Mealler
Rum Suresi - Mealler
Takip | Sure Ayetler | Meal |
---|---|---|
Rum 28. Ayet
28. Ayet
Hasan Basri Çantay
O, size kendi nefislerinizden bir temsil getirdi: Sizi rızıklandırdığımız şeylerde sağ elinizin malik olduğu (köleler) den ortaklarınız olmasını ister de bu hususda siz (onlarla) müsavi olur, onları kendinizi saydığınız gibi sayar mısınız? İşte biz ayetleri, aklını kullanacak bir kavm için, böyle açıklarız.
|
Hasan Basri Çantay
O, size kendi nefislerinizden bir temsil getirdi: Sizi rızıklandırdığımız şeylerde sağ elinizin malik olduğu (köleler) den ortaklarınız olmasını ister de bu hususda siz (onlarla) müsavi olur, onları kendinizi saydığınız gibi sayar mısınız? İşte biz ayetleri, aklını kullanacak bir kavm için, böyle açıklarız. |
|
Rum 28. Ayet
28. Ayet
İbni Kesir
O, size kendi nefislerinizden bir misal verdi: Size verdiğimiz rızıklarda sağ ellerinizin malik olduklarından ortaklarınız olmasını ister de onlarla, eşit olur ve birbirinizi saydığınız gibi bunları da sayar mısınız? İşte Biz, akleden bir kavim için ayetleri böyle açıklarız.
|
İbni Kesir
O, size kendi nefislerinizden bir misal verdi: Size verdiğimiz rızıklarda sağ ellerinizin malik olduklarından ortaklarınız olmasını ister de onlarla, eşit olur ve birbirinizi saydığınız gibi bunları da sayar mısınız? İşte Biz, akleden bir kavim için ayetleri böyle açıklarız. |
|
Rum 28. Ayet
28. Ayet
Muhammed Esed
O size kendi hayatınızdan örnek getirir: Sağ elinizin sahip olduğu kimseleri size verdiğimiz rızık üzerinde (tam yetki sahibi) ortaklarınız olarak görmeye ve böylece (onlarla) bu hakkı eşit olarak paylaşmaya razı olur musunuz? Ve (daha güçlü olan) emsallerinizden korktuğunuz gibi onlar(a danışmadan o hakkı kullanmak)tan korkar mısınız? İşte akıllarını kullanan insanlara mesajlarımızı böylece açıklarız.
|
Muhammed Esed
O size kendi hayatınızdan örnek getirir: Sağ elinizin sahip olduğu kimseleri size verdiğimiz rızık üzerinde (tam yetki sahibi) ortaklarınız olarak görmeye ve böylece (onlarla) bu hakkı eşit olarak paylaşmaya razı olur musunuz? Ve (daha güçlü olan) emsallerinizden korktuğunuz gibi onlar(a danışmadan o hakkı kullanmak)tan korkar mısınız? İşte akıllarını kullanan insanlara mesajlarımızı böylece açıklarız. |
|
Rum 28. Ayet
28. Ayet
Şaban Piriş
Allah, size kendinizden örnek veriyor. Emriniz altında olan köleleri, size verdiğimiz rızıklara eşit olarak ortak eder misiniz? Kendiniz için çekindikleriniz gibi onlar için de çekinir misiniz? İşte ayetleri aklını kullanan bir toplum için böyle açıklıyoruz.
|
Şaban Piriş
Allah, size kendinizden örnek veriyor. Emriniz altında olan köleleri, size verdiğimiz rızıklara eşit olarak ortak eder misiniz? Kendiniz için çekindikleriniz gibi onlar için de çekinir misiniz? İşte ayetleri aklını kullanan bir toplum için böyle açıklıyoruz. |
|
Rum 28. Ayet
28. Ayet
Suat Yıldırım
Bakın, Allah size kendi hayatınızdan bir temsil getiriyor: Hiç, elinizin altındaki köle ve hizmetçilerden, size nasib ettiğimiz servette, onların payları da sizinki ile eşit olacak derecede, kendinize ortak yaptığınız, kendinize itibar ettiğiniz kadar onlara da itibar edip saydığınız ortaklarınız var mıdır? İşte Biz aklını kullanan kimseler için ayetlerimizi böyle açıklıyoruz.
|
Suat Yıldırım
Bakın, Allah size kendi hayatınızdan bir temsil getiriyor: Hiç, elinizin altındaki köle ve hizmetçilerden, size nasib ettiğimiz servette, onların payları da sizinki ile eşit olacak derecede, kendinize ortak yaptığınız, kendinize itibar ettiğiniz kadar onlara da itibar edip saydığınız ortaklarınız var mıdır? İşte Biz aklını kullanan kimseler için ayetlerimizi böyle açıklıyoruz. |
|
Rum 28. Ayet
28. Ayet
Süleyman Ateş
Size kendinizden bir misal verdi: (Bakın) size verdiğimiz rızıklarda; sizin ellerinizin altında bulunan(köleler, hizmetçi)lerden sizinle eşit derecede (yönetim hakkına sahip) olan, birbiriniz(in hakkına dokunmak)dan çekindiğiniz gibi onlar(ın hakkına dokunmak)dan da çekindiğiniz ortaklar var mı (ki tutup kendi mülkümüzde, saltanatımızda bize ortaklar atfediyorsunuz, kendi kullarımızı, yaratıklarımızı bize eş koşuyorsunuz)? İşte biz, aklını kullanan bir toplum için ayetleri böyle açıklıyoruz.
|
Süleyman Ateş
Size kendinizden bir misal verdi: (Bakın) size verdiğimiz rızıklarda; sizin ellerinizin altında bulunan(köleler, hizmetçi)lerden sizinle eşit derecede (yönetim hakkına sahip) olan, birbiriniz(in hakkına dokunmak)dan çekindiğiniz gibi onlar(ın hakkına dokunmak)dan da çekindiğiniz ortaklar var mı (ki tutup kendi mülkümüzde, saltanatımızda bize ortaklar atfediyorsunuz, kendi kullarımızı, yaratıklarımızı bize eş koşuyorsunuz)? İşte biz, aklını kullanan bir toplum için ayetleri böyle açıklıyoruz. |
|
Rum 28. Ayet
28. Ayet
Yaşar Nuri Öztürk
Size öz benliklerinizden bir örnek verdi: Ellerinizin altında bulunanlarda, size verdiğimiz rızıklarda, sizinle aynı haklara sahip, birbirinizden çekindiğiniz gibi kendilerinden çekineceğiniz ortaklarınız var mı? İşte biz, aklını işletecek bir topluluk için ayetleri böyle açık açık sıralıyoruz.
|
Yaşar Nuri Öztürk
Size öz benliklerinizden bir örnek verdi: Ellerinizin altında bulunanlarda, size verdiğimiz rızıklarda, sizinle aynı haklara sahip, birbirinizden çekindiğiniz gibi kendilerinden çekineceğiniz ortaklarınız var mı? İşte biz, aklını işletecek bir topluluk için ayetleri böyle açık açık sıralıyoruz. |
|
Rum 28. Ayet
28. Ayet
Mustafa İslamoğlu
O size kendinizden bir örnek verir: Otoriteniz altında bulunan kimseleri, size verdiğimiz servet üzerinde (söz sahibi) ortaklar olarak görüp onlarla (otoritenizi) eşit olarak paylaşır; size denk (statüde) olanlardan çekindiğiniz gibi onlardan da çekinir misiniz? İşte Biz, akleden bir topluluğa ayetlerimizi böyle açıklarız.
|
Mustafa İslamoğlu
O size kendinizden bir örnek verir: Otoriteniz altında bulunan kimseleri, size verdiğimiz servet üzerinde (söz sahibi) ortaklar olarak görüp onlarla (otoritenizi) eşit olarak paylaşır; size denk (statüde) olanlardan çekindiğiniz gibi onlardan da çekinir misiniz? İşte Biz, akleden bir topluluğa ayetlerimizi böyle açıklarız. |
|
Rum 28. Ayet
28. Ayet
Rashad Khalifa
He cites for you herein an example from among yourselves: Do you ever elevate your servants or subordinates to the level where they rival you, and to the point that you pay them as much allegiance as is being paid to you? We thus explain the revelations for people who understand.
|
Rashad Khalifa
He cites for you herein an example from among yourselves: Do you ever elevate your servants or subordinates to the level where they rival you, and to the point that you pay them as much allegiance as is being paid to you? We thus explain the revelations for people who understand. |
|
Rum 28. Ayet
28. Ayet
The Monotheist Group
An example is put forth for you from among yourselves: are there any from among those who are maintained by your oaths that are partners to you in what provisions We have given you that you become equal therein? Would you fear them as you fear each other? It is such that We clarify the revelations for a people who have sense.
|
The Monotheist Group
An example is put forth for you from among yourselves: are there any from among those who are maintained by your oaths that are partners to you in what provisions We have given you that you become equal therein? Would you fear them as you fear each other? It is such that We clarify the revelations for a people who have sense. |
|
Rum 28. Ayet
28. Ayet
Edip-Layth
An example is cited for you from among yourselves: are there any from among those who are still dependant that are partners to you in what provisions We have given you that you become equal therein? Would you fear them as you fear each other? It is such that We clarify the signs for a people who have sense.
|
Edip-Layth
An example is cited for you from among yourselves: are there any from among those who are still dependant that are partners to you in what provisions We have given you that you become equal therein? Would you fear them as you fear each other? It is such that We clarify the signs for a people who have sense. |
|
Rum 28. Ayet
28. Ayet
Ali Rıza Safa
Kendi benliklerinizden size bir örnek veriyor: Emrinizde bulunan kimseleri, size verdiğimiz geçimliklerde sizinle denk olan ve birbirinizden çekindiğiniz gibi onlardan çekindiğiniz ortaklar olarak kabul eder misiniz? Aklını kullanan bir toplum için, ayetleri, işte böyle ayrıntılı olarak açıklıyoruz.
|
Ali Rıza Safa
Kendi benliklerinizden size bir örnek veriyor: Emrinizde bulunan kimseleri, size verdiğimiz geçimliklerde sizinle denk olan ve birbirinizden çekindiğiniz gibi onlardan çekindiğiniz ortaklar olarak kabul eder misiniz? Aklını kullanan bir toplum için, ayetleri, işte böyle ayrıntılı olarak açıklıyoruz. |
|
Rum 28. Ayet
28. Ayet
Süleymaniye Vakfı
Allah size kendinizden örnek veriyor: Yönetiminiz altındakilerden size verdiğimiz rızıklara, sizinle eşit oranda ortak olanlar var mıdır? Onlar için duyduğunuz kaygı aynı kendiniz için duyduğunuz kaygı gibi midir? Ayetlerimizi, aklını kullanan bir topluluk için işte böyle açıklarız.
|
Süleymaniye Vakfı
Allah size kendinizden örnek veriyor: Yönetiminiz altındakilerden size verdiğimiz rızıklara, sizinle eşit oranda ortak olanlar var mıdır? Onlar için duyduğunuz kaygı aynı kendiniz için duyduğunuz kaygı gibi midir? Ayetlerimizi, aklını kullanan bir topluluk için işte böyle açıklarız. |
|
Rum 28. Ayet
28. Ayet
Edip Yüksel
İşte size kendi içinizden bir örnek veriyor: Emriniz altındaki kimseleri, size verdiğimiz rızıklarda size eşit ortaklar olarak kabul eder misiniz? Birbirinizden çekindiğiniz gibi onlardan da çekinir misiniz? Aklını kullanan bir toplum için ayetleri böyle detaylı açıklarız.[1]
|
Edip Yüksel
İşte size kendi içinizden bir örnek veriyor: Emriniz altındaki kimseleri, size verdiğimiz rızıklarda size eşit ortaklar olarak kabul eder misiniz? Birbirinizden çekindiğiniz gibi onlardan da çekinir misiniz? Aklını kullanan bir toplum için ayetleri böyle detaylı açıklarız.[1] |
|
Rum 28. Ayet
28. Ayet
Erhan Aktaş
Kendinizden, size bir örnek vermektedir: Size verdiğimiz mallarda yeminle hak sahibi olduğunuz[1] kimselerden ortaklarınız var mı? Siz ve onlar bu mallarda eşit misiniz? Onları, birbirinizi saydığınız gibi sayar mısınız? Aklını kullanan bir kavim için ayetleri işte böyle açıklıyoruz."[2]
|
Erhan Aktaş
Kendinizden, size bir örnek vermektedir: Size verdiğimiz mallarda yeminle hak sahibi olduğunuz[1] kimselerden ortaklarınız var mı? Siz ve onlar bu mallarda eşit misiniz? Onları, birbirinizi saydığınız gibi sayar mısınız? Aklını kullanan bir kavim için ayetleri işte böyle açıklıyoruz."[2] |
|
Rum 28. Ayet
28. Ayet
Mehmet Okuyan
(Allah) size kendinizden şöyle bir örnek vermektedir: Sahibi olduğunuz köleler içinde, size verdiğimiz rızıklarda -birbirinizden çekindiğiniz gibi kendilerinden çekineceğiniz için sizinle eşit (haklara sahip)- ortaklarınız var mı? Akıl eden bir toplum için ayetleri işte böyle açıklıyoruz.[1]
|
Mehmet Okuyan
(Allah) size kendinizden şöyle bir örnek vermektedir: Sahibi olduğunuz köleler içinde, size verdiğimiz rızıklarda -birbirinizden çekindiğiniz gibi kendilerinden çekineceğiniz için sizinle eşit (haklara sahip)- ortaklarınız var mı? Akıl eden bir toplum için ayetleri işte böyle açıklıyoruz.[1] |
|
Rum 29. Ayet
29. Ayet
Ahmed Hulusi
Hayır, zulmedenler bilgisizce kendi boş istek ve hayallerine tabi oldular... Allah'ın saptırdığına hidayet edecek kimdir? Onlar için yardımcı da yoktur!
|
Ahmed Hulusi
Hayır, zulmedenler bilgisizce kendi boş istek ve hayallerine tabi oldular... Allah'ın saptırdığına hidayet edecek kimdir? Onlar için yardımcı da yoktur! |
|
Rum 29. Ayet
29. Ayet
Ali Bulaç
Hayır, zulmedenler, hiç bir bilgiye dayanmaksızın kendi heva (istek ve tutku)larına uymuşlardır. Allah'ın saptırdığını kim hidayete erdirebilir? Onların hiç bir yardımcıları yoktur.
|
Ali Bulaç
Hayır, zulmedenler, hiç bir bilgiye dayanmaksızın kendi heva (istek ve tutku)larına uymuşlardır. Allah'ın saptırdığını kim hidayete erdirebilir? Onların hiç bir yardımcıları yoktur. |
|
Rum 29. Ayet
29. Ayet
Bayraktar Bayraklı
Ne var ki şirk koşanlar/zalimler, bir hakikat bilgisine dayanmadan kendi arzu ve heveslerinin peşine giderler. Allah'ın saptırdığını kim doğru yola ulaştırabilir? Onların hiçbir yardımcıları da olmayacaktır.
|
Bayraktar Bayraklı
Ne var ki şirk koşanlar/zalimler, bir hakikat bilgisine dayanmadan kendi arzu ve heveslerinin peşine giderler. Allah'ın saptırdığını kim doğru yola ulaştırabilir? Onların hiçbir yardımcıları da olmayacaktır. |
|
Rum 29. Ayet
29. Ayet
Diyanet İşleri
Fakat, zulmedenler bilgisizce nefislerinin arzularına uydular. Allah'ın (bu şekilde) saptırdığı kimseleri kim doğru yola iletir? Onların hiçbir yardımcıları yoktur.
|
Diyanet İşleri
Fakat, zulmedenler bilgisizce nefislerinin arzularına uydular. Allah'ın (bu şekilde) saptırdığı kimseleri kim doğru yola iletir? Onların hiçbir yardımcıları yoktur. |
|
Rum 29. Ayet
29. Ayet
Elmalılı Hamdi Yazır
Fakat zulmedenler hiç bir ılimsiz hevalarına uydular, artık Allahın şaşırddığını kim yola getirebilir? onlara yardımcılardan eser de yoktur
|
Elmalılı Hamdi Yazır
Fakat zulmedenler hiç bir ılimsiz hevalarına uydular, artık Allahın şaşırddığını kim yola getirebilir? onlara yardımcılardan eser de yoktur |
|
Rum 29. Ayet
29. Ayet
Gültekin Onan
Hayır, zulmedenler, hiç bir bilgiye dayanmaksızın kendi hevalarına uymuşlardır. Tanrı'nın saptırdığını kim hidayete erdirebilir? Onların hiç bir yardımcıları yoktur.
|
Gültekin Onan
Hayır, zulmedenler, hiç bir bilgiye dayanmaksızın kendi hevalarına uymuşlardır. Tanrı'nın saptırdığını kim hidayete erdirebilir? Onların hiç bir yardımcıları yoktur. |
|
Rum 29. Ayet
29. Ayet
Hasan Basri Çantay
Hayır, o zulmedenler bilgisizce kendi nevalarına tabi' oldu (lar). Artık Allahın sapdırdığı kimseyi kim doğru yola iletebilir? Onlar için yardımcılardan (hiçbir şey) yokdur.
|
Hasan Basri Çantay
Hayır, o zulmedenler bilgisizce kendi nevalarına tabi' oldu (lar). Artık Allahın sapdırdığı kimseyi kim doğru yola iletebilir? Onlar için yardımcılardan (hiçbir şey) yokdur. |
|
Rum 29. Ayet
29. Ayet
İbni Kesir
Hayır, o zulmedenler; bilgisizce kendi heveslerine uymuşlardır. Allah'ın saptırdığı kimseyi kim doğru yola iletebilir? Onların yardımcıları da yoktur.
|
İbni Kesir
Hayır, o zulmedenler; bilgisizce kendi heveslerine uymuşlardır. Allah'ın saptırdığı kimseyi kim doğru yola iletebilir? Onların yardımcıları da yoktur. |
|
Rum 29. Ayet
29. Ayet
Muhammed Esed
Ne var ki, zulüm işlemeye şartlanmış olanlar bir (hakikat) bilgisine dayanmadan kendi arzu ve heveslerinin peşinde giderler. Allah'ın (bu şekilde) saptırdıklarını kim doğru yola sevk edebilir ve (bu işde) kim onlara yardım edebilir?
|
Muhammed Esed
Ne var ki, zulüm işlemeye şartlanmış olanlar bir (hakikat) bilgisine dayanmadan kendi arzu ve heveslerinin peşinde giderler. Allah'ın (bu şekilde) saptırdıklarını kim doğru yola sevk edebilir ve (bu işde) kim onlara yardım edebilir? |
|
Rum 29. Ayet
29. Ayet
Şaban Piriş
Hayır, O zalimler bilgisizce kendi arzularına uymuşlardır. Allah'ın sapıklıkta bıraktığı kimseye, kim yol gösterir? Onların hiç bir yardımcısı yoktur.
|
Şaban Piriş
Hayır, O zalimler bilgisizce kendi arzularına uymuşlardır. Allah'ın sapıklıkta bıraktığı kimseye, kim yol gösterir? Onların hiç bir yardımcısı yoktur. |
|
Rum 29. Ayet
29. Ayet
Suat Yıldırım
Fakat zalimler bir bilgiye dayanmaksızın, körü körüne heva ve heveslerine tabi oldular. Allah'ın şaşırttığını artık kim doğru yola getirebilir? Bu işte onlar hiç bir yardımcı bulamazlar.
|
Suat Yıldırım
Fakat zalimler bir bilgiye dayanmaksızın, körü körüne heva ve heveslerine tabi oldular. Allah'ın şaşırttığını artık kim doğru yola getirebilir? Bu işte onlar hiç bir yardımcı bulamazlar. |
|
Rum 29. Ayet
29. Ayet
Süleyman Ateş
Hayır, zulmedenler, bilgisizce keyiflerine uydular. Allah'ın şaşırttığını (Allah'ın gönderdiği hidayete uymadığı için düştüğü sapıklığında terk ettiği kimseyi) kim yola getirebilir? Onların hiçbir yardımcıları yoktur.
|
Süleyman Ateş
Hayır, zulmedenler, bilgisizce keyiflerine uydular. Allah'ın şaşırttığını (Allah'ın gönderdiği hidayete uymadığı için düştüğü sapıklığında terk ettiği kimseyi) kim yola getirebilir? Onların hiçbir yardımcıları yoktur. |
|
Rum 29. Ayet
29. Ayet
Yaşar Nuri Öztürk
Zulme sapanlarsa ilimsiz bir biçimde keyiflerine uymuşlardır. Allah'ın saptırdığına kim yol gösterecek? Böylelerinin yardımcıları yoktur.
|
Yaşar Nuri Öztürk
Zulme sapanlarsa ilimsiz bir biçimde keyiflerine uymuşlardır. Allah'ın saptırdığına kim yol gösterecek? Böylelerinin yardımcıları yoktur. |
|
Rum 29. Ayet
29. Ayet
Mustafa İslamoğlu
Hayır, (kendilerine) zulmeden kimseler bilgisiz ve bilinçsizce kendi arzu ve tutkularının peşine takılırlar. Artık Allah'ın (bu şekilde) saptırdıklarını kim doğru yola yöneltebilir ki? Üstelik onlar, herhangi bir yardıma mazhar da olamazlar.
|
Mustafa İslamoğlu
Hayır, (kendilerine) zulmeden kimseler bilgisiz ve bilinçsizce kendi arzu ve tutkularının peşine takılırlar. Artık Allah'ın (bu şekilde) saptırdıklarını kim doğru yola yöneltebilir ki? Üstelik onlar, herhangi bir yardıma mazhar da olamazlar. |
|
Rum 29. Ayet
29. Ayet
Rashad Khalifa
Indeed, the transgressors have followed their own opinions, without knowledge. Who then can guide those who have been sent astray by GOD? No one can ever help them.
|
Rashad Khalifa
Indeed, the transgressors have followed their own opinions, without knowledge. Who then can guide those who have been sent astray by GOD? No one can ever help them. |
|
Rum 29. Ayet
29. Ayet
The Monotheist Group
No, those who were wrong followed their desires without knowledge. So who can guide he whom God misguides? And they will have no victors.
|
The Monotheist Group
No, those who were wrong followed their desires without knowledge. So who can guide he whom God misguides? And they will have no victors. |
|
Rum 29. Ayet
29. Ayet
Edip-Layth
No, those who were wrong followed their desires without knowledge. So who can guide one whom God misguides? They will have no victors.
|
Edip-Layth
No, those who were wrong followed their desires without knowledge. So who can guide one whom God misguides? They will have no victors. |
|
Rum 29. Ayet
29. Ayet
Ali Rıza Safa
Hayır! Haksızlık yapanlar, bilgisizce kendi isteklerine uydular. Allah'ın saptırdığını, doğru yola, artık kim eriştirebilir? Onların yardımcıları da yoktur.
|
Ali Rıza Safa
Hayır! Haksızlık yapanlar, bilgisizce kendi isteklerine uydular. Allah'ın saptırdığını, doğru yola, artık kim eriştirebilir? Onların yardımcıları da yoktur. |
|
Rum 29. Ayet
29. Ayet
Süleymaniye Vakfı
Yanlış yapanlar, aslında bilgisizce kendi heveslerine uyarlar. Allah'ın sapık saydığını kim doğru yolda sayabilir? Onlara yardım edecek kimse de olmaz.
|
Süleymaniye Vakfı
Yanlış yapanlar, aslında bilgisizce kendi heveslerine uyarlar. Allah'ın sapık saydığını kim doğru yolda sayabilir? Onlara yardım edecek kimse de olmaz. |
|
Rum 29. Ayet
29. Ayet
Edip Yüksel
Aslında, zalimler bilgisizce kendi kafalarına uydular. ALLAH'ın saptırdığını kim doğruya iletebilir? Onlara hiç kimse yardım etmez.
|
Edip Yüksel
Aslında, zalimler bilgisizce kendi kafalarına uydular. ALLAH'ın saptırdığını kim doğruya iletebilir? Onlara hiç kimse yardım etmez. |
|
Rum 29. Ayet
29. Ayet
Erhan Aktaş
Hayır, zalimler körü körüne hevalarına[1] uydular. Bundan sonra[2] Allah'ın şaşırttığını kim doğru yola iletebilir? Ve onların yardımcıları da yoktur.
|
Erhan Aktaş
Hayır, zalimler körü körüne hevalarına[1] uydular. Bundan sonra[2] Allah'ın şaşırttığını kim doğru yola iletebilir? Ve onların yardımcıları da yoktur. |
|
Rum 29. Ayet
29. Ayet
Mehmet Okuyan
Aslında haksızlık edenler, bilgisizce heveslerine uydular. Allah'ın saptırdığını (sapkınlığını onayladığını) kim doğru yola ulaştırabilir ki![1] Onların hiçbir yardımcısı da yoktur.
|
Mehmet Okuyan
Aslında haksızlık edenler, bilgisizce heveslerine uydular. Allah'ın saptırdığını (sapkınlığını onayladığını) kim doğru yola ulaştırabilir ki![1] Onların hiçbir yardımcısı da yoktur. |
|
Rum 30. Ayet
30. Ayet
Ahmed Hulusi
Vechini (şuurunu) Hanif olarak (tanrıya tapınmaksızın, Allah'a şirk koşmaksızın) o Tek Din'e yönelt! O Allah Fıtratı'na (beynin ana çalışma sistem ve mekanizması) ki, insanları onun üzerine (o ana sistem ve mekanizmayla) yaratmıştır! Allah yaratışında değişme olmaz! İşte bu, Din-i Kayyim'dir (sonsuz geçerli Sistem, Sünnetullah'tır)... Ne var ki insanların çoğunluğu (bu gerçeği) bilmezler.
|
Ahmed Hulusi
Vechini (şuurunu) Hanif olarak (tanrıya tapınmaksızın, Allah'a şirk koşmaksızın) o Tek Din'e yönelt! O Allah Fıtratı'na (beynin ana çalışma sistem ve mekanizması) ki, insanları onun üzerine (o ana sistem ve mekanizmayla) yaratmıştır! Allah yaratışında değişme olmaz! İşte bu, Din-i Kayyim'dir (sonsuz geçerli Sistem, Sünnetullah'tır)... Ne var ki insanların çoğunluğu (bu gerçeği) bilmezler. |
|
Rum 30. Ayet
30. Ayet
Ali Bulaç
Öyleyse sen yüzünü Allah'ı birleyen (bir hanif) olarak dine, Allah'ın o fıtratına çevir; ki insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah'ın yaratışı için hiç bir değiştirme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanların çoğu bilmezler.
|
Ali Bulaç
Öyleyse sen yüzünü Allah'ı birleyen (bir hanif) olarak dine, Allah'ın o fıtratına çevir; ki insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah'ın yaratışı için hiç bir değiştirme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanların çoğu bilmezler. |
|
Rum 30. Ayet
30. Ayet
Bayraktar Bayraklı
Böylece sen, batıl olan her şeyden arınmış olarak, yüzünü kararlı bir şekilde Allah'ın, insanları üzerinde yarattığı doğa/fıtrat kanununa/ dine çevir! Allah'ın, insanın doğasına yerleştirdiği fıtrata uygun davran ki, Allah'ın yaratmasında bir değişime meydan verilmesin. Bu, gerçek dinin amacıdır; fakat insanların çoğu bilmez.
|
Bayraktar Bayraklı
Böylece sen, batıl olan her şeyden arınmış olarak, yüzünü kararlı bir şekilde Allah'ın, insanları üzerinde yarattığı doğa/fıtrat kanununa/ dine çevir! Allah'ın, insanın doğasına yerleştirdiği fıtrata uygun davran ki, Allah'ın yaratmasında bir değişime meydan verilmesin. Bu, gerçek dinin amacıdır; fakat insanların çoğu bilmez. |
|
Rum 30. Ayet
30. Ayet
Diyanet İşleri
Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dine çevir. Allah'ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata sımsıkı tutun. Allah'ın yaratmasında hiçbir değiştirme yoktur. İşte bu dosdoğru dindir. Fakat insanların çoğu bilmezler.
|
Diyanet İşleri
Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dine çevir. Allah'ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata sımsıkı tutun. Allah'ın yaratmasında hiçbir değiştirme yoktur. İşte bu dosdoğru dindir. Fakat insanların çoğu bilmezler. |
|
Rum 30. Ayet
30. Ayet
Elmalılı Hamdi Yazır
O halde yüzünü dine bir hanif olarak tut: o Allah fıtratına ki insanları onun üzerine yaratmıştır, Allah yaradışına bedel bulunmaz, doğru sabit din odur, velakin nasın ekserisi bilmezler
|
Elmalılı Hamdi Yazır
O halde yüzünü dine bir hanif olarak tut: o Allah fıtratına ki insanları onun üzerine yaratmıştır, Allah yaradışına bedel bulunmaz, doğru sabit din odur, velakin nasın ekserisi bilmezler |
|
Rum 30. Ayet
30. Ayet
Gültekin Onan
Öyleyse sen yüzünü hanif olarak dine çevir; Tanrı'nın o fıtratına ki insanları bunun üzerine yaratmıştır (fatara). Tanrı'nın yaratışı için hiç bir değiştirme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanların çoğu bilmezler.
|
Gültekin Onan
Öyleyse sen yüzünü hanif olarak dine çevir; Tanrı'nın o fıtratına ki insanları bunun üzerine yaratmıştır (fatara). Tanrı'nın yaratışı için hiç bir değiştirme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanların çoğu bilmezler. |
|
Rum 30. Ayet
30. Ayet
Hasan Basri Çantay
O halde (Habibim) sen yüzünü bir müvahhid olarak dine, Allahın o fıtratına çevir ki O, insanları bunun üzerine yaratmışdır. Allahın yaratışına (hiçbir şey) bedel olmaz. Bu, dimdik ayakda duran bir dindir. Fakat insanların çoğu bilmezler.
|
Hasan Basri Çantay
O halde (Habibim) sen yüzünü bir müvahhid olarak dine, Allahın o fıtratına çevir ki O, insanları bunun üzerine yaratmışdır. Allahın yaratışına (hiçbir şey) bedel olmaz. Bu, dimdik ayakda duran bir dindir. Fakat insanların çoğu bilmezler. |
|
Rum 30. Ayet
30. Ayet
İbni Kesir
Öyleyse sen, yüzünü Hanif olarak dine, Allah'ın fıtratına çevir ki O, insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah'ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur. Ama insanların çoğu bilmezler.
|
İbni Kesir
Öyleyse sen, yüzünü Hanif olarak dine, Allah'ın fıtratına çevir ki O, insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah'ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur. Ama insanların çoğu bilmezler. |
|
Rum 30. Ayet
30. Ayet
Muhammed Esed
Böylece sen, batıl olan her şeyden uzaklaşarak yüzünü kararlı bir şekilde (hak olan) dine çevir ve Allah'ın insan bünyesine nakşettiği fıtrata uygun davran: (ki,) Allah'ın yarattığında bir bozulma ve çürümeye meydan verilmesin: bu, sahih (bir) din(in gayesi)dir; ama çoğu insanlar onu bilmezler.
|
Muhammed Esed
Böylece sen, batıl olan her şeyden uzaklaşarak yüzünü kararlı bir şekilde (hak olan) dine çevir ve Allah'ın insan bünyesine nakşettiği fıtrata uygun davran: (ki,) Allah'ın yarattığında bir bozulma ve çürümeye meydan verilmesin: bu, sahih (bir) din(in gayesi)dir; ama çoğu insanlar onu bilmezler. |
|
Rum 30. Ayet
30. Ayet
Şaban Piriş
Hanif olarak yönünü dine çevir. Allah insanları yarattığında onun üzerinde yaratmıştır. Allah'ın yaratmasında bir değişiklik olamaz. İşte dosdoğru din! Fakat, insanların çoğu bilmezler.
|
Şaban Piriş
Hanif olarak yönünü dine çevir. Allah insanları yarattığında onun üzerinde yaratmıştır. Allah'ın yaratmasında bir değişiklik olamaz. İşte dosdoğru din! Fakat, insanların çoğu bilmezler. |
|
Rum 30. Ayet
30. Ayet
Suat Yıldırım
O halde sen, batıl dinlerden uzaklaşarak yüzünü ve özünü, hak din olan İslam'a yönelt. Yani Allah'ın insanları yaratmasında esas kıldığı o fıtrata uygun hareket et. Allah'ın bu hilkatini kimse değiştiremez. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların ekserisi bunu bilmezler.
|
Suat Yıldırım
O halde sen, batıl dinlerden uzaklaşarak yüzünü ve özünü, hak din olan İslam'a yönelt. Yani Allah'ın insanları yaratmasında esas kıldığı o fıtrata uygun hareket et. Allah'ın bu hilkatini kimse değiştiremez. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların ekserisi bunu bilmezler. |
|
Rum 30. Ayet
30. Ayet
Süleyman Ateş
Sen yüzünü, Allah'ı birleyici olarak doğruca dine çevir: Allah'ın yaratma yasasına (uygun olan dine dön) ki, insanları ona göre yaratmıştır. Allah'ın yaratması değiştirilemez. İşte doğru din odur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
|
Süleyman Ateş
Sen yüzünü, Allah'ı birleyici olarak doğruca dine çevir: Allah'ın yaratma yasasına (uygun olan dine dön) ki, insanları ona göre yaratmıştır. Allah'ın yaratması değiştirilemez. İşte doğru din odur. Fakat insanların çoğu bilmezler. |
İletişime Geçin
Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.
Henüz Üye Değil misiniz?
Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.