Mealler
Suat Yıldırım - Fatır Suresi - Mealler
Takip | Sure Ayetler | Meal |
---|---|---|
Fatır 21. Ayet
21. Ayet
Suat Yıldırım
(19-22) Görenle görmeyen (ama) bir olmaz. Karanlıklarla aydınlık, gölge ile sıcak, dirilerle ölüler de bir olmaz! (müminlerle kafirler bir olmaz). Allah, dilediğine hakkı işittirir, sen kabirde olanlara sesini elbette işittiremezsin.
|
Suat Yıldırım
(19-22) Görenle görmeyen (ama) bir olmaz. Karanlıklarla aydınlık, gölge ile sıcak, dirilerle ölüler de bir olmaz! (müminlerle kafirler bir olmaz). Allah, dilediğine hakkı işittirir, sen kabirde olanlara sesini elbette işittiremezsin. |
|
Fatır 22. Ayet
22. Ayet
Suat Yıldırım
(19-22) Görenle görmeyen (ama) bir olmaz. Karanlıklarla aydınlık, gölge ile sıcak, dirilerle ölüler de bir olmaz! (müminlerle kafirler bir olmaz). Allah, dilediğine hakkı işittirir, sen kabirde olanlara sesini elbette işittiremezsin.
|
Suat Yıldırım
(19-22) Görenle görmeyen (ama) bir olmaz. Karanlıklarla aydınlık, gölge ile sıcak, dirilerle ölüler de bir olmaz! (müminlerle kafirler bir olmaz). Allah, dilediğine hakkı işittirir, sen kabirde olanlara sesini elbette işittiremezsin. |
|
|
Suat Yıldırım
Sen sadece uyarıcı bir peygambersin. |
|
Fatır 24. Ayet
24. Ayet
Suat Yıldırım
Evet, Biz seni gerçeğin ta kendisine malik olarak, rahmetle müjdeleyen ve kafirleri azapla uyaran bir elçi olarak gönderdik. Zaten uyaran bir peygamber gelmiş olmayan hiçbir millet yoktur.
|
Suat Yıldırım
Evet, Biz seni gerçeğin ta kendisine malik olarak, rahmetle müjdeleyen ve kafirleri azapla uyaran bir elçi olarak gönderdik. Zaten uyaran bir peygamber gelmiş olmayan hiçbir millet yoktur. |
|
Fatır 25. Ayet
25. Ayet
Suat Yıldırım
Eğer seni yalancı sayarlarsa, üzülme. Bu yeni bir şey değil. Onlardan öncekiler de gerçeği yalan saymışlardı. Resulleri onlara parlak deliller, kitaplar ve özellikle aydınlatıcı bir kitapla gelmişlerdi. (Amma nafile!)
|
Suat Yıldırım
Eğer seni yalancı sayarlarsa, üzülme. Bu yeni bir şey değil. Onlardan öncekiler de gerçeği yalan saymışlardı. Resulleri onlara parlak deliller, kitaplar ve özellikle aydınlatıcı bir kitapla gelmişlerdi. (Amma nafile!) |
|
Fatır 26. Ayet
26. Ayet
Suat Yıldırım
Sonra da Beni inkar edenleri tutup cezaya çarptırdım. Benim reddedişim nasıl olurmuş, görsünler bakalım!
|
Suat Yıldırım
Sonra da Beni inkar edenleri tutup cezaya çarptırdım. Benim reddedişim nasıl olurmuş, görsünler bakalım! |
|
Fatır 27. Ayet
27. Ayet
Suat Yıldırım
Görmez misin ki Allah gökten bir su indirir. Onunla rengarenk, çeşitli meyveler yetiştiririz. Dağlardan da beyaz, kızıl, siyah ve türlü türlü renklerde yollar varetmişizdir.
|
Suat Yıldırım
Görmez misin ki Allah gökten bir su indirir. Onunla rengarenk, çeşitli meyveler yetiştiririz. Dağlardan da beyaz, kızıl, siyah ve türlü türlü renklerde yollar varetmişizdir. |
|
Fatır 28. Ayet
28. Ayet
Suat Yıldırım
İnsanlardan, hayvanlardan ve davarlardan yine böyle türlü renklerde olanlar vardır. Kulları içinde ancak alimler, Allah'ı gerektiği tarzda tazim ederler. Muhakkak ki Allah, aziz ve gafurdur (mutlak galiptir, çok affedicidir).
|
Suat Yıldırım
İnsanlardan, hayvanlardan ve davarlardan yine böyle türlü renklerde olanlar vardır. Kulları içinde ancak alimler, Allah'ı gerektiği tarzda tazim ederler. Muhakkak ki Allah, aziz ve gafurdur (mutlak galiptir, çok affedicidir). |
|
Fatır 29. Ayet
29. Ayet
Suat Yıldırım
Allah'ın kitabını okuyup ona uyanlar, namazı hakkıyla ifa edenler ve kendilerine nasib ettiğimiz imkanlardan, gizli ve aşikar olarak hayır yolunda harcayanlar, ziyan ihtimali olmayan bir ticaret umarlar.
|
Suat Yıldırım
Allah'ın kitabını okuyup ona uyanlar, namazı hakkıyla ifa edenler ve kendilerine nasib ettiğimiz imkanlardan, gizli ve aşikar olarak hayır yolunda harcayanlar, ziyan ihtimali olmayan bir ticaret umarlar. |
|
Fatır 30. Ayet
30. Ayet
Suat Yıldırım
Çünkü Allah onlara mükafatlarını tam tamına verecek, üstelik lütfundan onlara fazlasını da ihsan edecektir. Zira o gafurdur, şekur'dur (kusurları bağışlar, kulların amellerini ve şükürlerini kabul edip fazlasıyla karşılık verir).
|
Suat Yıldırım
Çünkü Allah onlara mükafatlarını tam tamına verecek, üstelik lütfundan onlara fazlasını da ihsan edecektir. Zira o gafurdur, şekur'dur (kusurları bağışlar, kulların amellerini ve şükürlerini kabul edip fazlasıyla karşılık verir). |
İletişime Geçin
Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.
Henüz Üye Değil misiniz?
Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.