Mealler

/ Mealler / Liste

Suat Yıldırım - Fussilet Suresi - Mealler

Takip Sure Ayetler Meal
Fussilet 41. Ayet 41. Ayet Suat Yıldırım (41-42) Kendilerine gelen bu şanı yüce dersi inkar edenler elbette cezadan kurtulamazlar. Halbuki o eşsiz ve pek kıymetli bir kitaptır. Öyle bir kitaptır ki batıl ona ne önünden, ne ardından, hiç bir taraftan yol bulamaz.(Tam hüküm ve hikmet sahibi, bütün hamdlerin ve övgülerin sahibi) o Hakim ve Hamid tarafından indirilmiştir.
Suat Yıldırım

(41-42) Kendilerine gelen bu şanı yüce dersi inkar edenler elbette cezadan kurtulamazlar. Halbuki o eşsiz ve pek kıymetli bir kitaptır. Öyle bir kitaptır ki batıl ona ne önünden, ne ardından, hiç bir taraftan yol bulamaz.(Tam hüküm ve hikmet sahibi, bütün hamdlerin ve övgülerin sahibi) o Hakim ve Hamid tarafından indirilmiştir.

Fussilet 42. Ayet 42. Ayet Suat Yıldırım (41-42) Kendilerine gelen bu şanı yüce dersi inkar edenler elbette cezadan kurtulamazlar. Halbuki o eşsiz ve pek kıymetli bir kitaptır. Öyle bir kitaptır ki batıl ona ne önünden, ne ardından, hiç bir taraftan yol bulamaz.(Tam hüküm ve hikmet sahibi, bütün hamdlerin ve övgülerin sahibi) o Hakim ve Hamid tarafından indirilmiştir.
Suat Yıldırım

(41-42) Kendilerine gelen bu şanı yüce dersi inkar edenler elbette cezadan kurtulamazlar. Halbuki o eşsiz ve pek kıymetli bir kitaptır. Öyle bir kitaptır ki batıl ona ne önünden, ne ardından, hiç bir taraftan yol bulamaz.(Tam hüküm ve hikmet sahibi, bütün hamdlerin ve övgülerin sahibi) o Hakim ve Hamid tarafından indirilmiştir.

Fussilet 43. Ayet 43. Ayet Suat Yıldırım Sana söylenenler, senden önceki peygamberlere söylenen sözlerden başka bir şey değildir. Senin Rabbin hem mağfiret, hem de gayet acı bir azap sahibidir.
Suat Yıldırım

Sana söylenenler, senden önceki peygamberlere söylenen sözlerden başka bir şey değildir. Senin Rabbin hem mağfiret, hem de gayet acı bir azap sahibidir.

Fussilet 44. Ayet 44. Ayet Suat Yıldırım Eğer biz Kur'an'ı yabancı bir dille gönderseydik derlerdi ki: "Neden, onun ayetleri açıkça beyan edilmedi? Dil yabancı, muhatap arap! Olur mu böyle şey?" De ki: "O, iman edenler için hidayet ve şifadır." Ama iman etmeyenlerin kulaklarında ağırlıklar vardır. Kur'an onlara kapalı ve karanlık gelir. Onların, çok uzak bir yerden sesleniliyor da söyleneni hiç anlamıyorlar gibi bir halleri vardır.
Suat Yıldırım

Eğer biz Kur'an'ı yabancı bir dille gönderseydik derlerdi ki: "Neden, onun ayetleri açıkça beyan edilmedi? Dil yabancı, muhatap arap! Olur mu böyle şey?" De ki: "O, iman edenler için hidayet ve şifadır." Ama iman etmeyenlerin kulaklarında ağırlıklar vardır. Kur'an onlara kapalı ve karanlık gelir. Onların, çok uzak bir yerden sesleniliyor da söyleneni hiç anlamıyorlar gibi bir halleri vardır.

Fussilet 45. Ayet 45. Ayet Suat Yıldırım Gerçekten Biz Musa'ya da kitap vermiştik de Kur'an hakkında bunlar ihtilaf ettiği gibi, onun hakkında da ihtilaf edilmişti. Eğer Rabbinden haklarındaki azabı erteleme ve hükmü kıyamete bırakma şeklinde daha önce bir hüküm verilmiş olmasaydı, onların işleri bitmişti bile! Bu gerçeğe rağmen onlar hala bundan derin bir şüphe içindedirler.
Suat Yıldırım

Gerçekten Biz Musa'ya da kitap vermiştik de Kur'an hakkında bunlar ihtilaf ettiği gibi, onun hakkında da ihtilaf edilmişti. Eğer Rabbinden haklarındaki azabı erteleme ve hükmü kıyamete bırakma şeklinde daha önce bir hüküm verilmiş olmasaydı, onların işleri bitmişti bile! Bu gerçeğe rağmen onlar hala bundan derin bir şüphe içindedirler.

İletişime Geçin

Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.

image image

Henüz Üye Değil misiniz?

Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.

image image