Mealler
Mustafa İslamoğlu - Yunus Suresi - Mealler
Takip | Sure Ayetler | Meal |
---|---|---|
Yunus 1. Ayet
1. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Elif-Lam-Ra! İşte bunlar, her hükmünde tam isabet kaydeden ilahi kelamın ayetleridir.
|
Mustafa İslamoğlu
Elif-Lam-Ra! İşte bunlar, her hükmünde tam isabet kaydeden ilahi kelamın ayetleridir. |
|
Yunus 2. Ayet
2. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Ne yani, kendi aralarından bir kişiye "İnsanları uyar; ve Rableri katındaki şeref, itibar ve dürüstlük (yarışında) iman edenlerin diğer herkesten öne geçtiğini müjdele!" diye vahyetmemiz insanların garibine mi gitti? Küfre gömülüp gidenler (bir de utanmadan) "Dikkat edin! Bu var ya bu, düpedüz bir sihirbazdır!" dediler.
|
Mustafa İslamoğlu
Ne yani, kendi aralarından bir kişiye "İnsanları uyar; ve Rableri katındaki şeref, itibar ve dürüstlük (yarışında) iman edenlerin diğer herkesten öne geçtiğini müjdele!" diye vahyetmemiz insanların garibine mi gitti? Küfre gömülüp gidenler (bir de utanmadan) "Dikkat edin! Bu var ya bu, düpedüz bir sihirbazdır!" dediler. |
|
Yunus 3. Ayet
3. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Kuşkusuz sizin Rabbiniz, gökleri ve yeri altı devrede yaratan; ve sınırsız güç ve kudret makamına kurulup varlığı yöneten Allah'tır. O'nun izni olmadan kimse şefaatçi olamaz. İşte bu (niteliklere sahip) olan Allah'tır sizin Rabbiniz; artık yalnız O'na kulluk edin: Hala öğüt almayacak mısınız?
|
Mustafa İslamoğlu
Kuşkusuz sizin Rabbiniz, gökleri ve yeri altı devrede yaratan; ve sınırsız güç ve kudret makamına kurulup varlığı yöneten Allah'tır. O'nun izni olmadan kimse şefaatçi olamaz. İşte bu (niteliklere sahip) olan Allah'tır sizin Rabbiniz; artık yalnız O'na kulluk edin: Hala öğüt almayacak mısınız? |
|
Yunus 4. Ayet
4. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Hepinizin dönüşü O'nadır; (bu) Allah'ın gerçekleşmesi kaçınılmaz vaadidir. Çünkü O, insanı yaratmaya başladıktan sonra onun yaratılışını sürdürüyor ki; iman edip de ıslah edici iyi şeyler yapanları hak ettiklerinden fazlasıyla ödüllendirsin. İnkarda ısrar edenlere gelince: inkarda direnişleri nedeniyle, yudum yudum içecekleri kavurucu bir pişmanlık ve can yakıcı bir azap onları bekleyecek.
|
Mustafa İslamoğlu
Hepinizin dönüşü O'nadır; (bu) Allah'ın gerçekleşmesi kaçınılmaz vaadidir. Çünkü O, insanı yaratmaya başladıktan sonra onun yaratılışını sürdürüyor ki; iman edip de ıslah edici iyi şeyler yapanları hak ettiklerinden fazlasıyla ödüllendirsin. İnkarda ısrar edenlere gelince: inkarda direnişleri nedeniyle, yudum yudum içecekleri kavurucu bir pişmanlık ve can yakıcı bir azap onları bekleyecek. |
|
Yunus 5. Ayet
5. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Güneşi aydınlığın kaynağı ve ayı ışık yansıtıcı yapan; yılların sayısını ve hesabı(nı) bilesiniz diye ona evreler takdir eden O'dur. Bunu başka değil, mutlak hakikate (bir atıf olsun) için halk eden Allah, bilmek isteyen bir toplum için varlık ayetlerini ayrıntılı olarak açıklıyor.
|
Mustafa İslamoğlu
Güneşi aydınlığın kaynağı ve ayı ışık yansıtıcı yapan; yılların sayısını ve hesabı(nı) bilesiniz diye ona evreler takdir eden O'dur. Bunu başka değil, mutlak hakikate (bir atıf olsun) için halk eden Allah, bilmek isteyen bir toplum için varlık ayetlerini ayrıntılı olarak açıklıyor. |
|
Yunus 6. Ayet
6. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Çünkü gecenin ve gündüzün birbiri ardınca gelişi ve Allah'ın göklerde ve yerde yarattığı her şey, sorumluluk bilinci taşıyan bir toplum için hakikate yapılmış birer atıftır.
|
Mustafa İslamoğlu
Çünkü gecenin ve gündüzün birbiri ardınca gelişi ve Allah'ın göklerde ve yerde yarattığı her şey, sorumluluk bilinci taşıyan bir toplum için hakikate yapılmış birer atıftır. |
|
Yunus 7. Ayet
7. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Şu da bir gerçek ki; bizim huzurumuza çıkmaya yüzü olmayanlar ve dünya hayatıyla yetinip onunla kendilerini tatmin edenler, üstelik (bir de) hakikate yapılmış (söz konusu) atıfları fark edemeyenler var:
|
Mustafa İslamoğlu
Şu da bir gerçek ki; bizim huzurumuza çıkmaya yüzü olmayanlar ve dünya hayatıyla yetinip onunla kendilerini tatmin edenler, üstelik (bir de) hakikate yapılmış (söz konusu) atıfları fark edemeyenler var: |
|
Yunus 8. Ayet
8. Ayet
Mustafa İslamoğlu
işleye geldikleri bütün bu şeylerden dolayı onların son durağı ateştir.
|
Mustafa İslamoğlu
işleye geldikleri bütün bu şeylerden dolayı onların son durağı ateştir. |
|
Yunus 9. Ayet
9. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Ne var ki iman eden ve imana layık davranışta bulunanlara gelince: Rableri onları imanları sayesinde, ayaklarının altından nehirler çağlayan, nimetlerle dolu Cennetlere ulaşan yola yöneltecektir.
|
Mustafa İslamoğlu
Ne var ki iman eden ve imana layık davranışta bulunanlara gelince: Rableri onları imanları sayesinde, ayaklarının altından nehirler çağlayan, nimetlerle dolu Cennetlere ulaşan yola yöneltecektir. |
|
Yunus 10. Ayet
10. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Orada onların nidaları "Muhteşemsin ey Allah'ım!" olur; ve kendilerine "Mutluluklar!.." diye mukabele edilir orada. Nihayet onların son nidası yankılanır: "el-hamdu lillahi Rabbi'l'alemin!" (Hamd, bütün alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur!)
|
Mustafa İslamoğlu
Orada onların nidaları "Muhteşemsin ey Allah'ım!" olur; ve kendilerine "Mutluluklar!.." diye mukabele edilir orada. Nihayet onların son nidası yankılanır: "el-hamdu lillahi Rabbi'l'alemin!" (Hamd, bütün alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur!) |
|
Yunus 11. Ayet
11. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Eğer onların nimeti istemede acele ettikleri gibi Allah da insanlar için (hak ettikleri) cezayı vermede acele etseydi, onların sonunu getirecek hüküm hemen infaz edilirdi. Şu halde, bizim huzurumuza çıkmaya yüzü olmayanları küstahça taşkınlıkları içerisinde debelenmeye terkederiz.
|
Mustafa İslamoğlu
Eğer onların nimeti istemede acele ettikleri gibi Allah da insanlar için (hak ettikleri) cezayı vermede acele etseydi, onların sonunu getirecek hüküm hemen infaz edilirdi. Şu halde, bizim huzurumuza çıkmaya yüzü olmayanları küstahça taşkınlıkları içerisinde debelenmeye terkederiz. |
|
Yunus 12. Ayet
12. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Hem ne zaman insanoğlunun başına bir ziyan gelse, gerek yatarken, gerek otururken ya da ayaktayken (başlar) Biz'e yalvarıp yakarmaya. Biz onu başına gelen ziyandan kurtardığımız zaman ise, sanki kendisine dokunan ziyandan kurtarmamız için Biz'e hiç yalvarmamış gibi (nankörleşir). Değere dönüşebilecek tüm imkanlarını boşa harcayanlara yaptıkları, (işte) böylesine cazip görünür.
|
Mustafa İslamoğlu
Hem ne zaman insanoğlunun başına bir ziyan gelse, gerek yatarken, gerek otururken ya da ayaktayken (başlar) Biz'e yalvarıp yakarmaya. Biz onu başına gelen ziyandan kurtardığımız zaman ise, sanki kendisine dokunan ziyandan kurtarmamız için Biz'e hiç yalvarmamış gibi (nankörleşir). Değere dönüşebilecek tüm imkanlarını boşa harcayanlara yaptıkları, (işte) böylesine cazip görünür. |
|
Yunus 13. Ayet
13. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Doğrusu sizden önceki bir çok nesli de, kötülük odağı olmaya başlayınca yok oluşa mahkum etmiştik. Oysa ki onlara (da) peygamberleri hakikatin apaçık belgeleriyle gelmişlerdi; fakat onlar inanmamakta direndiler: günaha gömülüp giden toplumu işte böyle cezalandırırız.
|
Mustafa İslamoğlu
Doğrusu sizden önceki bir çok nesli de, kötülük odağı olmaya başlayınca yok oluşa mahkum etmiştik. Oysa ki onlara (da) peygamberleri hakikatin apaçık belgeleriyle gelmişlerdi; fakat onlar inanmamakta direndiler: günaha gömülüp giden toplumu işte böyle cezalandırırız. |
|
Yunus 14. Ayet
14. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Daha sonra ise, öncekilerin peşinden sizi (helak olanların yaşadığı) yerlere mirasçı kıldık ki, nasıl davranacağınızı görüp gözetleyelim.
|
Mustafa İslamoğlu
Daha sonra ise, öncekilerin peşinden sizi (helak olanların yaşadığı) yerlere mirasçı kıldık ki, nasıl davranacağınızı görüp gözetleyelim. |
|
Yunus 15. Ayet
15. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Bir de ne zaman hakikatin apaçık kanıtları olan ayetlerimiz onlara okunsa, huzurumuza çıkacak yüzü olmayan o kimseler derler ki: "Git, bize bundan başka bir hitab getir, ya da onda değişiklik yap!" (Ey Peygamber)! De ki: "Onu kendime göre değiştirmem olacak şey değil. Ben yalnızca bana vahyedilene uyarım: çünkü ben Rabbime karşı gelecek olursam, korkunç bir Gün'ün azabından korkarım."
|
Mustafa İslamoğlu
Bir de ne zaman hakikatin apaçık kanıtları olan ayetlerimiz onlara okunsa, huzurumuza çıkacak yüzü olmayan o kimseler derler ki: "Git, bize bundan başka bir hitab getir, ya da onda değişiklik yap!" (Ey Peygamber)! De ki: "Onu kendime göre değiştirmem olacak şey değil. Ben yalnızca bana vahyedilene uyarım: çünkü ben Rabbime karşı gelecek olursam, korkunç bir Gün'ün azabından korkarım." |
|
Yunus 16. Ayet
16. Ayet
Mustafa İslamoğlu
De ki: "Eğer Allah öyle dileseydi, ben onu size okumazdım; zaten O da onu size göndermezdi. Hem doğrusu şu ki; ondan önce yıllarımı sizin aranızda geçirmişim: bu kadarını olsun düşünemiyor musunuz?"
|
Mustafa İslamoğlu
De ki: "Eğer Allah öyle dileseydi, ben onu size okumazdım; zaten O da onu size göndermezdi. Hem doğrusu şu ki; ondan önce yıllarımı sizin aranızda geçirmişim: bu kadarını olsun düşünemiyor musunuz?" |
|
Yunus 17. Ayet
17. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Hem kendi uydurduğu yalanları Allah'a yakıştırandan, ya da O'nun mesajlarını yalanlayandan daha zalim biri olabilir mi? Gerçek şu ki; günaha gömülenler asla iflah olmaz!
|
Mustafa İslamoğlu
Hem kendi uydurduğu yalanları Allah'a yakıştırandan, ya da O'nun mesajlarını yalanlayandan daha zalim biri olabilir mi? Gerçek şu ki; günaha gömülenler asla iflah olmaz! |
|
Yunus 18. Ayet
18. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Bir de Allah'ın peşi sıra kendilerine yararı da zararı da dokunmayan varlıklara kulluk edip de, üstelik "İşte şunlar Allah katında bizim kayırıcılarımızdır" diyenler (iflah olmaz). De ki: "Yoksa siz Allah'a, göklerde ve yerde bilmediği bir şey var da,, onu mu haber veriyorsunuz?" O, sınırsız yüceliği ve aşkın varlığıyla, onların putlaştırdığı her şeyden beridir.
|
Mustafa İslamoğlu
Bir de Allah'ın peşi sıra kendilerine yararı da zararı da dokunmayan varlıklara kulluk edip de, üstelik "İşte şunlar Allah katında bizim kayırıcılarımızdır" diyenler (iflah olmaz). De ki: "Yoksa siz Allah'a, göklerde ve yerde bilmediği bir şey var da,, onu mu haber veriyorsunuz?" O, sınırsız yüceliği ve aşkın varlığıyla, onların putlaştırdığı her şeyden beridir. |
|
Yunus 19. Ayet
19. Ayet
Mustafa İslamoğlu
İnsanlık başlangıçta aynı duygu, düşünce ve ideal etrafında toplanmış bir topluluktan oluşuyordu; fakat sonradan ayrı görüşlere saptılar. Ve eğer Rabbin tarafından daha önceden bir yasaya bağlanmamış olsaydı, onların kendi aralarında tartıştıkları konularda (daha başından) hüküm verilip iş bitirilirdi.
|
Mustafa İslamoğlu
İnsanlık başlangıçta aynı duygu, düşünce ve ideal etrafında toplanmış bir topluluktan oluşuyordu; fakat sonradan ayrı görüşlere saptılar. Ve eğer Rabbin tarafından daha önceden bir yasaya bağlanmamış olsaydı, onların kendi aralarında tartıştıkları konularda (daha başından) hüküm verilip iş bitirilirdi. |
|
Yunus 20. Ayet
20. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Bir de diyorlar ki: "Ona Rabbinden mucizevi bir belge gönderilmeli değil miydi?" Buna karşılık de ki: "Aşkın hakikatler yalnızca Allah'a ait bir alandır: şimdi artık bekleyin (akıbetinizi)! İyi bilin ki, ben de sizinle birlikte bekleyeceğim!"
|
Mustafa İslamoğlu
Bir de diyorlar ki: "Ona Rabbinden mucizevi bir belge gönderilmeli değil miydi?" Buna karşılık de ki: "Aşkın hakikatler yalnızca Allah'a ait bir alandır: şimdi artık bekleyin (akıbetinizi)! İyi bilin ki, ben de sizinle birlikte bekleyeceğim!" |
|
Yunus 21. Ayet
21. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Ve ne zaman, kendilerine dokunan bir sıkıntının ardından bu tiplere rahmet(imizden) bir parça tattırsak, derhal ayetlerimiz hakkında tuzak tezler kurgulamaya başlarlar. De ki: "Allah her türlü tuzağı seri bir biçimde (boşa çıkarır)." Dikkan edin, elçilerimiz inceden inceye tasarladığınız her şeyi kayda alıyorlar.
|
Mustafa İslamoğlu
Ve ne zaman, kendilerine dokunan bir sıkıntının ardından bu tiplere rahmet(imizden) bir parça tattırsak, derhal ayetlerimiz hakkında tuzak tezler kurgulamaya başlarlar. De ki: "Allah her türlü tuzağı seri bir biçimde (boşa çıkarır)." Dikkan edin, elçilerimiz inceden inceye tasarladığınız her şeyi kayda alıyorlar. |
|
Yunus 22. Ayet
22. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Sizi karada ve denizde gezdiren O'dur. Dahası (tutun ki) sizler gemide bulunuyosunuz, tatlı bir rüzgarda onunla yol alıyorsunuz, üstelik tam da bunun sevinciyle mest olmuşsunuz; derken bir fırtına yakalıyor gemiyi ve dalgalar her yandan yolcuları kuşatıyor. Artık onlar dört bir yandan (ölümle) sarıldıklarına kanaat getirmiş vaziyetteler; tüm içtenlikle Allah'a yönelip yalnız O'nun nizamına sığınarak; "Eğer bizi bu beladan kurtarırsan yemin olsun ki şükredenlerden olacağız!" diye yalvarıp yakarıyorlar.
|
Mustafa İslamoğlu
Sizi karada ve denizde gezdiren O'dur. Dahası (tutun ki) sizler gemide bulunuyosunuz, tatlı bir rüzgarda onunla yol alıyorsunuz, üstelik tam da bunun sevinciyle mest olmuşsunuz; derken bir fırtına yakalıyor gemiyi ve dalgalar her yandan yolcuları kuşatıyor. Artık onlar dört bir yandan (ölümle) sarıldıklarına kanaat getirmiş vaziyetteler; tüm içtenlikle Allah'a yönelip yalnız O'nun nizamına sığınarak; "Eğer bizi bu beladan kurtarırsan yemin olsun ki şükredenlerden olacağız!" diye yalvarıp yakarıyorlar. |
|
Yunus 23. Ayet
23. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Sonunda (ne oluyor, biliyor musunuz): kurtarmasının hemen ardından bu kimseler, yeryüzünde hak hukuk dinlemeden azgınlık yapmaya başlıyorlar. Ey insanlık! Yaptığınız azgınlıkların neticesi gelip yine sizi bulacaktır. Dünya hayatının zevkleri gelip geçicidir. Sonunda Bize döneceksiniz ve Biz yaptıklarınızı bir bir size haber vereceğiz.
|
Mustafa İslamoğlu
Sonunda (ne oluyor, biliyor musunuz): kurtarmasının hemen ardından bu kimseler, yeryüzünde hak hukuk dinlemeden azgınlık yapmaya başlıyorlar. Ey insanlık! Yaptığınız azgınlıkların neticesi gelip yine sizi bulacaktır. Dünya hayatının zevkleri gelip geçicidir. Sonunda Bize döneceksiniz ve Biz yaptıklarınızı bir bir size haber vereceğiz. |
|
Yunus 24. Ayet
24. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Bu dünyanın cezbedici hayatı, olsa olsa şu misale benzer: gökten indirdiğimiz bir su (düşünün); nihayet o insanların ve hayvanların kendisinden beslendiği bitkilerce emilir. Derken toprak (yapay) bir parlaklık ve baştan çıkarıcı bir tezyin ile arzı endam edip de sakinleri onun üzerinde tamamıyla hakim olduklarını düşünmeye başladıklarında; bir gece vakti ya da güpegündüz, (ansızın) emrimizin infaz (vakti) geliverir: Böylece onu, sanki önceden hiç safa sürmemiş gibi kökünden sökülmüşe çeviririz! İşte Biz, düşünen bir toplum için ayetlerimizi böyle açık ve anlaşılır bir biçimde dile getiriyoruz.
|
Mustafa İslamoğlu
Bu dünyanın cezbedici hayatı, olsa olsa şu misale benzer: gökten indirdiğimiz bir su (düşünün); nihayet o insanların ve hayvanların kendisinden beslendiği bitkilerce emilir. Derken toprak (yapay) bir parlaklık ve baştan çıkarıcı bir tezyin ile arzı endam edip de sakinleri onun üzerinde tamamıyla hakim olduklarını düşünmeye başladıklarında; bir gece vakti ya da güpegündüz, (ansızın) emrimizin infaz (vakti) geliverir: Böylece onu, sanki önceden hiç safa sürmemiş gibi kökünden sökülmüşe çeviririz! İşte Biz, düşünen bir toplum için ayetlerimizi böyle açık ve anlaşılır bir biçimde dile getiriyoruz. |
|
Yunus 25. Ayet
25. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Böylelikle Allah (insanı) mutluluk ve güvenlik zeminine çağırmakta ve isteyeni dosdoğru bir yola yöneltmeyi dilemektedir.
|
Mustafa İslamoğlu
Böylelikle Allah (insanı) mutluluk ve güvenlik zeminine çağırmakta ve isteyeni dosdoğru bir yola yöneltmeyi dilemektedir. |
|
Yunus 26. Ayet
26. Ayet
Mustafa İslamoğlu
İyi ve yararlı davranmakta sebat gösterenlere (karşılık olarak) ondan daha iyisi ve (kat kat) fazlası var. Dahası (o gün) onların ne yüzleri kara çıkar, ne de onursuzluktan başları eğilir: işte bunlar Cennet'in sakinleridir; orada yerleşip kalmak üzre girerler.
|
Mustafa İslamoğlu
İyi ve yararlı davranmakta sebat gösterenlere (karşılık olarak) ondan daha iyisi ve (kat kat) fazlası var. Dahası (o gün) onların ne yüzleri kara çıkar, ne de onursuzluktan başları eğilir: işte bunlar Cennet'in sakinleridir; orada yerleşip kalmak üzre girerler. |
|
Yunus 27. Ayet
27. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Kötülük yapmakta ısrar edenler ise, sadece yaptıkları kötülüğün misliyle cezalandırılacaklar. Ve onlar (o gün) öyle bir aşağılanmaya mahkum olurlar ki -Allah'ın gazabından kaçıp sığınacakları biri de olmadığı (için)- sanki zifiri bir gecenin karanlığı sıvanmış gibi suratları (utanç ve zilletten) kapkara kesilir: işte bunlar (da) ateşin sakinleridirler; onlar (da) orada yerleşip kalmak üzre girerler.
|
Mustafa İslamoğlu
Kötülük yapmakta ısrar edenler ise, sadece yaptıkları kötülüğün misliyle cezalandırılacaklar. Ve onlar (o gün) öyle bir aşağılanmaya mahkum olurlar ki -Allah'ın gazabından kaçıp sığınacakları biri de olmadığı (için)- sanki zifiri bir gecenin karanlığı sıvanmış gibi suratları (utanç ve zilletten) kapkara kesilir: işte bunlar (da) ateşin sakinleridirler; onlar (da) orada yerleşip kalmak üzre girerler. |
|
Yunus 28. Ayet
28. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Ve bir gün onların tümünü bir araya toplayacak, ardından da (hayattayken) Allah'a has özellikleri başkalarına yakıştırmakta direnenlere diyeceğiz ki: "Siz ve ilahlık yakıştırdıklarınız: haydi yerlerinize!" İşte böylece onların arasını kesip ayırmış (olacağız). Ve (o zaman) onların ilahlık yakıştırdıkları, dönüp kendilerine şöyle diyecek: "Zaten sizin tapınıp durduklarınız, (gerçekte) hiç biz olmadık ki;
|
Mustafa İslamoğlu
Ve bir gün onların tümünü bir araya toplayacak, ardından da (hayattayken) Allah'a has özellikleri başkalarına yakıştırmakta direnenlere diyeceğiz ki: "Siz ve ilahlık yakıştırdıklarınız: haydi yerlerinize!" İşte böylece onların arasını kesip ayırmış (olacağız). Ve (o zaman) onların ilahlık yakıştırdıkları, dönüp kendilerine şöyle diyecek: "Zaten sizin tapınıp durduklarınız, (gerçekte) hiç biz olmadık ki; |
|
Yunus 29. Ayet
29. Ayet
Mustafa İslamoğlu
ve artık bizimle sizin aranızda şahid olarak Allah'ın yeterli olduğu (bir hakikat var) ki, o da şu: Biz, sizin (bize) kulluk ettiğinizin farkında bile değildik".
|
Mustafa İslamoğlu
ve artık bizimle sizin aranızda şahid olarak Allah'ın yeterli olduğu (bir hakikat var) ki, o da şu: Biz, sizin (bize) kulluk ettiğinizin farkında bile değildik". |
|
Yunus 30. Ayet
30. Ayet
Mustafa İslamoğlu
İşte o an ve orada herkes geride bıraktıklarından sınav verir, (yaptıklarının sonucunu görür); en nihayet Allah'a, o yüceler yücesi gerçek sahipleri olana döndürülürler ve (çarpık tasavvurlarının) ürettiği sahte ilahlar kendilerini yüzüstü bırakır.
|
Mustafa İslamoğlu
İşte o an ve orada herkes geride bıraktıklarından sınav verir, (yaptıklarının sonucunu görür); en nihayet Allah'a, o yüceler yücesi gerçek sahipleri olana döndürülürler ve (çarpık tasavvurlarının) ürettiği sahte ilahlar kendilerini yüzüstü bırakır. |
|
Yunus 31. Ayet
31. Ayet
Mustafa İslamoğlu
(Ey Peygamber)! De ki: "Göğün ve yerin ürünleriyle sizi rızıklandıran kimdir? Peki, işitme ve görme duyularınız üzerinde kim mutlak söz sahibidir? Dahası kimdir ölüden diriyi çıkaran? Ve diriden ölüyü çıkaran kim? Ya bir düzen içerisinde devinen bütün bir varlığa talimatı kim veriyor? Derhal diyecekler ki: "(Elbette) Allah!" O halde sen de (onlara) de ki: "Hala sorumsuzca davranmayı sürdürecek misiniz?"
|
Mustafa İslamoğlu
(Ey Peygamber)! De ki: "Göğün ve yerin ürünleriyle sizi rızıklandıran kimdir? Peki, işitme ve görme duyularınız üzerinde kim mutlak söz sahibidir? Dahası kimdir ölüden diriyi çıkaran? Ve diriden ölüyü çıkaran kim? Ya bir düzen içerisinde devinen bütün bir varlığa talimatı kim veriyor? Derhal diyecekler ki: "(Elbette) Allah!" O halde sen de (onlara) de ki: "Hala sorumsuzca davranmayı sürdürecek misiniz?" |
|
Yunus 32. Ayet
32. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Halbuki, işte bu Allah'tır sizin gerçek ve tek Rabbiniz! Şimdi söyler misiniz: hakikati çıkarırsanız, geriye sapıklıktan başka ne kalır? Buna rağmen, nasıl oluyor da (hakikate) böylesine mesafeli durabiliyorsunuz?
|
Mustafa İslamoğlu
Halbuki, işte bu Allah'tır sizin gerçek ve tek Rabbiniz! Şimdi söyler misiniz: hakikati çıkarırsanız, geriye sapıklıktan başka ne kalır? Buna rağmen, nasıl oluyor da (hakikate) böylesine mesafeli durabiliyorsunuz? |
|
Yunus 33. Ayet
33. Ayet
Mustafa İslamoğlu
İşte böylece, yoldan iyice sapmış olanlar için Rabbinin sözünün hakikat olduğu ortaya çıkmış oldu: "Onlar inanmayacaklar!"
|
Mustafa İslamoğlu
İşte böylece, yoldan iyice sapmış olanlar için Rabbinin sözünün hakikat olduğu ortaya çıkmış oldu: "Onlar inanmayacaklar!" |
|
Yunus 34. Ayet
34. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Sor (onlara): "Hayatı yoktan var edip de sonra o yaratışı sürekli yenileyen zat, ortak koştuklarınızdan biri midir? Cevap ver: "Hayatı yoktan var edip de sonra o yaratışı sürekli yenileyen Allah'tır! Gerçek bu iken, nasıl olur da böylesine savrulursunuz?"
|
Mustafa İslamoğlu
Sor (onlara): "Hayatı yoktan var edip de sonra o yaratışı sürekli yenileyen zat, ortak koştuklarınızdan biri midir? Cevap ver: "Hayatı yoktan var edip de sonra o yaratışı sürekli yenileyen Allah'tır! Gerçek bu iken, nasıl olur da böylesine savrulursunuz?" |
|
Yunus 35. Ayet
35. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Sor (onlara): "Hak yola yönelten kimse ortak koştuklarınızdan biri midir?" Cevap ver: "Hak yola yönelten sadece Allah'tır. Peki, hak yola yönelten mi uyulmaya daha layıktır, yoksa yol gösterilmedikçe kendi başına doğru yolu bulamayacak olan mı? Şu halde ne oluyor size; nasıl böyle bir hükme varabiliyorsunuz?"
|
Mustafa İslamoğlu
Sor (onlara): "Hak yola yönelten kimse ortak koştuklarınızdan biri midir?" Cevap ver: "Hak yola yönelten sadece Allah'tır. Peki, hak yola yönelten mi uyulmaya daha layıktır, yoksa yol gösterilmedikçe kendi başına doğru yolu bulamayacak olan mı? Şu halde ne oluyor size; nasıl böyle bir hükme varabiliyorsunuz?" |
|
Yunus 36. Ayet
36. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Bir de, onların çoğu sadece zannın peşine takılırlar. Oysa ki hiç bir zan, insanı hakikatten hiçbir şekilde müstağni kılmaz. Elbette Allah onların yaptıklarını çok iyi bilmektedir.
|
Mustafa İslamoğlu
Bir de, onların çoğu sadece zannın peşine takılırlar. Oysa ki hiç bir zan, insanı hakikatten hiçbir şekilde müstağni kılmaz. Elbette Allah onların yaptıklarını çok iyi bilmektedir. |
|
Yunus 37. Ayet
37. Ayet
Mustafa İslamoğlu
İmdi bu hitab, Allah'tan başkası tarafından tasarlanıp ortaya konulmuş olamaz. Aksine o, kendisinden önce gelenlerden geriye kalan hakikatleri doğrular ve kendisinde kuşku bulunmayan Kitab'ı ayrıntılı olarak açıklar; Alemlerin Rabbindendir.
|
Mustafa İslamoğlu
İmdi bu hitab, Allah'tan başkası tarafından tasarlanıp ortaya konulmuş olamaz. Aksine o, kendisinden önce gelenlerden geriye kalan hakikatleri doğrular ve kendisinde kuşku bulunmayan Kitab'ı ayrıntılı olarak açıklar; Alemlerin Rabbindendir. |
|
Yunus 38. Ayet
38. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Yoksa, "Onu o uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Öyleyse haydi, Allah'tan başka yardıma çağırabileceğiniz herkesi çağırın da ondakine eşdeğer bir sure getirin; tabii ki eğer sözünüzün arkasındaysanız!"
|
Mustafa İslamoğlu
Yoksa, "Onu o uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Öyleyse haydi, Allah'tan başka yardıma çağırabileceğiniz herkesi çağırın da ondakine eşdeğer bir sure getirin; tabii ki eğer sözünüzün arkasındaysanız!" |
|
Yunus 39. Ayet
39. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Fakat hayır, aksine onlar özünü kavramaktan aciz kaldıkları, üstelik o mesajın ayrıntılı açıklaması da (henüz) kendilerine ulaşmamışken yalanlamayı tercih ettiler. Onlardan öncekiler de işte böylesi bir yalanlamaya yeltenmişlerdi; fakat (onların akıbetini merak ediyorsan), dön de zalimlerin sonunun ne olduğuna bir bak!
|
Mustafa İslamoğlu
Fakat hayır, aksine onlar özünü kavramaktan aciz kaldıkları, üstelik o mesajın ayrıntılı açıklaması da (henüz) kendilerine ulaşmamışken yalanlamayı tercih ettiler. Onlardan öncekiler de işte böylesi bir yalanlamaya yeltenmişlerdi; fakat (onların akıbetini merak ediyorsan), dön de zalimlerin sonunun ne olduğuna bir bak! |
|
Yunus 40. Ayet
40. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Onlar arasında bu mesaja inanacak olanlar olduğu gibi, hiç inanmayacak olanlar da var. Bir de, senin Rabbin bozgunculuğu iş edinenleri en iyi bilendir.
|
Mustafa İslamoğlu
Onlar arasında bu mesaja inanacak olanlar olduğu gibi, hiç inanmayacak olanlar da var. Bir de, senin Rabbin bozgunculuğu iş edinenleri en iyi bilendir. |
|
Yunus 41. Ayet
41. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Şu durumda eğer seni yalanlamaya kalkarlarsa, hemen (onlara) de ki: "Benim yaptıklarım(ın sorumluluğu) bana, sizin yaptıklarınız(ın sorumluluğu) da size aittir; siz benim yaptıklarımdan sorumlu tutulmazsınız, ben de sizin yaptıklarınızdan sorumlu tutulacak değilim."
|
Mustafa İslamoğlu
Şu durumda eğer seni yalanlamaya kalkarlarsa, hemen (onlara) de ki: "Benim yaptıklarım(ın sorumluluğu) bana, sizin yaptıklarınız(ın sorumluluğu) da size aittir; siz benim yaptıklarımdan sorumlu tutulmazsınız, ben de sizin yaptıklarınızdan sorumlu tutulacak değilim." |
|
Yunus 42. Ayet
42. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Bir de, onlar arasında sana kulak verip işitirmiş gibi yapanlar var; iyi ama, eğer akıllarını kullanmıyorlarsa sen sağırlara duyurabilir misin?
|
Mustafa İslamoğlu
Bir de, onlar arasında sana kulak verip işitirmiş gibi yapanlar var; iyi ama, eğer akıllarını kullanmıyorlarsa sen sağırlara duyurabilir misin? |
|
Yunus 43. Ayet
43. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Yine onlar arasında sana (sanki görürmüş gibi) bakanlar var; iyi de, eğer basiretleri bağlı ise sen (böylesi) körlerin görmesini sağlayabilir misin?
|
Mustafa İslamoğlu
Yine onlar arasında sana (sanki görürmüş gibi) bakanlar var; iyi de, eğer basiretleri bağlı ise sen (böylesi) körlerin görmesini sağlayabilir misin? |
|
Yunus 44. Ayet
44. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Şüphe yok ki Allah, insanlara hiç bir şekilde kötülük etmez; fakat insanlar kötülüğü kendi kendilerine ederler.
|
Mustafa İslamoğlu
Şüphe yok ki Allah, insanlara hiç bir şekilde kötülük etmez; fakat insanlar kötülüğü kendi kendilerine ederler. |
|
Yunus 45. Ayet
45. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Ve o Gün gelip de Allah onları bir araya topladığı zaman, onlara (dünyada) sanki birbirleriyle tanışmalarına yetecek kadar, yalnızca gündüzün bir saatinde kalmışlar (gibi gelecek); doğrusu, Allah'ın huzuruna çıkarılacakları gerçeğine yalan gözüyle bakan ve doğru yola yönelmemekte ısrarcı davranan kimseler (o gün) hepten kaybetmiş olacaklar.
|
Mustafa İslamoğlu
Ve o Gün gelip de Allah onları bir araya topladığı zaman, onlara (dünyada) sanki birbirleriyle tanışmalarına yetecek kadar, yalnızca gündüzün bir saatinde kalmışlar (gibi gelecek); doğrusu, Allah'ın huzuruna çıkarılacakları gerçeğine yalan gözüyle bakan ve doğru yola yönelmemekte ısrarcı davranan kimseler (o gün) hepten kaybetmiş olacaklar. |
|
Yunus 46. Ayet
46. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Ve sana, onlara vaad ettiklerimizden bir kısmının gerçekleştiğini ya (bu dünyada) gösteririz, ya da senin canını alır (ahirette gösteririz). Nasıl olsa en sonunda dönüşleri Bizedir; dahası, Allah onların yaptığı her şeye şahittir.
|
Mustafa İslamoğlu
Ve sana, onlara vaad ettiklerimizden bir kısmının gerçekleştiğini ya (bu dünyada) gösteririz, ya da senin canını alır (ahirette gösteririz). Nasıl olsa en sonunda dönüşleri Bizedir; dahası, Allah onların yaptığı her şeye şahittir. |
|
Yunus 47. Ayet
47. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Her ümmet için bir elçi olagelmiştir: ve onlara elçileri geldikten (ve hakikati tebliğ ettikten) sonradır ki ancak aralarında adil yargıda bulunulabilir; onlara asla haksızlık da yapılmaz.
|
Mustafa İslamoğlu
Her ümmet için bir elçi olagelmiştir: ve onlara elçileri geldikten (ve hakikati tebliğ ettikten) sonradır ki ancak aralarında adil yargıda bulunulabilir; onlara asla haksızlık da yapılmaz. |
|
Yunus 48. Ayet
48. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Buna rağmen bir de kalkıp "Bu tehdit ne zaman gerçekleşecekmiş? Eğer doğru söylüyorsanız (cevap verin de görelim)!" diyorlar.
|
Mustafa İslamoğlu
Buna rağmen bir de kalkıp "Bu tehdit ne zaman gerçekleşecekmiş? Eğer doğru söylüyorsanız (cevap verin de görelim)!" diyorlar. |
|
Yunus 49. Ayet
49. Ayet
Mustafa İslamoğlu
De ki: "Allah dilemedikçe, ben kendim için dahi ne yarar sağlayacak ne de zararı önleyecek bir güce sahibim. Her ümmet için belirlenmiş bir süre vardır; süreleri dolduğunda artık onu ne bir an erteleyebilirler, ne de öne alabilirler."
|
Mustafa İslamoğlu
De ki: "Allah dilemedikçe, ben kendim için dahi ne yarar sağlayacak ne de zararı önleyecek bir güce sahibim. Her ümmet için belirlenmiş bir süre vardır; süreleri dolduğunda artık onu ne bir an erteleyebilirler, ne de öne alabilirler." |
|
Yunus 50. Ayet
50. Ayet
Mustafa İslamoğlu
De ki: "Baksanıza! Tutun ki O'nun azabı bir gece ya da bir gündüz çıkageldi; günaha batmış olanlar ne (elde edeceklerini umarak) onu çabuklaştırmak istiyorlar?"
|
Mustafa İslamoğlu
De ki: "Baksanıza! Tutun ki O'nun azabı bir gece ya da bir gündüz çıkageldi; günaha batmış olanlar ne (elde edeceklerini umarak) onu çabuklaştırmak istiyorlar?" |
İletişime Geçin
Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.
Henüz Üye Değil misiniz?
Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.