Mealler
Mustafa İslamoğlu - Araf Suresi - Mealler
Takip | Sure Ayetler | Meal |
---|---|---|
Araf 146. Ayet
146. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Yeryüzünde haddini aşarak büyüklük taslayanları ayetlerimden uzak tutacağım; isterse onlar her türlü mucizeye şahit olsunlar, yine de ona inanmazlar; yine onlar hak yolu görüyor olsalar bile o yoldan gitmezler; fakat sapık yolu görünce hemen onu kendilerine yol olarak benimserler. İşte bu, onların ayetlerimizi yalanlamaları ve onlara karşı umursamazlıkları nedeniyledir.
|
Mustafa İslamoğlu
Yeryüzünde haddini aşarak büyüklük taslayanları ayetlerimden uzak tutacağım; isterse onlar her türlü mucizeye şahit olsunlar, yine de ona inanmazlar; yine onlar hak yolu görüyor olsalar bile o yoldan gitmezler; fakat sapık yolu görünce hemen onu kendilerine yol olarak benimserler. İşte bu, onların ayetlerimizi yalanlamaları ve onlara karşı umursamazlıkları nedeniyledir. |
|
Araf 147. Ayet
147. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Nitekim, ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalanlayan kimselerin yapıp ettikleri boşa gidecek. Ne yani, onlar yaptıklarının karşılığından başka bir şeyle ödüllendirilmeyi mi bekliyorlar?
|
Mustafa İslamoğlu
Nitekim, ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalanlayan kimselerin yapıp ettikleri boşa gidecek. Ne yani, onlar yaptıklarının karşılığından başka bir şeyle ödüllendirilmeyi mi bekliyorlar? |
|
Araf 148. Ayet
148. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Ve Musa'nın halkı onun peşi sıra, takılardan mamul ses çıkaran bir buzağı heykelini ilah edindiler. Onlar onun kendileriyle konuşmayacağını, yol da göstermeyeceğini görmüyorlar mıydı sanki! (Yine de onu) ilah edindiler; çünkü onlar bilinci altüst olmuş kimselerdi.
|
Mustafa İslamoğlu
Ve Musa'nın halkı onun peşi sıra, takılardan mamul ses çıkaran bir buzağı heykelini ilah edindiler. Onlar onun kendileriyle konuşmayacağını, yol da göstermeyeceğini görmüyorlar mıydı sanki! (Yine de onu) ilah edindiler; çünkü onlar bilinci altüst olmuş kimselerdi. |
|
Araf 149. Ayet
149. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Pişmanlık içinde elleri kolları dökülüp de sapmış olduklarının farkına varınca "Eğer Rabbimiz bize acıyıp da bizi bağışlamazsa, işte o zaman büsbütün kaybedenlerden olacağız!" diye dövündüler.
|
Mustafa İslamoğlu
Pişmanlık içinde elleri kolları dökülüp de sapmış olduklarının farkına varınca "Eğer Rabbimiz bize acıyıp da bizi bağışlamazsa, işte o zaman büsbütün kaybedenlerden olacağız!" diye dövündüler. |
|
Araf 150. Ayet
150. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Ve Musa halkının yanına döndüğünde, hüzünle karışık bir öfkeyle dedi ki: "Benim yokluğumda ne berbat bir yol tutturmuşsunuz öyle! Rabbinizin emrini çiğnemede bu ne acele böyle?" Hemen levhaları attı, kardeşinin başını kavrayıp kendine doğru çekti. (Harun): "Anamın oğlu! diye yakındı, "Bu topluluk beni etkisiz hale getirdi, hatta az kalsın canıma kastedeceklerdi! Sakin ol, beni düşmanıma karşı gülünç duruma düşürme ve bu zalimler güruhuyla beni bir tutma!"
|
Mustafa İslamoğlu
Ve Musa halkının yanına döndüğünde, hüzünle karışık bir öfkeyle dedi ki: "Benim yokluğumda ne berbat bir yol tutturmuşsunuz öyle! Rabbinizin emrini çiğnemede bu ne acele böyle?" Hemen levhaları attı, kardeşinin başını kavrayıp kendine doğru çekti. (Harun): "Anamın oğlu! diye yakındı, "Bu topluluk beni etkisiz hale getirdi, hatta az kalsın canıma kastedeceklerdi! Sakin ol, beni düşmanıma karşı gülünç duruma düşürme ve bu zalimler güruhuyla beni bir tutma!" |
İletişime Geçin
Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.
Henüz Üye Değil misiniz?
Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.