Mealler

/ Mealler / Liste

Enbiya Suresi - Mealler

Takip Sure Ayetler Meal
Enbiya 14. Ayet 14. Ayet Rashad Khalifa They said, "Woe to us. We were really wicked."
Rashad Khalifa

They said, "Woe to us. We were really wicked."

Enbiya 14. Ayet 14. Ayet The Monotheist Group They said: "Woe to us, we have been wicked!"
The Monotheist Group

They said: "Woe to us, we have been wicked!"

Enbiya 14. Ayet 14. Ayet Edip-Layth They said, "Woe to us, we have been wicked!"
Edip-Layth

They said, "Woe to us, we have been wicked!"

Enbiya 14. Ayet 14. Ayet Ali Rıza Safa "Vay başımıza gelene! Demek ki, gerçekten haksızlık yapmışız!" dediler.
Ali Rıza Safa

"Vay başımıza gelene! Demek ki, gerçekten haksızlık yapmışız!" dediler.

Enbiya 14. Ayet 14. Ayet Süleymaniye Vakfı "Eyvah, çekeceğimiz var. Çünkü yanlış yaptık" dediler.
Süleymaniye Vakfı

"Eyvah, çekeceğimiz var. Çünkü yanlış yaptık" dediler.

Enbiya 14. Ayet 14. Ayet Edip Yüksel "Vay bize, biz gerçekten zulmedenlermişiz" dediler.
Edip Yüksel

"Vay bize, biz gerçekten zulmedenlermişiz" dediler.

Enbiya 14. Ayet 14. Ayet Erhan Aktaş "Yazıklar olsun bize! Biz zalimlermişiz." dediler.
Erhan Aktaş

"Yazıklar olsun bize! Biz zalimlermişiz." dediler.

Enbiya 14. Ayet 14. Ayet Mehmet Okuyan (Onlar:) "Ah, eyvah bize! Şüphesiz ki biz zalimlermişiz!" demişlerdi.
Mehmet Okuyan

(Onlar:) "Ah, eyvah bize! Şüphesiz ki biz zalimlermişiz!" demişlerdi.

Enbiya 15. Ayet 15. Ayet Ahmed Hulusi Onların bu iddiaları sürüp gitti... Ta ki biz onları biçilmiş ekin ve sönmüş ateşe döndürene kadar.
Ahmed Hulusi

Onların bu iddiaları sürüp gitti... Ta ki biz onları biçilmiş ekin ve sönmüş ateşe döndürene kadar.

Enbiya 15. Ayet 15. Ayet Ali Bulaç Onların bu yakınmaları, biz onları biçilmiş ekin, sönmüş ocak durumuna getirinceye kadar son bulmadı.
Ali Bulaç

Onların bu yakınmaları, biz onları biçilmiş ekin, sönmüş ocak durumuna getirinceye kadar son bulmadı.

Enbiya 15. Ayet 15. Ayet Bayraktar Bayraklı Biz, kendilerini kuruyup biçilmiş ekine, sönmüş ateşkülüne çevirinceye kadar, bu feryatları sürüp gider.
Bayraktar Bayraklı

Biz, kendilerini kuruyup biçilmiş ekine, sönmüş ateşkülüne çevirinceye kadar, bu feryatları sürüp gider.

Enbiya 15. Ayet 15. Ayet Diyanet İşleri Biz onları biçilmiş ekin, sönmüş ateş gibi yapıncaya kadar bu feryatları devam etti.
Diyanet İşleri

Biz onları biçilmiş ekin, sönmüş ateş gibi yapıncaya kadar bu feryatları devam etti.

Enbiya 15. Ayet 15. Ayet Elmalılı Hamdi Yazır Artık bütün davaları bu oldu kaldı, nihayet onları öyle yapdık ki biçildiler, söndüler
Elmalılı Hamdi Yazır

Artık bütün davaları bu oldu kaldı, nihayet onları öyle yapdık ki biçildiler, söndüler

Enbiya 15. Ayet 15. Ayet Gültekin Onan Onların bu yakınmaları, biz onları biçilmiş ekin, sönmüş ocak durumuna getirinceye kadar son bulmadı.
Gültekin Onan

Onların bu yakınmaları, biz onları biçilmiş ekin, sönmüş ocak durumuna getirinceye kadar son bulmadı.

Enbiya 15. Ayet 15. Ayet Hasan Basri Çantay Nihayet biz onları biçilmiş bir ot, ocakları sönmüş (bir kül yığını) haaline getirinceye kadar daima feryadları bu (söz) olmuşdur.
Hasan Basri Çantay

Nihayet biz onları biçilmiş bir ot, ocakları sönmüş (bir kül yığını) haaline getirinceye kadar daima feryadları bu (söz) olmuşdur.

Enbiya 15. Ayet 15. Ayet İbni Kesir Bu haykırmaları devam edip dururken Biz; onları, biçilmiş bir ot, sönmüş bir ocak haline getirdik.
İbni Kesir

Bu haykırmaları devam edip dururken Biz; onları, biçilmiş bir ot, sönmüş bir ocak haline getirdik.

Enbiya 15. Ayet 15. Ayet Muhammed Esed Ve bu yakınmaları, Biz kendilerini biçilmiş bir tarlaya (ya da) bir kül yığınına çevirinceye kadar sürüp giderdi.
Muhammed Esed

Ve bu yakınmaları, Biz kendilerini biçilmiş bir tarlaya (ya da) bir kül yığınına çevirinceye kadar sürüp giderdi.

Enbiya 15. Ayet 15. Ayet Şaban Piriş Bu haykırışları devam edip dururken, biz onları biçilmiş ekine, sönmüş ocağa çevirdik.
Şaban Piriş

Bu haykırışları devam edip dururken, biz onları biçilmiş ekine, sönmüş ocağa çevirdik.

Enbiya 15. Ayet 15. Ayet Suat Yıldırım Bu feryatları sürüp gitti. Nihayet onları öyle yaptık ki biçildiler, sönüp kül oldular...
Suat Yıldırım

Bu feryatları sürüp gitti. Nihayet onları öyle yaptık ki biçildiler, sönüp kül oldular...

Enbiya 15. Ayet 15. Ayet Süleyman Ateş Bu mırıldanmaları sürüp giderken biz onları, biçilmiş (ekin gibi) yaptık, sönüp gittiler.
Süleyman Ateş

Bu mırıldanmaları sürüp giderken biz onları, biçilmiş (ekin gibi) yaptık, sönüp gittiler.

Enbiya 15. Ayet 15. Ayet Yaşar Nuri Öztürk Bu davaları sürüp giderken biz onları kökten biçiverdik, sönüp silindiler.
Yaşar Nuri Öztürk

Bu davaları sürüp giderken biz onları kökten biçiverdik, sönüp silindiler.

Enbiya 15. Ayet 15. Ayet Mustafa İslamoğlu Ve onların bu yazıklanmaları, Biz kendilerini biçilmiş ekin haline getirip sönmüş köze çevirinceye kadar devam edip gidecek.
Mustafa İslamoğlu

Ve onların bu yazıklanmaları, Biz kendilerini biçilmiş ekin haline getirip sönmüş köze çevirinceye kadar devam edip gidecek.

Enbiya 15. Ayet 15. Ayet Rashad Khalifa This continued to be their proclamation, until we completely wiped them out.
Rashad Khalifa

This continued to be their proclamation, until we completely wiped them out.

Enbiya 15. Ayet 15. Ayet The Monotheist Group So that remained their cry until We took them all, and they became still.
The Monotheist Group

So that remained their cry until We took them all, and they became still.

Enbiya 15. Ayet 15. Ayet Edip-Layth So that remained as their cry until We took them all, and they became still.
Edip-Layth

So that remained as their cry until We took them all, and they became still.

Enbiya 15. Ayet 15. Ayet Ali Rıza Safa Onları, biçilmiş bir ekinlik, sönmüş bir kül yığını durumuna getirinceye dek bu haykırışları bitmedi.
Ali Rıza Safa

Onları, biçilmiş bir ekinlik, sönmüş bir kül yığını durumuna getirinceye dek bu haykırışları bitmedi.

Enbiya 15. Ayet 15. Ayet Süleymaniye Vakfı Onları biçilmiş ot gibi, sönmüş ateş gibi yapıncaya kadar yakınmaları kesilmedi.
Süleymaniye Vakfı

Onları biçilmiş ot gibi, sönmüş ateş gibi yapıncaya kadar yakınmaları kesilmedi.

Enbiya 15. Ayet 15. Ayet Edip Yüksel Onları biçip tüketinceye kadar bu yalvarışlarını tekrarlayıp duracaklar.
Edip Yüksel

Onları biçip tüketinceye kadar bu yalvarışlarını tekrarlayıp duracaklar.

Enbiya 15. Ayet 15. Ayet Erhan Aktaş Biçilmiş ekin gibi pörsüyüp, cansız kalıncaya kadar bu çağrıları son bulmadı.
Erhan Aktaş

Biçilmiş ekin gibi pörsüyüp, cansız kalıncaya kadar bu çağrıları son bulmadı.

Enbiya 15. Ayet 15. Ayet Mehmet Okuyan Biz kendilerini yere serilmiş, hasat edilmiş (ekin)e çevirinceye kadar o feryatları sürüp gitmişti.
Mehmet Okuyan

Biz kendilerini yere serilmiş, hasat edilmiş (ekin)e çevirinceye kadar o feryatları sürüp gitmişti.

Enbiya 16. Ayet 16. Ayet Ahmed Hulusi Semayı, arzı ve aralarındakileri oyuncak olarak halketmedik (çok büyük işlevleri vardır)!
Ahmed Hulusi

Semayı, arzı ve aralarındakileri oyuncak olarak halketmedik (çok büyük işlevleri vardır)!

Enbiya 16. Ayet 16. Ayet Ali Bulaç Biz, bir 'oyun ve oyalanma konusu' olsun diye göğü, yeri ve ikisi arasında bulunanları yaratmadık.
Ali Bulaç

Biz, bir 'oyun ve oyalanma konusu' olsun diye göğü, yeri ve ikisi arasında bulunanları yaratmadık.

Enbiya 16. Ayet 16. Ayet Bayraktar Bayraklı Gökleri, yeri ve bu ikisi arasında var olan hiçbir şeyi, bir oyun olarak yaratmadık.
Bayraktar Bayraklı

Gökleri, yeri ve bu ikisi arasında var olan hiçbir şeyi, bir oyun olarak yaratmadık.

Enbiya 16. Ayet 16. Ayet Diyanet İşleri Biz yeri, göğü ve arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık.
Diyanet İşleri

Biz yeri, göğü ve arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık.

Enbiya 16. Ayet 16. Ayet Elmalılı Hamdi Yazır Biz o Göğü ve Yeri oyunculuk etmek üzere yaratmadık
Elmalılı Hamdi Yazır

Biz o Göğü ve Yeri oyunculuk etmek üzere yaratmadık

Enbiya 16. Ayet 16. Ayet Gültekin Onan Biz, bir 'oyun ve oyalanma konusu' olsun diye göğü, yeri ve ikisi arasında bulunanları yaratmadık.
Gültekin Onan

Biz, bir 'oyun ve oyalanma konusu' olsun diye göğü, yeri ve ikisi arasında bulunanları yaratmadık.

Enbiya 16. Ayet 16. Ayet Hasan Basri Çantay Biz göğü de, yeri de, ikisinin arasında bulunan şeyleri de oyuncular (ın işi) olarak yaratmadık.
Hasan Basri Çantay

Biz göğü de, yeri de, ikisinin arasında bulunan şeyleri de oyuncular (ın işi) olarak yaratmadık.

Enbiya 16. Ayet 16. Ayet İbni Kesir Biz; göğü, yeri ve ikisinin arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık.
İbni Kesir

Biz; göğü, yeri ve ikisinin arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık.

Enbiya 16. Ayet 16. Ayet Muhammed Esed Bir de, (şunu bilin ki,) gökleri ve yeri ve bu ikisi arasında var olan hiçbir şeyi bir oyun, bir eğlence olarak yaratmadık;
Muhammed Esed

Bir de, (şunu bilin ki,) gökleri ve yeri ve bu ikisi arasında var olan hiçbir şeyi bir oyun, bir eğlence olarak yaratmadık;

Enbiya 16. Ayet 16. Ayet Şaban Piriş Göğü, yeri ve ikisi arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık.
Şaban Piriş

Göğü, yeri ve ikisi arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık.

Enbiya 16. Ayet 16. Ayet Suat Yıldırım Elbette Biz göğü, yeri ve aralarında olan varlıkları oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık.
Suat Yıldırım

Elbette Biz göğü, yeri ve aralarında olan varlıkları oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık.

Enbiya 16. Ayet 16. Ayet Süleyman Ateş Biz göğü, yeri ve bunlar arasında bulunanları, eğlence için yaratmadık.
Süleyman Ateş

Biz göğü, yeri ve bunlar arasında bulunanları, eğlence için yaratmadık.

Enbiya 16. Ayet 16. Ayet Yaşar Nuri Öztürk Biz, gökleri de yeri de bunlar arasındakileri de eğlenip eğlendirelim diye yaratmadık.
Yaşar Nuri Öztürk

Biz, gökleri de yeri de bunlar arasındakileri de eğlenip eğlendirelim diye yaratmadık.

Enbiya 16. Ayet 16. Ayet Mustafa İslamoğlu (Ey insanlar!) Biz göğü, yeri ve bunların arasındakileri bir oyun olsun diye yaratmadık.
Mustafa İslamoğlu

(Ey insanlar!) Biz göğü, yeri ve bunların arasındakileri bir oyun olsun diye yaratmadık.

Enbiya 16. Ayet 16. Ayet Rashad Khalifa We did not create the heavens and the earth, and everything between them just for amusement.
Rashad Khalifa

We did not create the heavens and the earth, and everything between them just for amusement.

Enbiya 16. Ayet 16. Ayet The Monotheist Group AndWe did not create the heavens and the earth and what is between them for entertainment.
The Monotheist Group

AndWe did not create the heavens and the earth and what is between them for entertainment.

Enbiya 16. Ayet 16. Ayet Edip-Layth We did not create the heavens and the earth and what is between them for entertainment.
Edip-Layth

We did not create the heavens and the earth and what is between them for entertainment.

Enbiya 16. Ayet 16. Ayet Ali Rıza Safa Gökleri, yeryüzünü ve ikisi arasındakileri oyun için yaratmadık.
Ali Rıza Safa

Gökleri, yeryüzünü ve ikisi arasındakileri oyun için yaratmadık.

Enbiya 16. Ayet 16. Ayet Süleymaniye Vakfı Halbuki gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri boşuna[1] yaratmadık.
Süleymaniye Vakfı

Halbuki gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri boşuna[1] yaratmadık.

Dip Notlar
Enbiya 16. Ayet 16. Ayet Edip Yüksel Göğü, yeri ve aralarındakileri oyun oynamak için yaratmadık.
Edip Yüksel

Göğü, yeri ve aralarındakileri oyun oynamak için yaratmadık.

Enbiya 16. Ayet 16. Ayet Erhan Aktaş Biz; yeri, göğü ve ikisinin arasındakileri eğlence olsun diye yaratmadık.
Erhan Aktaş

Biz; yeri, göğü ve ikisinin arasındakileri eğlence olsun diye yaratmadık.

Enbiya 16. Ayet 16. Ayet Mehmet Okuyan Biz göğü, yeri ve bunlar arasındakileri oyuncular olarak yaratmadık.[1]
Mehmet Okuyan

Biz göğü, yeri ve bunlar arasındakileri oyuncular olarak yaratmadık.[1]

Dip Notlar
Enbiya 17. Ayet 17. Ayet Ahmed Hulusi Eğer bir oyun - eğlence oluşturmak dileseydik, elbette onu kendi ledünnümüzden edinirdik! Biz bunları yapmayız!
Ahmed Hulusi

Eğer bir oyun - eğlence oluşturmak dileseydik, elbette onu kendi ledünnümüzden edinirdik! Biz bunları yapmayız!

Enbiya 17. Ayet 17. Ayet Ali Bulaç Eğer bir 'oyun ve oyalanma' edinmek isteseydik, bunu, kendi katımızdan edinirdik. Yapacak olsaydık, böyle yapardık.
Ali Bulaç

Eğer bir 'oyun ve oyalanma' edinmek isteseydik, bunu, kendi katımızdan edinirdik. Yapacak olsaydık, böyle yapardık.

Enbiya 17. Ayet 17. Ayet Bayraktar Bayraklı Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, herhalde bunu kendi tarafımızdan edinirdik. Biz, bunu yapanlardan değiliz.
Bayraktar Bayraklı

Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, herhalde bunu kendi tarafımızdan edinirdik. Biz, bunu yapanlardan değiliz.

Enbiya 17. Ayet 17. Ayet Diyanet İşleri Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, onu kendi katımızdan edinirdik. Yapacak olsaydık böyle yapardık.
Diyanet İşleri

Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, onu kendi katımızdan edinirdik. Yapacak olsaydık böyle yapardık.

Enbiya 17. Ayet 17. Ayet Elmalılı Hamdi Yazır Eğer bir eğlence ittihaz etmiş olsa idik onu kendi ledünnümüzden ittihaz ederdik, yapacak olsa idik öyle yapardık
Elmalılı Hamdi Yazır

Eğer bir eğlence ittihaz etmiş olsa idik onu kendi ledünnümüzden ittihaz ederdik, yapacak olsa idik öyle yapardık

Enbiya 17. Ayet 17. Ayet Gültekin Onan Eğer bir 'oyun ve oyalanma' edinmek isteseydik, bunu, kendi katımızdan edinirdik. Yapacak olsaydık, böyle yapardık.
Gültekin Onan

Eğer bir 'oyun ve oyalanma' edinmek isteseydik, bunu, kendi katımızdan edinirdik. Yapacak olsaydık, böyle yapardık.

Enbiya 17. Ayet 17. Ayet Hasan Basri Çantay Eğer biz bir eğlence edinmek isteseydik onu kendi canibimizden edinirdik elbet. Biz (böyle) yapanlar da değiliz.
Hasan Basri Çantay

Eğer biz bir eğlence edinmek isteseydik onu kendi canibimizden edinirdik elbet. Biz (böyle) yapanlar da değiliz.

Enbiya 17. Ayet 17. Ayet İbni Kesir Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, elbette onu kendi katımızdan edinirdik. Fakat asla edinmedik.
İbni Kesir

Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, elbette onu kendi katımızdan edinirdik. Fakat asla edinmedik.

Enbiya 17. Ayet 17. Ayet Muhammed Esed (çünkü,) eğer bir oyun, bir eğlence edinmek dileseydik, bunu herhalde kendi katımızdan edinirdik; ama hiç böyle bir şeyi diler miyiz!
Muhammed Esed

(çünkü,) eğer bir oyun, bir eğlence edinmek dileseydik, bunu herhalde kendi katımızdan edinirdik; ama hiç böyle bir şeyi diler miyiz!

Enbiya 17. Ayet 17. Ayet Şaban Piriş Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, onu kendi katımızdan edinirdik. Ama bunu yapmadık.
Şaban Piriş

Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, onu kendi katımızdan edinirdik. Ama bunu yapmadık.

Enbiya 17. Ayet 17. Ayet Suat Yıldırım Eğlenmek isteseydik nezdimizde eğlenecek çok şey bulurduk! Faraza yapacak olsak, öyle yapardık!
Suat Yıldırım

Eğlenmek isteseydik nezdimizde eğlenecek çok şey bulurduk! Faraza yapacak olsak, öyle yapardık!

Enbiya 17. Ayet 17. Ayet Süleyman Ateş Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, kendi katımızdan edinirdik. Yapacak olsaydık, böyle yapardık.
Süleyman Ateş

Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, kendi katımızdan edinirdik. Yapacak olsaydık, böyle yapardık.

Enbiya 17. Ayet 17. Ayet Yaşar Nuri Öztürk Eğer bir eğlence edinmek isteseydik onu kendi katımızdan edinirdik. Ama böyle yapanlar değildik/yapsaydık öyle yapardık.
Yaşar Nuri Öztürk

Eğer bir eğlence edinmek isteseydik onu kendi katımızdan edinirdik. Ama böyle yapanlar değildik/yapsaydık öyle yapardık.

Enbiya 17. Ayet 17. Ayet Mustafa İslamoğlu Eğer Biz bir eğlence edinmek isteseydik, onu kendi katımızdan edinirdik; ne ki bunu asla yapacak değiliz.
Mustafa İslamoğlu

Eğer Biz bir eğlence edinmek isteseydik, onu kendi katımızdan edinirdik; ne ki bunu asla yapacak değiliz.

Enbiya 17. Ayet 17. Ayet Rashad Khalifa If we needed amusement, we could have initiated it without any of this, if that is what we wanted to do.
Rashad Khalifa

If we needed amusement, we could have initiated it without any of this, if that is what we wanted to do.

Enbiya 17. Ayet 17. Ayet The Monotheist Group If We wanted to be amused, We could have done so from what is already with Us, if that is what We wished to do.
The Monotheist Group

If We wanted to be amused, We could have done so from what is already with Us, if that is what We wished to do.

Enbiya 17. Ayet 17. Ayet Edip-Layth If We wanted to be amused, We could have done so from what is already with Us, if that is what We wished to do.
Edip-Layth

If We wanted to be amused, We could have done so from what is already with Us, if that is what We wished to do.

Enbiya 17. Ayet 17. Ayet Ali Rıza Safa Bir eğlence edinmek isteseydik, kesinlikle, Kendi katımızdan edinirdik. Yapacak olsaydık, böyle yapardık.
Ali Rıza Safa

Bir eğlence edinmek isteseydik, kesinlikle, Kendi katımızdan edinirdik. Yapacak olsaydık, böyle yapardık.

Enbiya 17. Ayet 17. Ayet Süleymaniye Vakfı Kendimize eğlence arasaydık onu kendi katımızda oluştururduk. Yapsak böyle yapardık.
Süleymaniye Vakfı

Kendimize eğlence arasaydık onu kendi katımızda oluştururduk. Yapsak böyle yapardık.

Enbiya 17. Ayet 17. Ayet Edip Yüksel Bir eğlence edinmek dileseydik, onu kendi katımızdan edinirdik. Evet, böyle bir işi dileseydik!
Edip Yüksel

Bir eğlence edinmek dileseydik, onu kendi katımızdan edinirdik. Evet, böyle bir işi dileseydik!

Enbiya 17. Ayet 17. Ayet Erhan Aktaş Eğer eğlence edinmek isteseydik, elbette onu kendi şanımıza uygun yapardık. Eğer yapacak olsak böyle yapardık.
Erhan Aktaş

Eğer eğlence edinmek isteseydik, elbette onu kendi şanımıza uygun yapardık. Eğer yapacak olsak böyle yapardık.

Enbiya 17. Ayet 17. Ayet Mehmet Okuyan Bir eğlence edinmek isteseydik, onu kendi tarafımızdan edinirdik. (Ama) biz (bunu) yapanlar değiliz.[1]
Mehmet Okuyan

Bir eğlence edinmek isteseydik, onu kendi tarafımızdan edinirdik. (Ama) biz (bunu) yapanlar değiliz.[1]

Dip Notlar
Enbiya 18. Ayet 18. Ayet Ahmed Hulusi Bilakis biz, Hakk'ı (hakikati) batılın (vehme dayalı fikirlerin) üzerine indiririz de, onun düşünce sistemini paramparça eder... Bir de bakarsın ki o can çekişerek yok olup gider... Tanımlamalarınızdan dolayı yazıklar olsun size!
Ahmed Hulusi

Bilakis biz, Hakk'ı (hakikati) batılın (vehme dayalı fikirlerin) üzerine indiririz de, onun düşünce sistemini paramparça eder... Bir de bakarsın ki o can çekişerek yok olup gider... Tanımlamalarınızdan dolayı yazıklar olsun size!

Enbiya 18. Ayet 18. Ayet Ali Bulaç Hayır, biz hakkı batılın üstüne fırlatırız, o da onun beynini darmadağın eder. Bir de bakarsın ki, o, yok olup gitmiştir. (Allah'a karşı) Nitelendiregeldiklerinizden dolayı eyvahlar size.
Ali Bulaç

Hayır, biz hakkı batılın üstüne fırlatırız, o da onun beynini darmadağın eder. Bir de bakarsın ki, o, yok olup gitmiştir. (Allah'a karşı) Nitelendiregeldiklerinizden dolayı eyvahlar size.

Enbiya 18. Ayet 18. Ayet Bayraktar Bayraklı Tersine biz, hakkı batılın tepesine bindiririz de o, batılın işini bitirir. Bir de bakarsınız ki, batıl yok olup gitmiştir. O halde Allah'a yakıştırdığınız sıfatlardan ötürü, yazıklar olsun size!
Bayraktar Bayraklı

Tersine biz, hakkı batılın tepesine bindiririz de o, batılın işini bitirir. Bir de bakarsınız ki, batıl yok olup gitmiştir. O halde Allah'a yakıştırdığınız sıfatlardan ötürü, yazıklar olsun size!

Enbiya 18. Ayet 18. Ayet Diyanet İşleri Hayır, biz hakkı batılın üzerine atarız da beynini parçalar. Bir de bakarsın yok olup gitmiş. Allah'a karşı yakıştırdığınız nitelemelerden ötürü yazıklar olsun size!
Diyanet İşleri

Hayır, biz hakkı batılın üzerine atarız da beynini parçalar. Bir de bakarsın yok olup gitmiş. Allah'a karşı yakıştırdığınız nitelemelerden ötürü yazıklar olsun size!

Enbiya 18. Ayet 18. Ayet Elmalılı Hamdi Yazır Hayır biz hakkı batılın tepesine fırlatırız da beynini parçalar, bir de bakarsın o anda mahvolmuştur, vay sizlere de o ettiğiniz vasıflardan
Elmalılı Hamdi Yazır

Hayır biz hakkı batılın tepesine fırlatırız da beynini parçalar, bir de bakarsın o anda mahvolmuştur, vay sizlere de o ettiğiniz vasıflardan

Enbiya 18. Ayet 18. Ayet Gültekin Onan Hayır, biz hakkı batılın üstüne fırlatırız, o da onun beynini darmadağın eder. Bir de bakarsın ki, o, yok olup gitmiştir. (Tanrı'ya karşı) Nitelendiregeldiklerinizden dolayı eyvahlar size.
Gültekin Onan

Hayır, biz hakkı batılın üstüne fırlatırız, o da onun beynini darmadağın eder. Bir de bakarsın ki, o, yok olup gitmiştir. (Tanrı'ya karşı) Nitelendiregeldiklerinizden dolayı eyvahlar size.

Enbiya 18. Ayet 18. Ayet Hasan Basri Çantay Hayır, biz hakkı baatılın tepesine (indirib) atarız da o, bunun beynini parçalar. Bir de görürsünüz ki bu, yok olub gitmişdir. (Allaha karşı) vasf (ve isnad) etmekde olduğunuz (iftiralar) dan dolayı yazıklar olsun size!
Hasan Basri Çantay

Hayır, biz hakkı baatılın tepesine (indirib) atarız da o, bunun beynini parçalar. Bir de görürsünüz ki bu, yok olub gitmişdir. (Allaha karşı) vasf (ve isnad) etmekde olduğunuz (iftiralar) dan dolayı yazıklar olsun size!

Enbiya 18. Ayet 18. Ayet İbni Kesir Hayır Biz; gerçeği batılın tepesine indiririz de onun beynini parçalar. Bir de bakarsın ki; o, yok olup gitmiştir. Allah'a yakıştırdıklarınızdan dolayı yazıklar olsun size.
İbni Kesir

Hayır Biz; gerçeği batılın tepesine indiririz de onun beynini parçalar. Bir de bakarsın ki; o, yok olup gitmiştir. Allah'a yakıştırdıklarınızdan dolayı yazıklar olsun size.

Enbiya 18. Ayet 18. Ayet Muhammed Esed Tersine, Biz (gerçek bir yaratma eylemiyle) hakkı batılın başına çarparız da bu onu paramparça eder ve böylece beriki yok olur gider. O halde, (Allah'a) yakıştırdığınız şeylerden ötürü yazıklar olsun size!
Muhammed Esed

Tersine, Biz (gerçek bir yaratma eylemiyle) hakkı batılın başına çarparız da bu onu paramparça eder ve böylece beriki yok olur gider. O halde, (Allah'a) yakıştırdığınız şeylerden ötürü yazıklar olsun size!

Enbiya 18. Ayet 18. Ayet Şaban Piriş Bilakis, hakkı, batılın üzerine fırlatırız, o da onun beynini parçalar, böylece batıl sönüp gider. (Allah'a) isnat ettiğiniz vasıflardan dolayı yazıklar olsun size!
Şaban Piriş

Bilakis, hakkı, batılın üzerine fırlatırız, o da onun beynini parçalar, böylece batıl sönüp gider. (Allah'a) isnat ettiğiniz vasıflardan dolayı yazıklar olsun size!

Enbiya 18. Ayet 18. Ayet Suat Yıldırım Hayır! Biz gerçeği söyler, gerçeği yaparız! Hakkı batılın tepesine indiririz de beynini parçalar, bir anda canı çıkar o batılın! Allah hakkındaki böyle boş düşüncelerinizden ötürü yuh aklınıza, yazıklar olsun size!
Suat Yıldırım

Hayır! Biz gerçeği söyler, gerçeği yaparız! Hakkı batılın tepesine indiririz de beynini parçalar, bir anda canı çıkar o batılın! Allah hakkındaki böyle boş düşüncelerinizden ötürü yuh aklınıza, yazıklar olsun size!

Enbiya 18. Ayet 18. Ayet Süleyman Ateş Hayır, biz hakkı batılın üstüne atarız da o onun beynini parçalar, derhal (batılın) canı çıkar. Allah'a yakıştırdığınız niteliklerden ötürü de vay siz(in haliniz)e!
Süleyman Ateş

Hayır, biz hakkı batılın üstüne atarız da o onun beynini parçalar, derhal (batılın) canı çıkar. Allah'a yakıştırdığınız niteliklerden ötürü de vay siz(in haliniz)e!

Enbiya 18. Ayet 18. Ayet Yaşar Nuri Öztürk Hayır, biz hakkı, batılın üzerine fırlatırız da o, onun beynini parçalar. Bir de bakarsın o yok olup gitmiştir. Yakıştırdığınız niteliklerden ötürü yazıklar olsun size!
Yaşar Nuri Öztürk

Hayır, biz hakkı, batılın üzerine fırlatırız da o, onun beynini parçalar. Bir de bakarsın o yok olup gitmiştir. Yakıştırdığınız niteliklerden ötürü yazıklar olsun size!

Enbiya 18. Ayet 18. Ayet Mustafa İslamoğlu Aksine Biz, mutlak hakikate atıf olan (amaçlı ve anlamlı yaratılış) gerçeğini, malum amaçsız ve anlamsızlığın başına çalarız da, o berikinin belini kırar; işte o zaman beriki de yok olup gider. İşte (Yaratan ve yaratılan) konusunda bu türden tanımlamalarınızdan dolayı yazıklar olsun size!
Mustafa İslamoğlu

Aksine Biz, mutlak hakikate atıf olan (amaçlı ve anlamlı yaratılış) gerçeğini, malum amaçsız ve anlamsızlığın başına çalarız da, o berikinin belini kırar; işte o zaman beriki de yok olup gider. İşte (Yaratan ve yaratılan) konusunda bu türden tanımlamalarınızdan dolayı yazıklar olsun size!

Enbiya 18. Ayet 18. Ayet Rashad Khalifa Instead, it is our plan to support the truth against falsehood, in order to defeat it. Woe to you for the utterances you utter.
Rashad Khalifa

Instead, it is our plan to support the truth against falsehood, in order to defeat it. Woe to you for the utterances you utter.

Enbiya 18. Ayet 18. Ayet The Monotheist Group No,We cast with the truth upon the falsehood, so it disrupts it, and then it retreats. And woe to you for what you have described.
The Monotheist Group

No,We cast with the truth upon the falsehood, so it disrupts it, and then it retreats. And woe to you for what you have described.

Enbiya 18. Ayet 18. Ayet Edip-Layth No, We cast the truth upon the falsehood, so it disrupts it, and then it retreats. Woe to you for what you have described.
Edip-Layth

No, We cast the truth upon the falsehood, so it disrupts it, and then it retreats. Woe to you for what you have described.

Enbiya 18. Ayet 18. Ayet Ali Rıza Safa Hayır! Gerçeği, gerçeğe aykırı olanın üzerine atarız, onun beynini parçalar; bir bakarsın ki, yok olup gitmiş. Yakıştırdığınız şeylerden dolayı, vay başınıza gelene!
Ali Rıza Safa

Hayır! Gerçeği, gerçeğe aykırı olanın üzerine atarız, onun beynini parçalar; bir bakarsın ki, yok olup gitmiş. Yakıştırdığınız şeylerden dolayı, vay başınıza gelene!

Enbiya 18. Ayet 18. Ayet Süleymaniye Vakfı Yok, bu gerçeği (hakkı) o uydurmanın (batılın) tepesine indiririz de onun beynini dağıtır; o da beklenmedik bir şekilde yıkılıp gider. Yaptığınız nitelemelerden dolayı çekeceğiniz var!
Süleymaniye Vakfı

Yok, bu gerçeği (hakkı) o uydurmanın (batılın) tepesine indiririz de onun beynini dağıtır; o da beklenmedik bir şekilde yıkılıp gider. Yaptığınız nitelemelerden dolayı çekeceğiniz var!

Enbiya 18. Ayet 18. Ayet Edip Yüksel Hayır, biz gerçeği batılın üstüne atarız da onu tepeler ve yok eder. Yakıştırdıklarınızdan ötürü vay halinize.
Edip Yüksel

Hayır, biz gerçeği batılın üstüne atarız da onu tepeler ve yok eder. Yakıştırdıklarınızdan ötürü vay halinize.

Enbiya 18. Ayet 18. Ayet Erhan Aktaş Aksine, Biz; Hakk'ı, Batıl'a karşı ortaya koyarız da onu mahveder. Böylece Batıl yok olur. Nitelediğiniz şeylerden dolayı size yazıklar olsun.
Erhan Aktaş

Aksine, Biz; Hakk'ı, Batıl'a karşı ortaya koyarız da onu mahveder. Böylece Batıl yok olur. Nitelediğiniz şeylerden dolayı size yazıklar olsun.

Enbiya 18. Ayet 18. Ayet Mehmet Okuyan Aksine biz gerçeği batılın üzerine atarız da o, batılın işini bitirir. Bir de bakarsın ki batıl yok olup gitmiştir.[1] (Allah'a) yakıştırdığınız sıfatlardan dolayı yazıklar olsun size!
Mehmet Okuyan

Aksine biz gerçeği batılın üzerine atarız da o, batılın işini bitirir. Bir de bakarsın ki batıl yok olup gitmiştir.[1] (Allah'a) yakıştırdığınız sıfatlardan dolayı yazıklar olsun size!

Dip Notlar
Enbiya 19. Ayet 19. Ayet Ahmed Hulusi Semalarda ve arzda kim varsa O'nun (El Esma manalarının açığa çıkması) içindir! "HU"nun indinde olanlar, O'nun kulluğunu ne benliklerini katarak büyüklenmiş olurlar ne de bezginlik duyarlar!
Ahmed Hulusi

Semalarda ve arzda kim varsa O'nun (El Esma manalarının açığa çıkması) içindir! "HU"nun indinde olanlar, O'nun kulluğunu ne benliklerini katarak büyüklenmiş olurlar ne de bezginlik duyarlar!

Enbiya 19. Ayet 19. Ayet Ali Bulaç Göklerde ve yerde kim varsa O'nundur. O'nun yanında olanlar, O'na ibadet etmekte büyüklüğe kapılmazlar ve yorgunluk duymazlar.
Ali Bulaç

Göklerde ve yerde kim varsa O'nundur. O'nun yanında olanlar, O'na ibadet etmekte büyüklüğe kapılmazlar ve yorgunluk duymazlar.

Enbiya 19. Ayet 19. Ayet Bayraktar Bayraklı Göklerde ve yerde var olan herkes/her şey O'na aittir. O'nun huzurunda bulunanlar, O'na ibadet etmek hususunda kibirlenmezler ve yorulmazlar.
Bayraktar Bayraklı

Göklerde ve yerde var olan herkes/her şey O'na aittir. O'nun huzurunda bulunanlar, O'na ibadet etmek hususunda kibirlenmezler ve yorulmazlar.

Enbiya 19. Ayet 19. Ayet Diyanet İşleri Göklerde ve yerde kim varsa hep O'nundur. O'nun katındakiler, ne O'na ibadetten çekinir (ve büyüklenir) ne de yorgunluk (ve bıkkınlık) duyarlar.
Diyanet İşleri

Göklerde ve yerde kim varsa hep O'nundur. O'nun katındakiler, ne O'na ibadetten çekinir (ve büyüklenir) ne de yorgunluk (ve bıkkınlık) duyarlar.

İletişime Geçin

Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.

image image

Henüz Üye Değil misiniz?

Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.

image image