Mealler
Suat Yıldırım - Hud Suresi - Mealler
Takip | Sure Ayetler | Meal |
---|---|---|
Hud 1. Ayet
1. Ayet
Suat Yıldırım
Elif, Lam, Ra. Bu öyle bir kitaptır ki ayetleri en kesin delillerle desteklenmiş, sonra da güzelce açıklanmış, tam hüküm ve hikmet sahibi, her şeyden haberdar olan (hakim ve habir) tarafından gönderilmiştir.
|
Suat Yıldırım
Elif, Lam, Ra. Bu öyle bir kitaptır ki ayetleri en kesin delillerle desteklenmiş, sonra da güzelce açıklanmış, tam hüküm ve hikmet sahibi, her şeyden haberdar olan (hakim ve habir) tarafından gönderilmiştir. |
|
Hud 2. Ayet
2. Ayet
Suat Yıldırım
Bundan maksat, Allah'tan başkasına ibadet etmemenizdir. Gerçek şu ki: Ben sizi cennetle müjdelemek ve cehennemle uyarmak için O'nun tarafından gönderilmiş bulunuyorum.
|
Suat Yıldırım
Bundan maksat, Allah'tan başkasına ibadet etmemenizdir. Gerçek şu ki: Ben sizi cennetle müjdelemek ve cehennemle uyarmak için O'nun tarafından gönderilmiş bulunuyorum. |
|
Hud 3. Ayet
3. Ayet
Suat Yıldırım
Bir maksat da şudur: Rabbinizden mağfiret dileyin. Sonra O'na tövbe edin!O'na dönün ki belirlenmiş bir ömür süresinin sonuna kadar sizi nimetleriyle yaşatsın ve faziletli bir hayat sürenlere, lütuf ve fazlından mükafatlarını versin. Fakat imandan yüz çevirirseniz sizin tepenize inecek o müthiş günün azabından korkarım.
|
Suat Yıldırım
Bir maksat da şudur: Rabbinizden mağfiret dileyin. Sonra O'na tövbe edin!O'na dönün ki belirlenmiş bir ömür süresinin sonuna kadar sizi nimetleriyle yaşatsın ve faziletli bir hayat sürenlere, lütuf ve fazlından mükafatlarını versin. Fakat imandan yüz çevirirseniz sizin tepenize inecek o müthiş günün azabından korkarım. |
|
Hud 4. Ayet
4. Ayet
Suat Yıldırım
Zaten hepinizin toptan döneceği yer, O'nun huzurudur. O, istediği her şeyi yapmaya kadirdir.
|
Suat Yıldırım
Zaten hepinizin toptan döneceği yer, O'nun huzurudur. O, istediği her şeyi yapmaya kadirdir. |
|
Hud 5. Ayet
5. Ayet
Suat Yıldırım
Dikkat edin, işin farkına varın: O kafirler, eğilip bükülerek haktan yan çizer, böylece Peygamberden gizlenmek isterler.(Aslında Allah'tan kaçıp saklanmak isterler, ama nasıl saklanabilirler ki!)Onlar örtülerine büründükleri zaman dahi Allah onların içlerinde gizlediklerini de, açığa vurduklarını da pek iyi bilir.Çünkü O bütün sinelerin kökünü, künhünü dahi bilir.
|
Suat Yıldırım
Dikkat edin, işin farkına varın: O kafirler, eğilip bükülerek haktan yan çizer, böylece Peygamberden gizlenmek isterler.(Aslında Allah'tan kaçıp saklanmak isterler, ama nasıl saklanabilirler ki!)Onlar örtülerine büründükleri zaman dahi Allah onların içlerinde gizlediklerini de, açığa vurduklarını da pek iyi bilir.Çünkü O bütün sinelerin kökünü, künhünü dahi bilir. |
|
Hud 6. Ayet
6. Ayet
Suat Yıldırım
Yeryüzünde kımıldayan hiçbir canlı yoktur ki onun rızkı Allah'a ait olmasın. Allah her canlının hayatını geçirdiği yeri de, öleceği yeri de bilir. Bütün bunlar apaçık bir kitaptadır.
|
Suat Yıldırım
Yeryüzünde kımıldayan hiçbir canlı yoktur ki onun rızkı Allah'a ait olmasın. Allah her canlının hayatını geçirdiği yeri de, öleceği yeri de bilir. Bütün bunlar apaçık bir kitaptadır. |
|
Hud 7. Ayet
7. Ayet
Suat Yıldırım
Hem O'dur ki gökleri ve yeri altı günde yarattı. Bundan önce ise Arş'ı su üstünde idi. Bu kainatı yaratması sizden hanginizin daha güzel iş yapacağını ortaya koymak içindir. Böyle iken sen onlara "öldükten sonra elbette dirileceksiniz." dersen, o kafirler bunu haber veren Kur'an'ı kasdederek "Bu, aldatıcı olma yönünden, besbelli bir büyüden başka bir şey değil!" derler.
|
Suat Yıldırım
Hem O'dur ki gökleri ve yeri altı günde yarattı. Bundan önce ise Arş'ı su üstünde idi. Bu kainatı yaratması sizden hanginizin daha güzel iş yapacağını ortaya koymak içindir. Böyle iken sen onlara "öldükten sonra elbette dirileceksiniz." dersen, o kafirler bunu haber veren Kur'an'ı kasdederek "Bu, aldatıcı olma yönünden, besbelli bir büyüden başka bir şey değil!" derler. |
|
Hud 8. Ayet
8. Ayet
Suat Yıldırım
Şayet biz kendilerine azap göndermeyi belirli bir zamana kadar ertelersek: "Bu azabı alıkoyan sebep nedir?" derler. İyi bilin ki o azap başlarına geldiği gün, artık onlardan geriye çevrilmez ve alaya aldıkları o azap, kendilerini çepeçevre kuşatmış olur.
|
Suat Yıldırım
Şayet biz kendilerine azap göndermeyi belirli bir zamana kadar ertelersek: "Bu azabı alıkoyan sebep nedir?" derler. İyi bilin ki o azap başlarına geldiği gün, artık onlardan geriye çevrilmez ve alaya aldıkları o azap, kendilerini çepeçevre kuşatmış olur. |
|
Hud 9. Ayet
9. Ayet
Suat Yıldırım
Eğer insana tarafımızdan bir rahmet tattırır, sonra o nimeti geri alırsak o, son derece ümitsiz, son derece nankör olur.
|
Suat Yıldırım
Eğer insana tarafımızdan bir rahmet tattırır, sonra o nimeti geri alırsak o, son derece ümitsiz, son derece nankör olur. |
|
Hud 10. Ayet
10. Ayet
Suat Yıldırım
Fakat başına gelen bir dertten sonra kendisine bir nimet tattırırsak: "Artık bütün dertler ve belalar bir daha gelmemek üzere bitti gitti!" der, sevinir, övünür durur.
|
Suat Yıldırım
Fakat başına gelen bir dertten sonra kendisine bir nimet tattırırsak: "Artık bütün dertler ve belalar bir daha gelmemek üzere bitti gitti!" der, sevinir, övünür durur. |
İletişime Geçin
Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.
Henüz Üye Değil misiniz?
Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.