Mealler

Derken, bahçeyi o halde görünce (tanıyamadılar ve) "Biz yolumuzu şaşırmışız (galiba)" dediler.

(Akılları başlarına gelince), "Hayır, biz mahrum edilmişiz" dediler.

İçlerinden en dengeli olanı "Ben size "Allah yokmuş gibi hareket etmeyelim" dememişmiydim?" diye çıkıştı.

Onlar "Varlığın kendisi adına hareket ettiği Rabbimizin şanı ne yücedir" dediler; "Meğer biz zalimlerden olup çıkmışız."

Ardından birbirlerine yönelerek, karşılıklı özeleştiri yaptılar.

"Yazıklar olsun bize! Gerçekten de biz, haddimizi aşmışız.

Belki Rabbimiz, onun yerine bize daha iyisini verir: Artık bizim rağbetimiz Rabbimizedir."

İşte (dünyevi) mahrumiyet böyle bir şeydir; ve ahiret mahrumiyeti, hiç kuşkusuz daha beterdir: keşke bilmiş olsalardı.

Şu bir gerçek ki, takva sahipleri için Rableri katında sonsuz nimetlerle dolu cennetler vardır.

Ne yani, kayıtsız şartsız Bize teslim olanları suçlularla bir mi tutsaydık?

Neyiniz var sizin? Nasıl (bu kadar önyargılı) bir hüküm verebiliyorsunuz?

Yoksa bu konuda ders aldığınız size ait bir kitap mı var;

yani, siz neyi beğenirseniz o sizindir (diyen bir kitap)?

Yoksa elinizde, kiyamete kadar geçerli olup Bizi bağlayan bir yemin var da, onun için mi bu hükme varıyorsunuz?

Sor onlara; buna hangisi kefil olacak?

Yoksa (Allah katında) onları destekleyen ortaklar mı var? Haydi, eğer doğru sözlülerse o ortakları bulup getirsinler!

O ezici gücün kendini gösterip dizde dermanın kalmadığı ve secdeye davet edilecekleri gün, asla ona güçleri yetmeyecektir.

Bakışları gerçeğin dehşetinden yere düşmüş, kendilerini bir zillet kuşatmıştır; zira onlar, becerebilecekleri bir haldeyken secdeye çağrılmışlardı (da reddetmişlerdi).

Artık bana bırak bu sözü yalanlayanları; hiç bilmedikleri bir yerden azar azar bitireceğiz onları.

Ama onlara imkan ve zaman tanırım; çünkü onların entrikalarını başlarına geçiren düzenim pek sağlamdır.

Yoksa sen onlardan bir ücret istedin de, onlar altında ezilecekleri ağır bir borç yükünden mi kaçıyorlar?

Yoksa idrakı aşan hakikatler onlara ayan oldu da, (gayba dair) kayıt kuyudatı kendileri mi tutuyorlar?

Rabbinin hükümüne sabır göster; sakın Balık Sahibi gibi yapma! Hani o kendi kendini kahrederek yalvarıyordu.

Eğer Rabbinin akıl sır ermez nimeti onun imdadına yetişmemiş olsaydı, andolsun ki aşağılanmış bir halde ıssız bir sahile atılırdı.

Fakat Rabbi onu (yeniden) seçti ve iyiler arasına kattı.