır.[1] |
|
Nisa 4. Ayet
4. Ayet
Mehmet Okuyan
Kadınlara mehirlerini gönül rızası ile (cömertçe) verin! Ondan (verdiğiniz mehirden) bir kısmını (gönül hoşluğu ile) size bağışlarlarsa onu da afiyetle yiyin!
|
Mehmet Okuyan
Kadınlara mehirlerini gönül rızası ile (cömertçe) verin! Ondan (verdiğiniz mehirden) bir kısmını (gönül hoşluğu ile) size bağışlarlarsa onu da afiyetle yiyin! |
|
Nisa 5. Ayet
5. Ayet
Mehmet Okuyan
Allah'ın geçiminize dayanak kıldığı mallarınızı aklı ermezlere (muhakemesi henüz gelişmemiş olanlara) vermeyin! Onlarla (kendi mallarıyla) onları besleyin, giydirin ve onlara güzel söz söyleyin!
|
Mehmet Okuyan
Allah'ın geçiminize dayanak kıldığı mallarınızı aklı ermezlere (muhakemesi henüz gelişmemiş olanlara) vermeyin! Onlarla (kendi mallarıyla) onları besleyin, giydirin ve onlara güzel söz söyleyin! |
|
Nisa 6. Ayet
6. Ayet
Mehmet Okuyan
Evlilik çağına gelinceye kadar yetimleri (gözetip) deneyin! Onlarda yetişkinlik[1] görürseniz hemen mallarını kendilerine verin! Büyüyecekler (de geri alacaklar) diye onları (yetimlerin mallarını) israf ile ve tez elden yemeyin! Zengin olan (veli, yetimin malına) tenezzül etmesin; fakir olan da (ihtiyacına) uygun olarak yesin! Mallarını kendilerine verdiğiniz zaman onlarla ilgili şahit bulundurun! Hesap görücü olarak Allah yeter.
|
Mehmet Okuyan
Evlilik çağına gelinceye kadar yetimleri (gözetip) deneyin! Onlarda yetişkinlik[1] görürseniz hemen mallarını kendilerine verin! Büyüyecekler (de geri alacaklar) diye onları (yetimlerin mallarını) israf ile ve tez elden yemeyin! Zengin olan (veli, yetimin malına) tenezzül etmesin; fakir olan da (ihtiyacına) uygun olarak yesin! Mallarını kendilerine verdiğiniz zaman onlarla ilgili şahit bulundurun! Hesap görücü olarak Allah yeter. |
|
Nisa 7. Ayet
7. Ayet
Mehmet Okuyan
Gerek azından, gerek çoğundan belirli bir hisse olmak üzere, ana babanın ve yakınların bıraktıklarından erkeklere bir pay vardır; ana babanın ve yakınların bıraktıklarından kadınlara da bir pay vardır.[1]
|
Mehmet Okuyan
Gerek azından, gerek çoğundan belirli bir hisse olmak üzere, ana babanın ve yakınların bıraktıklarından erkeklere bir pay vardır; ana babanın ve yakınların bıraktıklarından kadınlara da bir pay vardır.[1] |
|
Nisa 8. Ayet
8. Ayet
Mehmet Okuyan
(Mirastan payı olmayan) yakınlar, yetimler ve yoksullar miras paylaşımında hazır bulunduğu zaman, bundan (mirastan) onları da rızıklandırın[1] ve onlara güzel söz söyleyin!
|
Mehmet Okuyan
(Mirastan payı olmayan) yakınlar, yetimler ve yoksullar miras paylaşımında hazır bulunduğu zaman, bundan (mirastan) onları da rızıklandırın[1] ve onlara güzel söz söyleyin! |
|
Nisa 9. Ayet
9. Ayet
Mehmet Okuyan
Geriye gücü yetmez nesiller bıraktıkları takdirde (hâlleri ne olur) diye endişe edenler, (yetimlere haksızlık etmekten de) korkup titresinler! Allah'a karşı takvâlı (duyarlı) olsun ve doğru söz söylesinler![1]
|
Mehmet Okuyan
Geriye gücü yetmez nesiller bıraktıkları takdirde (hâlleri ne olur) diye endişe edenler, (yetimlere haksızlık etmekten de) korkup titresinler! Allah'a karşı takvâlı (duyarlı) olsun ve doğru söz söylesinler![1] |
|
Nisa 10. Ayet
10. Ayet
Mehmet Okuyan
Haksızlıkla yetimlerin mallarını yiyenler, şüphesiz karınlarında ancak ateş yemiş olur. Onlar, alevlenmiş ateşe girecektir.
|
Mehmet Okuyan
Haksızlıkla yetimlerin mallarını yiyenler, şüphesiz karınlarında ancak ateş yemiş olur. Onlar, alevlenmiş ateşe girecektir. |
|
Nisa 11. Ayet
11. Ayet
Mehmet Okuyan
Allah size, çocuklarınız hakkında, erkeğe, kadının payının iki misli gibi (miras vermenizi) emreder.[1] (Çocuklar) ikiden fazla kadın iseler, (ölünün) bıraktığının üçte ikisi onlarındır. (Mirasçı) tek bir (kadın) ise (mirasın) yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa, ana babasından her birinin mirastan altıda bir payı vardır. Çocuğu yok da ana babası ona mirasçı olmuş ise annesine üçte bir (düşer). Ölenin kardeşleri varsa, annesine altıda bir (düşer. Bütün bu paylar, ölenin daha önce yapmış olduğu) vasiyetten ve/veya borçtan sonradır.[2] Babalarınız ve oğullarınız(dan) hangisinin size yarar bakımından daha yakın olduğunu bilemezsiniz.[3] (Bunlar) Allah tarafından belirlenmiş farzlardır (paylardır). Şüphesiz ki Allah bilendir, doğru hüküm verendir.
|
Mehmet Okuyan
Allah size, çocuklarınız hakkında, erkeğe, kadının payının iki misli gibi (miras vermenizi) emreder.[1] (Çocuklar) ikiden fazla kadın iseler, (ölünün) bıraktığının üçte ikisi onlarındır. (Mirasçı) tek bir (kadın) ise (mirasın) yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa, ana babasından her birinin mirastan altıda bir payı vardır. Çocuğu yok da ana babası ona mirasçı olmuş ise annesine üçte bir (düşer). Ölenin kardeşleri varsa, annesine altıda bir (düşer. Bütün bu paylar, ölenin daha önce yapmış olduğu) vasiyetten ve/veya borçtan sonradır.[2] Babalarınız ve oğullarınız(dan) hangisinin size yarar bakımından daha yakın olduğunu bilemezsiniz.[3] (Bunlar) Allah tarafından belirlenmiş farzlardır (paylardır). Şüphesiz ki Allah bilendir, doğru hüküm verendir. |
|
Nisa 12. Ayet
12. Ayet
Mehmet Okuyan
Çocukları yoksa eşlerinizin (hanımlarınızın) bıraktıklarının yarısı sizindir. Yapacakları vasiyetten ve/veya borçtan sonra, onların (eşlerinizin) çocukları varsa bıraktıklarının dörtte biri sizindir. Çocuklarınız yoksa bıraktıklarınızın dörtte biri onların (hanımlarınızın)dır. Çocuğunuz varsa, yapacağınız vasiyetten ve/veya borçtan sonra, bıraktığınızın sekizde biri onlarındır. Bir erkek veya hanım bir kelâle[1] (annesi, babası ve çocukları bulunmayan kişi)nin malı mirasçılara kalırsa ve (başka bir anneden) bir erkek kardeşi veya bir kız kardeşi varsa her birine altıda bir düşer. (Kelâle durumundakinin kardeşleri) bundan fazla iseler, yapılacak vasiyetten ve/veya borçtan sonra üçte bire ortaktırlar.
(Bu vasiyetler ve/veya borçlar) kimse zarara uğratılmaksızın[2] ve Allah'tan size bir vasiyet (farz bir görev) olarak (yapılacak)tır. Allah bilendir, hoşgörülüdür.
|
Mehmet Okuyan
Çocukları yoksa eşlerinizin (hanımlarınızın) bıraktıklarının yarısı sizindir. Yapacakları vasiyetten ve/veya borçtan sonra, onların (eşlerinizin) çocukları varsa bıraktıklarının dörtte biri sizindir. Çocuklarınız yoksa bıraktıklarınızın dörtte biri onların (hanımlarınızın)dır. Çocuğunuz varsa, yapacağınız vasiyetten ve/veya borçtan sonra, bıraktığınızın sekizde biri onlarındır. Bir erkek veya hanım bir kelâle[1] (annesi, babası ve çocukları bulunmayan kişi)nin malı mirasçılara kalırsa ve (başka bir anneden) bir erkek kardeşi veya bir kız kardeşi varsa her birine altıda bir düşer. (Kelâle durumundakinin kardeşleri) bundan fazla iseler, yapılacak vasiyetten ve/veya borçtan sonra üçte bire ortaktırlar. (Bu vasiyetler ve/veya borçlar) kimse zarara uğratılmaksızın[2] ve Allah'tan size bir vasiyet (farz bir görev) olarak (yapılacak)tır. Allah bilendir, hoşgörülüdür. |
|
Nisa 13. Ayet
13. Ayet
Mehmet Okuyan
İşte şu(nlar), Allah'ın (koyduğu) sınırlarıdır.[1] Kim Allah'a ve Elçisine gönülden itaat ederse, (Allah) onu, içinde ebedî kalıcılar olarak altlarından ırmaklar akan cennetlere koyar. İşte bu, büyük kurtuluştur.[2]
|
Mehmet Okuyan
İşte şu(nlar), Allah'ın (koyduğu) sınırlarıdır.[1] Kim Allah'a ve Elçisine gönülden itaat ederse, (Allah) onu, içinde ebedî kalıcılar olarak altlarından ırmaklar akan cennetlere koyar. İşte bu, büyük kurtuluştur.[2] |
|
Nisa 14. Ayet
14. Ayet
Mehmet Okuyan
Kim Allah'a ve Elçisine isyan eder ve (Allah'ın) sınırlarını aşarsa, (Allah) onu, içinde ebedî kalacağı ateşe koyar. Onun için küçük düşürücü bir azap vardır.
|
Mehmet Okuyan
Kim Allah'a ve Elçisine isyan eder ve (Allah'ın) sınırlarını aşarsa, (Allah) onu, içinde ebedî kalacağı ateşe koyar. Onun için küçük düşürücü bir azap vardır. |
|
Nisa 15. Ayet
15. Ayet
Mehmet Okuyan
Kadınlarınızdan çirkinlik (fuhuş) yapanlara karşı aranızdan dört şahit getirin![1]Şahitlik ederlerse, o (kadı)nları ölüm alıp götürünceye veya Allah onlar için bir yol açıncaya kadar[2] evlerde hapsedin![3]
|
Mehmet Okuyan
Kadınlarınızdan çirkinlik (fuhuş) yapanlara karşı aranızdan dört şahit getirin![1]Şahitlik ederlerse, o (kadı)nları ölüm alıp götürünceye veya Allah onlar için bir yol açıncaya kadar[2] evlerde hapsedin![3] |
|
Nisa 16. Ayet
16. Ayet
Mehmet Okuyan
İçinizden onu (o fuhşu) yapan iki erkeği de cezalandırın![1] tevbe eder, kendilerini düzeltirlerse[2] artık onlardan (kendilerine ceza vermekten) vazgeçin! Şüphesiz ki Allah tevbeleri çok kabul edendir, çok merhametlidir.
|
Mehmet Okuyan
İçinizden onu (o fuhşu) yapan iki erkeği de cezalandırın![1] tevbe eder, kendilerini düzeltirlerse[2] artık onlardan (kendilerine ceza vermekten) vazgeçin! Şüphesiz ki Allah tevbeleri çok kabul edendir, çok merhametlidir. |
|
Nisa 17. Ayet
17. Ayet
Mehmet Okuyan
Allah'ın kabul edeceği tevbe, sadece bilmeden kötülük edip sonra hemen tevbe edenlerin tevbesidir. İşte Allah bunların tevbesini kabul eder.[1] Allah bilendir, doğru hüküm verendir.
|
Mehmet Okuyan
Allah'ın kabul edeceği tevbe, sadece bilmeden kötülük edip sonra hemen tevbe edenlerin tevbesidir. İşte Allah bunların tevbesini kabul eder.[1] Allah bilendir, doğru hüküm verendir. |
|
Nisa 18. Ayet
18. Ayet
Mehmet Okuyan
Kötülükleri (sürekli) yapıp da içlerinden birine ölüm gelip çatınca "Ben şimdi tevbe ettim." diyenler ile kâfir olarak ölmekte olanlar için (kabul edilecek) tevbe yoktur.[1] Onlar için acı bir azap hazırlamış (olacağ)ız.
|
Mehmet Okuyan
Kötülükleri (sürekli) yapıp da içlerinden birine ölüm gelip çatınca "Ben şimdi tevbe ettim." diyenler ile kâfir olarak ölmekte olanlar için (kabul edilecek) tevbe yoktur.[1] Onlar için acı bir azap hazırlamış (olacağ)ız. |
|
Nisa 19. Ayet
19. Ayet
Mehmet Okuyan
Ey iman edenler! Kadınlara zorla mirasçı olmanız size helal değildir. Apaçık bir çirkinlik yapmaları hariç, onlara verdiğinizin (mehrinizin) bir kısmını gidermeniz (geri almanız) için de onları sıkıştırmayın! Onlarla iyi geçinin! Onlardan hoşlanmazsanız, (bilin ki) sizin hoşlanmadığınız bir şeye Allah çok hayır koymuş olabilir.
|
Mehmet Okuyan
Ey iman edenler! Kadınlara zorla mirasçı olmanız size helal değildir. Apaçık bir çirkinlik yapmaları hariç, onlara verdiğinizin (mehrinizin) bir kısmını gidermeniz (geri almanız) için de onları sıkıştırmayın! Onlarla iyi geçinin! Onlardan hoşlanmazsanız, (bilin ki) sizin hoşlanmadığınız bir şeye Allah çok hayır koymuş olabilir. |
|
Nisa 20. Ayet
20. Ayet
Mehmet Okuyan
Bir eşin yerine (başka) bir eş değiştirmek (yeni bir eş almak) isterseniz, onlardan birine yüklerle (mehir) vermiş olsanız bile ondan hiçbir şeyi (geri) almayın! İftira ederek ve (böylece) apaçık bir günah işleyerek onu (verdiğiniz mehri) geri alır mısınız!
|
Mehmet Okuyan
Bir eşin yerine (başka) bir eş değiştirmek (yeni bir eş almak) isterseniz, onlardan birine yüklerle (mehir) vermiş olsanız bile ondan hiçbir şeyi (geri) almayın! İftira ederek ve (böylece) apaçık bir günah işleyerek onu (verdiğiniz mehri) geri alır mısınız! |
|
Nisa 21. Ayet
21. Ayet
Mehmet Okuyan
Daha önce birbirinizle içli dışlı olduğunuz ve (kendilerini koruyacağınıza dair nikâhta) sizden sağlam bir söz almış oldukları hâlde onu (verdiğiniz mehri) nasıl geri alırsınız ki![1]
|
Mehmet Okuyan
Daha önce birbirinizle içli dışlı olduğunuz ve (kendilerini koruyacağınıza dair nikâhta) sizden sağlam bir söz almış oldukları hâlde onu (verdiğiniz mehri) nasıl geri alırsınız ki![1] |
|
Nisa 22. Ayet
22. Ayet
Mehmet Okuyan
Geçmişte olanlar hariç, babalarınızın evlendiği kadınlarla evlenmeyin! Şüphesiz ki bu bir çirkinliktir; öfke (sebebi)dir ve çok kötü bir yoldur.
|
Mehmet Okuyan
Geçmişte olanlar hariç, babalarınızın evlendiği kadınlarla evlenmeyin! Şüphesiz ki bu bir çirkinliktir; öfke (sebebi)dir ve çok kötü bir yoldur. |
|
Nisa 23. Ayet
23. Ayet
Mehmet Okuyan
Anneleriniz, kızlarınız,[1] kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, kardeş kızları, kız kardeş kızları, sizi emziren (süt) anneleriniz, süt (emmekten dolayı oluşan) kız kardeşleriniz,[2] kadınlarınızın (eşlerinizin) anneleri, kendileriyle (cinsel ilişki ile) birleştiğiniz kadınlarınızdan (eşlerinizden) olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız da size haram kılınmıştır. Onlarla (hanımlarla nikâhlanmış da) henüz (cinsel ilişki ile) birleşmemiş (ve onlardan boşanmış)sanız, (onların kızlarını almanızda) size herhangi bir vebal yoktur.[3] Kendi neslinizden olan oğullarınızın helalleri (gelinleriniz)[4] ve iki kız kardeşi (aynı anda) birlikte[5] almak da (size haram kılındı). Ancak geçen geçmiştir.[6] Şüphesiz ki Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir.
|
Mehmet Okuyan
Anneleriniz, kızlarınız,[1] kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, kardeş kızları, kız kardeş kızları, sizi emziren (süt) anneleriniz, süt (emmekten dolayı oluşan) kız kardeşleriniz,[2] kadınlarınızın (eşlerinizin) anneleri, kendileriyle (cinsel ilişki ile) birleştiğiniz kadınlarınızdan (eşlerinizden) olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız da size haram kılınmıştır. Onlarla (hanımlarla nikâhlanmış da) henüz (cinsel ilişki ile) birleşmemiş (ve onlardan boşanmış)sanız, (onların kızlarını almanızda) size herhangi bir vebal yoktur.[3] Kendi neslinizden olan oğullarınızın helalleri (gelinleriniz)[4] ve iki kız kardeşi (aynı anda) birlikte[5] almak da (size haram kılındı). Ancak geçen geçmiştir.[6] Şüphesiz ki Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir. |
|
Nisa 24. Ayet
24. Ayet
Mehmet Okuyan
Sağ ellerinizin (yeminlerinizin) sahip oldukları[1] hariç, Allah'ın size bir yazısı (emri) olarak evli kadınlar[2] da (size haram kılınmıştır).[3] Bunların ötesinde (başkasını), namuslu olmak ve zina etmemek üzere mallarınızla (mehirlerini vererek) istemeniz size helal kılınmıştır. Onlardan yararlanmanıza karşılık, kararlaştırılmış olan mehirlerini verin![4] mehir kesiminden sonra (bir miktar indirim için) karşılıklı anlaşmanızda size herhangi bir vebal yoktur. Şüphesiz ki Allah bilendir, doğru hüküm verendir.
|
Mehmet Okuyan
Sağ ellerinizin (yeminlerinizin) sahip oldukları[1] hariç, Allah'ın size bir yazısı (emri) olarak evli kadınlar[2] da (size haram kılınmıştır).[3] Bunların ötesinde (başkasını), namuslu olmak ve zina etmemek üzere mallarınızla (mehirlerini vererek) istemeniz size helal kılınmıştır. Onlardan yararlanmanıza karşılık, kararlaştırılmış olan mehirlerini verin![4] mehir kesiminden sonra (bir miktar indirim için) karşılıklı anlaşmanızda size herhangi bir vebal yoktur. Şüphesiz ki Allah bilendir, doğru hüküm verendir. |
|
Nisa 25. Ayet
25. Ayet
Mehmet Okuyan
İçinizden, imanlı özgür kadınlarla evlenmeye gücü yetmeyen kişi, ellerinizin altında bulunan imanlı genç kızlarınız (sayılan, yeminlerinizin sahip oldukların)dan (cariyelerinizden alsın)! Allah sizin imanınızı çok iyi bilendir. Hepiniz birbirinizdensiniz. Onları sahiplerinin izni ile nikâhlayın ve namuslu yaşamaları, zina etmemeleri ve gizli dost da tutmamaları şartı ile uygun bir şekilde mehirlerini de (bizzat) kendilerine verin! Evlendikten sonra bir çirkinlik (fuhuş) yaparlarsa, onlara hür kadınların cezasının yarısı (uygulanır).[1] Bu (cariye ile evlenme emri), içinizden günaha düşmekten korkanlar içindir. Sabretmeniz ise sizin için hayırlı olandır. Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir.
|
Mehmet Okuyan
İçinizden, imanlı özgür kadınlarla evlenmeye gücü yetmeyen kişi, ellerinizin altında bulunan imanlı genç kızlarınız (sayılan, yeminlerinizin sahip oldukların)dan (cariyelerinizden alsın)! Allah sizin imanınızı çok iyi bilendir. Hepiniz birbirinizdensiniz. Onları sahiplerinin izni ile nikâhlayın ve namuslu yaşamaları, zina etmemeleri ve gizli dost da tutmamaları şartı ile uygun bir şekilde mehirlerini de (bizzat) kendilerine verin! Evlendikten sonra bir çirkinlik (fuhuş) yaparlarsa, onlara hür kadınların cezasının yarısı (uygulanır).[1] Bu (cariye ile evlenme emri), içinizden günaha düşmekten korkanlar içindir. Sabretmeniz ise sizin için hayırlı olandır. Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir. |
|
Nisa 26. Ayet
26. Ayet
Mehmet Okuyan
Allah size (hükümleri) açıklamak, sizi sizden önceki (iyi)lerin yollarına ulaştırmak[1] ve tevbenizi kabul etmek istiyor. Allah bilendir, doğru hüküm verendir.
|
Mehmet Okuyan
Allah size (hükümleri) açıklamak, sizi sizden önceki (iyi)lerin yollarına ulaştırmak[1] ve tevbenizi kabul etmek istiyor. Allah bilendir, doğru hüküm verendir. |
|
Nisa 27. Ayet
27. Ayet
Mehmet Okuyan
Allah sizin tevbenizi kabul etmek istiyor; şehvetlerine uyanlar ise büyük bir sapkınlığa sapmanızı (tamamen yoldan çıkmanızı) istiyorlar.
|
Mehmet Okuyan
Allah sizin tevbenizi kabul etmek istiyor; şehvetlerine uyanlar ise büyük bir sapkınlığa sapmanızı (tamamen yoldan çıkmanızı) istiyorlar. |
|
Nisa 28. Ayet
28. Ayet
Mehmet Okuyan
Allah sizden (yükünüzü) hafifletmek istiyor; (çünkü) insan zayıf yaratılmıştır.[1]
|
Mehmet Okuyan
Allah sizden (yükünüzü) hafifletmek istiyor; (çünkü) insan zayıf yaratılmıştır.[1] |
|
Nisa 29. Ayet
29. Ayet
Mehmet Okuyan
Ey iman edenler! Velev ki aranızdaki rızaya dayalı ticaretle bile olsa mallarınızı batıl (yollar) ile aranızda yemeyin[1] ve kendinizi öldürmeyin! Şüphesiz ki Allah size karşı çok merhametlidir.
|
Mehmet Okuyan
Ey iman edenler! Velev ki aranızdaki rızaya dayalı ticaretle bile olsa mallarınızı batıl (yollar) ile aranızda yemeyin[1] ve kendinizi öldürmeyin! Şüphesiz ki Allah size karşı çok merhametlidir. |
|
Nisa 30. Ayet
30. Ayet
Mehmet Okuyan
Kim düşmanlık ve haksızlık ile bunu (bu yasakları) yaparsa (bilsin ki) onu ateşe atacağız; bu ise Allah'a çok kolaydır.
|
Mehmet Okuyan
Kim düşmanlık ve haksızlık ile bunu (bu yasakları) yaparsa (bilsin ki) onu ateşe atacağız; bu ise Allah'a çok kolaydır. |
|
Nisa 31. Ayet
31. Ayet
Mehmet Okuyan
Yasaklandıklarınızın büyüklerinden (büyük günahlardan) kaçınırsanız,[1] küçük günahlarınızı örteriz ve sizi değerli bir yere koyarız.
|
Mehmet Okuyan
Yasaklandıklarınızın büyüklerinden (büyük günahlardan) kaçınırsanız,[1] küçük günahlarınızı örteriz ve sizi değerli bir yere koyarız. |
|
Nisa 32. Ayet
32. Ayet
Mehmet Okuyan
Allah'ın sizi birbirinizden üstün kıldığı şeyleri arzu etmeyin![1] Erkeklerin de kazandıklarından bir payı vardır; kadınların da kazandıklarından bir payı vardır. Allah'ın lütfundan isteyin! Şüphesiz ki Allah her şeyi bilendir.
|
Mehmet Okuyan
Allah'ın sizi birbirinizden üstün kıldığı şeyleri arzu etmeyin![1] Erkeklerin de kazandıklarından bir payı vardır; kadınların da kazandıklarından bir payı vardır. Allah'ın lütfundan isteyin! Şüphesiz ki Allah her şeyi bilendir. |
|
Nisa 33. Ayet
33. Ayet
Mehmet Okuyan
(Erkek ve kadından) her biri için, ana, baba ve yakınların bıraktığından (paylarını alacak olan) vârisler kıldık. Yeminlerinizin bağladığı kişilere (gelince), onlara da paylarını verin! Şüphesiz ki Allah her şeye şahittir.
|
Mehmet Okuyan
(Erkek ve kadından) her biri için, ana, baba ve yakınların bıraktığından (paylarını alacak olan) vârisler kıldık. Yeminlerinizin bağladığı kişilere (gelince), onlara da paylarını verin! Şüphesiz ki Allah her şeye şahittir. |
|
Nisa 34. Ayet
34. Ayet
Mehmet Okuyan
Allah'ın onlardan (insanlardan) bir kısmını diğerlerine (farklı oldukları noktalarda) üstün kılması ve (bir de) mallarından harcama yapmaları sebebiyle erkekler, kadınların koruyucusudur. (Onun için) iyi kadınlar, (Allah'a) itaatkâr; Allah'ın (kendilerini) korumasına karşılık gizliyi (namuslarını) koruyanlardır. Geçimsizliğinden[1] endişe ettiğiniz kadınlara gelince, onlara öğüt verin; onları yataklarda yalnız bırakın ve kendilerini (kısa süreli yanınızdan) uzaklaştırın![2] Size gönülden bağlanırlarsa[3] artık onların aleyhine başka bir yol aramayın! Şüphesiz ki Allah yücedir, büyüktür.
|
Mehmet Okuyan
Allah'ın onlardan (insanlardan) bir kısmını diğerlerine (farklı oldukları noktalarda) üstün kılması ve (bir de) mallarından harcama yapmaları sebebiyle erkekler, kadınların koruyucusudur. (Onun için) iyi kadınlar, (Allah'a) itaatkâr; Allah'ın (kendilerini) korumasına karşılık gizliyi (namuslarını) koruyanlardır. Geçimsizliğinden[1] endişe ettiğiniz kadınlara gelince, onlara öğüt verin; onları yataklarda yalnız bırakın ve kendilerini (kısa süreli yanınızdan) uzaklaştırın![2] Size gönülden bağlanırlarsa[3] artık onların aleyhine başka bir yol aramayın! Şüphesiz ki Allah yücedir, büyüktür. |
|
Nisa 35. Ayet
35. Ayet
Mehmet Okuyan
(Buna rağmen) onların (eşlerin) aralarının açılmasından korkarsanız, (hem erkeğin) ailesinden bir hakem, (hem de kadının) ailesinden bir hakem gönderin! Bunlar, (eşlerin arasını) düzeltmeyi isterlerse Allah aralarını bulur.[1] Şüphesiz ki Allah bilendir, haberdardır.
|
Mehmet Okuyan
(Buna rağmen) onların (eşlerin) aralarının açılmasından korkarsanız, (hem erkeğin) ailesinden bir hakem, (hem de kadının) ailesinden bir hakem gönderin! Bunlar, (eşlerin arasını) düzeltmeyi isterlerse Allah aralarını bulur.[1] Şüphesiz ki Allah bilendir, haberdardır. |
|
Nisa 36. Ayet
36. Ayet
Mehmet Okuyan
Allah'a ibadet edin ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın! Ana babaya,[1] yakınlara, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, sağ ellerinizin sahip olduklarına iyilik (edin)! Şüphesiz ki Allah, kendini beğenmiş, övünüp duranı sevmez.[2]
|
Mehmet Okuyan
Allah'a ibadet edin ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın! Ana babaya,[1] yakınlara, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, sağ ellerinizin sahip olduklarına iyilik (edin)! Şüphesiz ki Allah, kendini beğenmiş, övünüp duranı sevmez.[2] |
|
Nisa 37. Ayet
37. Ayet
Mehmet Okuyan
Onlar, cimrilik edip insanlara da cimriliği emreden,[1] Allah'ın kendilerine lütfundan verdiğini gizleyen kişilerdir. Biz, kâfirler için küçük düşürücü bir azap hazırlamış (olacağız).
|
Mehmet Okuyan
Onlar, cimrilik edip insanlara da cimriliği emreden,[1] Allah'ın kendilerine lütfundan verdiğini gizleyen kişilerdir. Biz, kâfirler için küçük düşürücü bir azap hazırlamış (olacağız). |
|
Nisa 38. Ayet
38. Ayet
Mehmet Okuyan
Allah'a ve ahiret gününe inanmadıkları hâlde, mallarını, insanlara gösteriş için infak edenleri (verenleri) de (Allah sevmez).[1] Şeytan bir kişiye arkadaş olursa, (bilsin ki) o, ne kötü bir arkadaştır!
|
Mehmet Okuyan
Allah'a ve ahiret gününe inanmadıkları hâlde, mallarını, insanlara gösteriş için infak edenleri (verenleri) de (Allah sevmez).[1] Şeytan bir kişiye arkadaş olursa, (bilsin ki) o, ne kötü bir arkadaştır! |
|
Nisa 39. Ayet
39. Ayet
Mehmet Okuyan
Allah'a ve ahiret gününe iman edip Allah'ın kendilerine verdiğinden (O'nun yolunda) infak etselerdi (verselerdi) ya! Allah onları(n durumunu) bilendir.
|
Mehmet Okuyan
Allah'a ve ahiret gününe iman edip Allah'ın kendilerine verdiğinden (O'nun yolunda) infak etselerdi (verselerdi) ya! Allah onları(n durumunu) bilendir. |
|
Nisa 40. Ayet
40. Ayet
Mehmet Okuyan
Şüphesiz ki Allah zerre kadar haksızlık etmez. (Kulun yaptığı iş) iyilik olursa (Allah) onu katlar (kat kat artırır) ve katından bir de büyük bir ödül verir.
|
Mehmet Okuyan
Şüphesiz ki Allah zerre kadar haksızlık etmez. (Kulun yaptığı iş) iyilik olursa (Allah) onu katlar (kat kat artırır) ve katından bir de büyük bir ödül verir. |
|
Nisa 41. Ayet
41. Ayet
Mehmet Okuyan
Her ümmetten bir şahit getirdiğimiz ve seni de onlara şahit olarak getirdiğimiz zaman (hâlleri) nasıl olacak![1]
|
Mehmet Okuyan
Her ümmetten bir şahit getirdiğimiz ve seni de onlara şahit olarak getirdiğimiz zaman (hâlleri) nasıl olacak![1] |
|
Nisa 42. Ayet
42. Ayet
Mehmet Okuyan
İnkâr edip Elçi'ye isyan edenler, o gün yer(in dibin)e batırılmayı isterler; Allah'tan hiçbir haberi gizleyemezler.[1]
|
Mehmet Okuyan
İnkâr edip Elçi'ye isyan edenler, o gün yer(in dibin)e batırılmayı isterler; Allah'tan hiçbir haberi gizleyemezler.[1] |
|
Nisa 43. Ayet
43. Ayet
Mehmet Okuyan
Ey iman edenler! Sarhoşken -ne söylediğinizi bilinceye kadar-, -yolcu olanlar hariç- cünüpken de yıkanıncaya kadar salât'a (namaza) yaklaşmayın![1] Hastaysanız veya yolculuktaysanız veya sizden biriniz tuvaletten gelmişse ya da kadınlara (cinsel olarak) dokunup da (bu durumlarda) su bulamamışsanız, o zaman temiz bir toprak arayın ve yüzlerinizi de ellerinizi de (onunla) mesh[2] edin![3] Şüphesiz ki Allah çok affedicidir, çok bağışlayandır.
|
Mehmet Okuyan
Ey iman edenler! Sarhoşken -ne söylediğinizi bilinceye kadar-, -yolcu olanlar hariç- cünüpken de yıkanıncaya kadar salât'a (namaza) yaklaşmayın![1] Hastaysanız veya yolculuktaysanız veya sizden biriniz tuvaletten gelmişse ya da kadınlara (cinsel olarak) dokunup da (bu durumlarda) su bulamamışsanız, o zaman temiz bir toprak arayın ve yüzlerinizi de ellerinizi de (onunla) mesh[2] edin![3] Şüphesiz ki Allah çok affedicidir, çok bağışlayandır. |
|
Nisa 44. Ayet
44. Ayet
Mehmet Okuyan
Kitaptan kendilerine bir pay verilenleri (kitap ehlini) görmedin mi? Sapkınlığı satın alıyor ve yoldan sapmanızı istiyorlar.[1]
|
Mehmet Okuyan
Kitaptan kendilerine bir pay verilenleri (kitap ehlini) görmedin mi? Sapkınlığı satın alıyor ve yoldan sapmanızı istiyorlar.[1] |
|
Nisa 45. Ayet
45. Ayet
Mehmet Okuyan
Allah düşmanlarınızı çok iyi bilendir. Dost olarak Allah yeter; yardımcı olarak da Allah yeter.
|
Mehmet Okuyan
Allah düşmanlarınızı çok iyi bilendir. Dost olarak Allah yeter; yardımcı olarak da Allah yeter. |
|
Nisa 46. Ayet
46. Ayet
Mehmet Okuyan
Yahudilerden bir kısmı[1] kelimelerin yerlerini değiştirir;[2] (Peygambere karşı) dillerini eğip bükerek ve dine saldırarak "İşittik ve karşı geldik", "Dinle, dinlemez olası!" ve (bir de) ‘Râ‘ınâ'[3] (bize çobanlık et) derler. Onlar "İşittik, itaat ettik", "(Bizi) dinle." ve "Bizi gözet." deselerdi, (bu ifadeler) kendileri için hayırlı ve çok doğru olurdu. Fakat inkârları sebebiyle Allah onları lanetlemiştir;[4] artık azı inanır.
|
Mehmet Okuyan
Yahudilerden bir kısmı[1] kelimelerin yerlerini değiştirir;[2] (Peygambere karşı) dillerini eğip bükerek ve dine saldırarak "İşittik ve karşı geldik", "Dinle, dinlemez olası!" ve (bir de) ‘Râ‘ınâ'[3] (bize çobanlık et) derler. Onlar "İşittik, itaat ettik", "(Bizi) dinle." ve "Bizi gözet." deselerdi, (bu ifadeler) kendileri için hayırlı ve çok doğru olurdu. Fakat inkârları sebebiyle Allah onları lanetlemiştir;[4] artık azı inanır. |
|
Nisa 47. Ayet
47. Ayet
Mehmet Okuyan
Ey kendilerine kitap verilenler! Birtakım yüzleri silerek arkalarına çevirmeden[1] veya onları Cumartesi[2] (yasağını çiğneyen) halk gibi lanetlemeden önce, elinizdekini (Tevrat'ın aslını) doğrulayıcı olarak indirdiğimize (Kur'an'a) iman edin! (Çünkü) Allah'ın emri yerine getirilmiştir.
|
Mehmet Okuyan
Ey kendilerine kitap verilenler! Birtakım yüzleri silerek arkalarına çevirmeden[1] veya onları Cumartesi[2] (yasağını çiğneyen) halk gibi lanetlemeden önce, elinizdekini (Tevrat'ın aslını) doğrulayıcı olarak indirdiğimize (Kur'an'a) iman edin! (Çünkü) Allah'ın emri yerine getirilmiştir. |
|
Nisa 48. Ayet
48. Ayet
Mehmet Okuyan
Şüphesiz ki Allah kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz; bundan başkasını, (diğer günahları) dilediği (layık olan) kimse için bağışlar.[1] Allah'a ortak koşan kişi büyük bir günah(la) iftira etmiş olur.
|
Mehmet Okuyan
Şüphesiz ki Allah kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz; bundan başkasını, (diğer günahları) dilediği (layık olan) kimse için bağışlar.[1] Allah'a ortak koşan kişi büyük bir günah(la) iftira etmiş olur. |
|
Nisa 49. Ayet
49. Ayet
Mehmet Okuyan
Kendilerini temize çıkaranları görmedin mi?[1] Hayır! Allah dileyeni (layık gördüğünü) temize çıkarır ve (onlar) en küçük bir haksızlığa uğratılmazlar.[2]
|
Mehmet Okuyan
Kendilerini temize çıkaranları görmedin mi?[1] Hayır! Allah dileyeni (layık gördüğünü) temize çıkarır ve (onlar) en küçük bir haksızlığa uğratılmazlar.[2] |
|
Nisa 50. Ayet
50. Ayet
Mehmet Okuyan
Bak, nasıl da Allah'a yalan uyduruyorlar! Apaçık bir günah olarak bu (onlara) yeter![1]
|
Mehmet Okuyan
Bak, nasıl da Allah'a yalan uyduruyorlar! Apaçık bir günah olarak bu (onlara) yeter![1] |
İletişime Geçin
Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.
Henüz Üye Değil misiniz?
Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.