Mealler
Mustafa İslamoğlu - Tevbe Suresi - Mealler
Takip | Sure Ayetler | Meal |
---|---|---|
Tevbe 111. Ayet
111. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Kuşku yok ki Allah yolunda çarpışan, öldüren ve öldürülen mü'minlerden Allah, karşılığında Cennet vaad ederek mallarını ve canlarını satın almıştır. Bu Allah'ın Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da gerçekleştirmeyi üstlendiği bir vaaddir: hem, sözüne Allah'tan daha sadık kim olabilir ki? Öyleyse sevinin O'nunla böyle bir alışveriş yaptığınız için; bu, işte budur muhteşem mutluluk!
|
Mustafa İslamoğlu
Kuşku yok ki Allah yolunda çarpışan, öldüren ve öldürülen mü'minlerden Allah, karşılığında Cennet vaad ederek mallarını ve canlarını satın almıştır. Bu Allah'ın Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da gerçekleştirmeyi üstlendiği bir vaaddir: hem, sözüne Allah'tan daha sadık kim olabilir ki? Öyleyse sevinin O'nunla böyle bir alışveriş yaptığınız için; bu, işte budur muhteşem mutluluk! |
|
Tevbe 112. Ayet
112. Ayet
Mustafa İslamoğlu
(Bu), ne zaman bir günah işleseler hemen tüm varlığıyla O'na yönelenlerin, yalnız O'na kulluk edenlerin, övgülerin tamamını sadece O'na hasredenlerin, seyyah olup O'nun rızasının peşine düşenlerin, yalnızca O'nun önünde eğilip, sadece O'nun huzurunda yere kapananların, iyi ve doğru olanı önerip kötü ve yanlış olandan alıkoyanların ve Allah'ın koyduğu sınırları kesintisiz koruyanların (mutluluğudur). O halde, (bu evsaftaki) tüm mü'minleri müjdele.
|
Mustafa İslamoğlu
(Bu), ne zaman bir günah işleseler hemen tüm varlığıyla O'na yönelenlerin, yalnız O'na kulluk edenlerin, övgülerin tamamını sadece O'na hasredenlerin, seyyah olup O'nun rızasının peşine düşenlerin, yalnızca O'nun önünde eğilip, sadece O'nun huzurunda yere kapananların, iyi ve doğru olanı önerip kötü ve yanlış olandan alıkoyanların ve Allah'ın koyduğu sınırları kesintisiz koruyanların (mutluluğudur). O halde, (bu evsaftaki) tüm mü'minleri müjdele. |
|
Tevbe 113. Ayet
113. Ayet
Mustafa İslamoğlu
(Küfre saplanarak ölenlerin) cehennemlik olduğu kendilerine açıklandıktan sonra, müşrikler için -isterse yakın akrabalık bağları bulunsun- Allah'tan af dilemek, ne Peygamber'e ne de iman eden kimselere hiç yakışık almaz.
|
Mustafa İslamoğlu
(Küfre saplanarak ölenlerin) cehennemlik olduğu kendilerine açıklandıktan sonra, müşrikler için -isterse yakın akrabalık bağları bulunsun- Allah'tan af dilemek, ne Peygamber'e ne de iman eden kimselere hiç yakışık almaz. |
|
Tevbe 114. Ayet
114. Ayet
Mustafa İslamoğlu
İbrahim'in babası için Allah'tan af dilemesinin nedeni, yalnızca berikinin diğerine (hayattayken) verdiği bir söze dayanıyordu. Fakat, diğerinin Allah düşmanı olduğu onun için kesinlik kazanınca ondan hemen el çekti. Zaten İbrahim çok yufka yürekli, yumuşak huylu biriydi.
|
Mustafa İslamoğlu
İbrahim'in babası için Allah'tan af dilemesinin nedeni, yalnızca berikinin diğerine (hayattayken) verdiği bir söze dayanıyordu. Fakat, diğerinin Allah düşmanı olduğu onun için kesinlik kazanınca ondan hemen el çekti. Zaten İbrahim çok yufka yürekli, yumuşak huylu biriydi. |
|
Tevbe 115. Ayet
115. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Hem Allah hiç bir topluluğu, -(akıl, fıtrat ve irade ile) doğru yolu gösterdikten sonra (bile)- korunup sakınacakları şeyleri kendilerine bütünüyle açıklamadıktan sonra sapıklıkla suçlamaz. Elbette her şeyi bilen sadece Allah'tır.
|
Mustafa İslamoğlu
Hem Allah hiç bir topluluğu, -(akıl, fıtrat ve irade ile) doğru yolu gösterdikten sonra (bile)- korunup sakınacakları şeyleri kendilerine bütünüyle açıklamadıktan sonra sapıklıkla suçlamaz. Elbette her şeyi bilen sadece Allah'tır. |
|
Tevbe 116. Ayet
116. Ayet
Mustafa İslamoğlu
(Ve) elbette göklerin ve yerin hakimiyeti yalnızca Allah'a aittir: Hayatı da ölümü de O takdir eder. Sonuçta sizin için Allah dışında ne bir yar, ne de bir yardımcı var.
|
Mustafa İslamoğlu
(Ve) elbette göklerin ve yerin hakimiyeti yalnızca Allah'a aittir: Hayatı da ölümü de O takdir eder. Sonuçta sizin için Allah dışında ne bir yar, ne de bir yardımcı var. |
|
Tevbe 117. Ayet
117. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Doğrusu şu ki: Allah, Peygamber'e, (imkanların tükendiği yerden imkanların üretileceği yere göç eden) muhacirlere, (zorluk demlerinde kendi imkanlarını onlarla paylaşan) Ensar'a, üstelik içlerinden bir kısmının kalbinin kaymaya yüz tuttuğu bir durumun ardından, rahmet ve bağışıyla yöneldi. Evet, onların tevbelerini kabul etti; çünkü O'nun sınırsız şefkat ve merhameti, onları da kuşatır.
|
Mustafa İslamoğlu
Doğrusu şu ki: Allah, Peygamber'e, (imkanların tükendiği yerden imkanların üretileceği yere göç eden) muhacirlere, (zorluk demlerinde kendi imkanlarını onlarla paylaşan) Ensar'a, üstelik içlerinden bir kısmının kalbinin kaymaya yüz tuttuğu bir durumun ardından, rahmet ve bağışıyla yöneldi. Evet, onların tevbelerini kabul etti; çünkü O'nun sınırsız şefkat ve merhameti, onları da kuşatır. |
|
Tevbe 118. Ayet
118. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Yine geri kalan üç kişiye de (Allah, şefkat ve merhametiyle yöneldi). O kadar ki olanca genişliğine rağmen yeryüzü onlara dar gelmiş, dahası vicdanları da kendilerine sıkıştırmıştı; sonunda Allah'tan yine Allah'a kaçıp sığınmaktan başka çare olmadığını anladılar. Ardından O da onlara rahmetiyle yöneldi ki, onlar af dilemek için Kendisine dönsünler: İyi bilin ki Allah, evet yalnızca O'dur tevbeleri kabul eden, rahmetiyle muamele eden!
|
Mustafa İslamoğlu
Yine geri kalan üç kişiye de (Allah, şefkat ve merhametiyle yöneldi). O kadar ki olanca genişliğine rağmen yeryüzü onlara dar gelmiş, dahası vicdanları da kendilerine sıkıştırmıştı; sonunda Allah'tan yine Allah'a kaçıp sığınmaktan başka çare olmadığını anladılar. Ardından O da onlara rahmetiyle yöneldi ki, onlar af dilemek için Kendisine dönsünler: İyi bilin ki Allah, evet yalnızca O'dur tevbeleri kabul eden, rahmetiyle muamele eden! |
|
Tevbe 119. Ayet
119. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Siz ey iman edenler! Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincine varın ve dürüst kimselerle birlikte olun!
|
Mustafa İslamoğlu
Siz ey iman edenler! Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincine varın ve dürüst kimselerle birlikte olun! |
|
Tevbe 120. Ayet
120. Ayet
Mustafa İslamoğlu
(Peygamber) şehrinin halkına ve çevresindeki bedevilere, ne Allah'ın Elçisi'nden geriye kalmak, ne de kendi canlarını onunkinden fazla sakınmak yaraşır. Şöyle ki; ne zaman onların başına Allah yolunda bir susuzluk, yorgunluk ve şiddetli açlık gelse; ne zaman inkara gömülenleri öfkelendiren bir hamle yapsalar ve ne zaman mukadder olan sonuca düşman eliyle ulaşsalar; mutlaka bu onların lehine üretilmiş bir değer olarak yazılmaktadır: Elbette Allah iyilerin hakkını zayi edecek değildir.
|
Mustafa İslamoğlu
(Peygamber) şehrinin halkına ve çevresindeki bedevilere, ne Allah'ın Elçisi'nden geriye kalmak, ne de kendi canlarını onunkinden fazla sakınmak yaraşır. Şöyle ki; ne zaman onların başına Allah yolunda bir susuzluk, yorgunluk ve şiddetli açlık gelse; ne zaman inkara gömülenleri öfkelendiren bir hamle yapsalar ve ne zaman mukadder olan sonuca düşman eliyle ulaşsalar; mutlaka bu onların lehine üretilmiş bir değer olarak yazılmaktadır: Elbette Allah iyilerin hakkını zayi edecek değildir. |
İletişime Geçin
Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.
Henüz Üye Değil misiniz?
Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.