Mealler
Süleyman Ateş - Sebe Suresi - Mealler
Takip | Sure Ayetler | Meal |
---|---|---|
Sebe 1. Ayet
1. Ayet
Süleyman Ateş
Hamd, göklerde ve yerde bulunanların hepsi kendisinin olan Allah'a mahsustur. Ahirette de hamd O'na mahsustur. O, hüküm ve hikmet sahibidir; (her şeyi) haber alandır.
|
Süleyman Ateş
Hamd, göklerde ve yerde bulunanların hepsi kendisinin olan Allah'a mahsustur. Ahirette de hamd O'na mahsustur. O, hüküm ve hikmet sahibidir; (her şeyi) haber alandır. |
|
Sebe 2. Ayet
2. Ayet
Süleyman Ateş
Yerin içine gireni ve ondan çıkanı, gökten ineni ve oraya çıkanı bilir. O, çok esirgeyen, çok bağışlayandır.
|
Süleyman Ateş
Yerin içine gireni ve ondan çıkanı, gökten ineni ve oraya çıkanı bilir. O, çok esirgeyen, çok bağışlayandır. |
|
Sebe 3. Ayet
3. Ayet
Süleyman Ateş
İnkar edenler: "O Sa'at bize gelmez," dediler. De ki: "Hayır, gaybı bilen Rabbim hakkı için o, mutlaka size gelecektir. Göklerde ve yerde zerre ağırlığınca bir şey, O'ndan gizli kalmaz. Ne bundan küçük, ne de bundan büyük hiçbir şey yoktur ki apaçık bir Kitapta bulunmasın.
|
Süleyman Ateş
İnkar edenler: "O Sa'at bize gelmez," dediler. De ki: "Hayır, gaybı bilen Rabbim hakkı için o, mutlaka size gelecektir. Göklerde ve yerde zerre ağırlığınca bir şey, O'ndan gizli kalmaz. Ne bundan küçük, ne de bundan büyük hiçbir şey yoktur ki apaçık bir Kitapta bulunmasın. |
|
Sebe 4. Ayet
4. Ayet
Süleyman Ateş
(Her şeyi apaçık bir Kitapta tesbit etmiştir) Ki, inanıp iyi işler yapanları mükafatlandırsın. Onlar için mağfiret ve güzel rızık vardır.
|
Süleyman Ateş
(Her şeyi apaçık bir Kitapta tesbit etmiştir) Ki, inanıp iyi işler yapanları mükafatlandırsın. Onlar için mağfiret ve güzel rızık vardır. |
|
Sebe 5. Ayet
5. Ayet
Süleyman Ateş
Ayetlerimiz hakkında (bizi) aciz bırakmağa çalışanlara gelince; onlar içinde pislikten acı bir azab vardır.
|
Süleyman Ateş
Ayetlerimiz hakkında (bizi) aciz bırakmağa çalışanlara gelince; onlar içinde pislikten acı bir azab vardır. |
|
Sebe 6. Ayet
6. Ayet
Süleyman Ateş
Kendilerine bilgi verilenler, Rabbinden sana indirilenin, gerçek olduğunu, mutlak galib ve hamde layık olan (Allah)ın yoluna ilettiğini görürler.
|
Süleyman Ateş
Kendilerine bilgi verilenler, Rabbinden sana indirilenin, gerçek olduğunu, mutlak galib ve hamde layık olan (Allah)ın yoluna ilettiğini görürler. |
|
Sebe 7. Ayet
7. Ayet
Süleyman Ateş
İnkar edenler, dediler ki: "Siz tamamen dağılıp parçalandıktan sonra, mutlaka yeni bir yaratılış içinde olacağınızı size haber veren bir adam gösterelim mi size?"
|
Süleyman Ateş
İnkar edenler, dediler ki: "Siz tamamen dağılıp parçalandıktan sonra, mutlaka yeni bir yaratılış içinde olacağınızı size haber veren bir adam gösterelim mi size?" |
|
Sebe 8. Ayet
8. Ayet
Süleyman Ateş
"Allah'a yalan mı uydurdu, yoksa kendisinde delilik mi var?" Hayır, ahirete inanmayanlar, azab ve uzak bir sapıklık içindedirler.
|
Süleyman Ateş
"Allah'a yalan mı uydurdu, yoksa kendisinde delilik mi var?" Hayır, ahirete inanmayanlar, azab ve uzak bir sapıklık içindedirler. |
|
Sebe 9. Ayet
9. Ayet
Süleyman Ateş
Onlar gökten ve yerden önlerinde ve arkalarında bulunanı, (kendilerini her yandan kuşatan göğü ve yeri) görmüyorlar mı? Dilesek onları yere batırırız ya da üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Şüphesiz bunda (Rabbine) yönelen her kul için bir ibret vardır.
|
Süleyman Ateş
Onlar gökten ve yerden önlerinde ve arkalarında bulunanı, (kendilerini her yandan kuşatan göğü ve yeri) görmüyorlar mı? Dilesek onları yere batırırız ya da üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Şüphesiz bunda (Rabbine) yönelen her kul için bir ibret vardır. |
|
Sebe 10. Ayet
10. Ayet
Süleyman Ateş
Andolsun, Davud'a tarafımızdan bir üstünlük verdik: "Ey dağlar, onunla beraber tesbih edin. Ve ey kuşlar (siz de onun tesbihine katılın)!" (dedik) ve ona demiri yumuşattık:
|
Süleyman Ateş
Andolsun, Davud'a tarafımızdan bir üstünlük verdik: "Ey dağlar, onunla beraber tesbih edin. Ve ey kuşlar (siz de onun tesbihine katılın)!" (dedik) ve ona demiri yumuşattık: |
|
Sebe 11. Ayet
11. Ayet
Süleyman Ateş
"Geniş zırhlar yap, dokumasını ölçülü yap ve (hepiniz) iyi işler yapın. Çünkü ben yaptıklarınızı görmekteyim." diye (vahyettik).
|
Süleyman Ateş
"Geniş zırhlar yap, dokumasını ölçülü yap ve (hepiniz) iyi işler yapın. Çünkü ben yaptıklarınızı görmekteyim." diye (vahyettik). |
|
Sebe 12. Ayet
12. Ayet
Süleyman Ateş
Süleyman'a da, sabah gidişi bir ay(lık mesafe), akşam dönüşü bir ay(lık mesafe) olan rüzgarı boyun eğdirdik ve onun için katran (petrol) kaynağını da akıttık. Rabbinin izniyle cinlerin bir kısmı, onun önünde çalışırdı. Onlardan kim buyruğumuzdan sapsa, ona alevli azabı taddırırdık.
|
Süleyman Ateş
Süleyman'a da, sabah gidişi bir ay(lık mesafe), akşam dönüşü bir ay(lık mesafe) olan rüzgarı boyun eğdirdik ve onun için katran (petrol) kaynağını da akıttık. Rabbinin izniyle cinlerin bir kısmı, onun önünde çalışırdı. Onlardan kim buyruğumuzdan sapsa, ona alevli azabı taddırırdık. |
|
Sebe 13. Ayet
13. Ayet
Süleyman Ateş
Ona dilediği gibi kaleler, heykeller, havuzlar kadar (geniş) leğenler, sabit kazanlar yaparlardı. "Ey Davud ailesi, şükredin!" kullarımdan şükreden azdır.
|
Süleyman Ateş
Ona dilediği gibi kaleler, heykeller, havuzlar kadar (geniş) leğenler, sabit kazanlar yaparlardı. "Ey Davud ailesi, şükredin!" kullarımdan şükreden azdır. |
|
Sebe 14. Ayet
14. Ayet
Süleyman Ateş
(Süleyman'ın) Ölümüne hükmettiğimiz zaman, onun öldüğünü, ancak değneğini yiyen bir ağaç kurdu gösterdi. (Kurdun yemesiyle değnek çürüyüp de ona dayalı duran Süleyman) Yıkılınca (onun öldüğü anlaşıldı ve) anlaşıldı ki eğer cinler gaybı bilselerdi, o küçük düşürücü azab içinde kalmazlardı.
|
Süleyman Ateş
(Süleyman'ın) Ölümüne hükmettiğimiz zaman, onun öldüğünü, ancak değneğini yiyen bir ağaç kurdu gösterdi. (Kurdun yemesiyle değnek çürüyüp de ona dayalı duran Süleyman) Yıkılınca (onun öldüğü anlaşıldı ve) anlaşıldı ki eğer cinler gaybı bilselerdi, o küçük düşürücü azab içinde kalmazlardı. |
|
Sebe 15. Ayet
15. Ayet
Süleyman Ateş
Andolsun (Kahtan oğlu, Ya'rub oğlu...) Sebe (oğulların)ın oturdukları yerlerde de bir ibret vardır: (O meskenler) Sağdan, soldan iki bahçe (ile çevrili idi. Onlara): "Rabbinizin rızkından yeyin de O'na şükredin! Hoş (bir) ülke, çok bağışlayan Rab!" (denilmişti).
|
Süleyman Ateş
Andolsun (Kahtan oğlu, Ya'rub oğlu...) Sebe (oğulların)ın oturdukları yerlerde de bir ibret vardır: (O meskenler) Sağdan, soldan iki bahçe (ile çevrili idi. Onlara): "Rabbinizin rızkından yeyin de O'na şükredin! Hoş (bir) ülke, çok bağışlayan Rab!" (denilmişti). |
|
Sebe 16. Ayet
16. Ayet
Süleyman Ateş
Ama (şükürden) yüz çevirdiler; bu yüzden üzerlerine Arim selini gönderdik; onların iki bahçesini buruk yemişli, acı meyvalı ve içinde biraz da sedir ağacı bulunan iki bahçeye çevirdik.
|
Süleyman Ateş
Ama (şükürden) yüz çevirdiler; bu yüzden üzerlerine Arim selini gönderdik; onların iki bahçesini buruk yemişli, acı meyvalı ve içinde biraz da sedir ağacı bulunan iki bahçeye çevirdik. |
|
Sebe 17. Ayet
17. Ayet
Süleyman Ateş
Nankörlük ettiklerinden ötürü onları böyle cezalandırdık; biz nankörden başkasını cezalandırır mıyız?
|
Süleyman Ateş
Nankörlük ettiklerinden ötürü onları böyle cezalandırdık; biz nankörden başkasını cezalandırır mıyız? |
|
Sebe 18. Ayet
18. Ayet
Süleyman Ateş
Onlarla, içinde bereketler yarattığımız kentler arasında, açıkça görünen kentler var ettik ve bunlar arasında yürümeyi takdir ettik: "Oralarda geceleri ve gündüzleri güven içinde yürüyün" (dedik).
|
Süleyman Ateş
Onlarla, içinde bereketler yarattığımız kentler arasında, açıkça görünen kentler var ettik ve bunlar arasında yürümeyi takdir ettik: "Oralarda geceleri ve gündüzleri güven içinde yürüyün" (dedik). |
|
Sebe 19. Ayet
19. Ayet
Süleyman Ateş
"Rabbimiz, seferlerimizin arasını uzaklaştır (şehirlerimiz birbirine çok yakın, bunlarını arasını uzat da daha uzun mesafelere gidelim)" dediler ve kendilerine zulmettiler. Biz de onları efsanelere çevirdik, onları darmadağın ettik. Şüphesiz bunda, sabreden, şükreden herkes için ibretler vardır.
|
Süleyman Ateş
"Rabbimiz, seferlerimizin arasını uzaklaştır (şehirlerimiz birbirine çok yakın, bunlarını arasını uzat da daha uzun mesafelere gidelim)" dediler ve kendilerine zulmettiler. Biz de onları efsanelere çevirdik, onları darmadağın ettik. Şüphesiz bunda, sabreden, şükreden herkes için ibretler vardır. |
|
Sebe 20. Ayet
20. Ayet
Süleyman Ateş
Andolsun İblis, onlar hakkındaki zannını doğru çıkardı, inanan bir bölükten başka (hepsi) ona uydular.
|
Süleyman Ateş
Andolsun İblis, onlar hakkındaki zannını doğru çıkardı, inanan bir bölükten başka (hepsi) ona uydular. |
|
Sebe 21. Ayet
21. Ayet
Süleyman Ateş
Onun onlar üzerinde zorlayıcı bir gücü yoktu. Ancak ahirete inananı, ondan kuşkulanandan (ayırd edip) bilelim diye (ona bu fırsatı verdik). Rabbin her şeyi korumaktadır.
|
Süleyman Ateş
Onun onlar üzerinde zorlayıcı bir gücü yoktu. Ancak ahirete inananı, ondan kuşkulanandan (ayırd edip) bilelim diye (ona bu fırsatı verdik). Rabbin her şeyi korumaktadır. |
|
Sebe 22. Ayet
22. Ayet
Süleyman Ateş
De ki: "Allah'tan başka (tanrı) sandığınız şeyleri çağırın, onlar ne göklerde ve ne de yerde zerre ağırlığınca bir şeye sahip değillerdir. Bu ikisi(nin yaratılmasında ve mülkü)nde bir ortaklıkları yoktur. Ve Allah'ın onlardan bir yardımcısı da yoktur."
|
Süleyman Ateş
De ki: "Allah'tan başka (tanrı) sandığınız şeyleri çağırın, onlar ne göklerde ve ne de yerde zerre ağırlığınca bir şeye sahip değillerdir. Bu ikisi(nin yaratılmasında ve mülkü)nde bir ortaklıkları yoktur. Ve Allah'ın onlardan bir yardımcısı da yoktur." |
|
Sebe 23. Ayet
23. Ayet
Süleyman Ateş
O'nun huzurunda, O'nun izin verdiği kimselerden başkasının şefa'ati fayda vermez. Nihayet onların yüreklerinden korku giderilince (birbirlerine): "Rabbiniz ne buyurdu?" derler. "Hakkı (buyurdu)" derler. O, yücedir, büyüktür.
|
Süleyman Ateş
O'nun huzurunda, O'nun izin verdiği kimselerden başkasının şefa'ati fayda vermez. Nihayet onların yüreklerinden korku giderilince (birbirlerine): "Rabbiniz ne buyurdu?" derler. "Hakkı (buyurdu)" derler. O, yücedir, büyüktür. |
|
Sebe 24. Ayet
24. Ayet
Süleyman Ateş
De ki: "Size göklerden ve yerden kim rızık veriyor?" De ki: "Allah, O halde ya biz veya siz, (ikimizden biri), doğru yol üzerinde veya açık bir sapıklık içindeyiz."
|
Süleyman Ateş
De ki: "Size göklerden ve yerden kim rızık veriyor?" De ki: "Allah, O halde ya biz veya siz, (ikimizden biri), doğru yol üzerinde veya açık bir sapıklık içindeyiz." |
|
Sebe 25. Ayet
25. Ayet
Süleyman Ateş
De ki: "Bizim işlediğimiz suçtan siz sorulacak değilsiniz; biz de sizin işlediğinizden sorumlu değiliz."
|
Süleyman Ateş
De ki: "Bizim işlediğimiz suçtan siz sorulacak değilsiniz; biz de sizin işlediğinizden sorumlu değiliz." |
İletişime Geçin
Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.
Henüz Üye Değil misiniz?
Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.