Mealler
Sebe Suresi - Mealler
Takip | Sure Ayetler | Meal |
---|---|---|
Sebe 48. Ayet
48. Ayet
Edip-Layth
Say, "My Lord rebuts with the truth. He is the Knower of all secrets."
|
Edip-Layth
Say, "My Lord rebuts with the truth. He is the Knower of all secrets." |
|
Sebe 48. Ayet
48. Ayet
Ali Rıza Safa
De ki: "Kuşkusuz, benim Efendim, gerçeği ortaya çıkarır; gizli gerçekleri bilir!"
|
Ali Rıza Safa
De ki: "Kuşkusuz, benim Efendim, gerçeği ortaya çıkarır; gizli gerçekleri bilir!" |
|
Sebe 48. Ayet
48. Ayet
Süleymaniye Vakfı
De ki: "SahiRabbim, bütünüyle gerçeği ortaya koyar. O bütün gaybı[1] bilir."
|
Süleymaniye Vakfı
De ki: "SahiRabbim, bütünüyle gerçeği ortaya koyar. O bütün gaybı[1] bilir." |
|
Sebe 48. Ayet
48. Ayet
Edip Yüksel
De ki: "Benim Efendim gerçeği etkili kılar. O tüm gizemleri Bilendir."
|
Edip Yüksel
De ki: "Benim Efendim gerçeği etkili kılar. O tüm gizemleri Bilendir." |
|
Sebe 48. Ayet
48. Ayet
Erhan Aktaş
De ki "Benim Rabb'im gerçeği ortaya koyar. O, bütün gaybı[1] en iyi bilendir."
|
Erhan Aktaş
De ki "Benim Rabb'im gerçeği ortaya koyar. O, bütün gaybı[1] en iyi bilendir." |
|
Sebe 48. Ayet
48. Ayet
Mehmet Okuyan
De ki: "Şüphesiz ki Rabbim gerçeği ortaya koyar.[1](O), gaybları (bilinemeyenleri) çok iyi bilendir."[2]
|
Mehmet Okuyan
De ki: "Şüphesiz ki Rabbim gerçeği ortaya koyar.[1](O), gaybları (bilinemeyenleri) çok iyi bilendir."[2] |
|
Sebe 49. Ayet
49. Ayet
Ahmed Hulusi
De ki: "Hak açığa çıktı! Batıl ne yeni bir şey oluşturabilir ne de eskiyi yeniden ileri sürebilir!"
|
Ahmed Hulusi
De ki: "Hak açığa çıktı! Batıl ne yeni bir şey oluşturabilir ne de eskiyi yeniden ileri sürebilir!" |
|
Sebe 49. Ayet
49. Ayet
Ali Bulaç
De ki: "Hak geldi; batıl ise ne (bir şey) ortaya çıkarabilir, ne geri getirebilir."
|
Ali Bulaç
De ki: "Hak geldi; batıl ise ne (bir şey) ortaya çıkarabilir, ne geri getirebilir." |
|
Sebe 49. Ayet
49. Ayet
Bayraktar Bayraklı
De ki: "Hak geldi, batıl artık ne bir şeyi ortaya çıkarabilir, ne de geri getirebilir."
|
Bayraktar Bayraklı
De ki: "Hak geldi, batıl artık ne bir şeyi ortaya çıkarabilir, ne de geri getirebilir." |
|
Sebe 49. Ayet
49. Ayet
Diyanet İşleri
De ki: "Hak geldi. Artık batıl yeni bir şey ortaya çıkaramaz, eskiyi de geri getiremez."
|
Diyanet İşleri
De ki: "Hak geldi. Artık batıl yeni bir şey ortaya çıkaramaz, eskiyi de geri getiremez." |
|
|
Elmalılı Hamdi Yazır
De ki: hak geldi, batılın önü de kalmaz sonu da |
|
Sebe 49. Ayet
49. Ayet
Gültekin Onan
De ki: "Hak geldi; batıl ise ne (bir şey) ortaya çıkarabilir, ne geri getirebilir."
|
Gültekin Onan
De ki: "Hak geldi; batıl ise ne (bir şey) ortaya çıkarabilir, ne geri getirebilir." |
|
Sebe 49. Ayet
49. Ayet
Hasan Basri Çantay
De ki: "Hak geldi. Baatıl ne ibtidaen, ne de iadeten (hiçbir şey yaratmıya) kaadir olamaz".
|
Hasan Basri Çantay
De ki: "Hak geldi. Baatıl ne ibtidaen, ne de iadeten (hiçbir şey yaratmıya) kaadir olamaz". |
|
Sebe 49. Ayet
49. Ayet
İbni Kesir
De ki: Hak gelmiştir. Artık batıl, ne yeniden bir şey ortaya koyabilir, ne de geri getirebilir.
|
İbni Kesir
De ki: Hak gelmiştir. Artık batıl, ne yeniden bir şey ortaya koyabilir, ne de geri getirebilir. |
|
Sebe 49. Ayet
49. Ayet
Muhammed Esed
De ki: "Değişmez gerçek, şimdi (bütün açıklığıyla) ortaya çıkmıştır, (yalan ve sahte olan ise sönüp gitmeye mahkumdur), çünkü sahte ve yalan, ne yeni bir şey getirebilir, ne de (geçip gitmiş olanı) geri döndürebilir".
|
Muhammed Esed
De ki: "Değişmez gerçek, şimdi (bütün açıklığıyla) ortaya çıkmıştır, (yalan ve sahte olan ise sönüp gitmeye mahkumdur), çünkü sahte ve yalan, ne yeni bir şey getirebilir, ne de (geçip gitmiş olanı) geri döndürebilir". |
|
|
Şaban Piriş
De ki: -Hak geldi. Batıl ne başlatır ne de yeniden yapar. |
|
Sebe 49. Ayet
49. Ayet
Suat Yıldırım
De ki: "İşte gerçek geldi, bütün açıklığıyla ortaya çıktı. Yalan ve sahte olan ise sönüp gitmeye mahkumdur."
|
Suat Yıldırım
De ki: "İşte gerçek geldi, bütün açıklığıyla ortaya çıktı. Yalan ve sahte olan ise sönüp gitmeye mahkumdur." |
|
Sebe 49. Ayet
49. Ayet
Süleyman Ateş
De ki: "Hak geldi, artık batıl ne bir şey ortaya çıkarabilir, ne de geri getirebilir. (O tamamen yok olup gitmiştir)."
|
Süleyman Ateş
De ki: "Hak geldi, artık batıl ne bir şey ortaya çıkarabilir, ne de geri getirebilir. (O tamamen yok olup gitmiştir)." |
|
Sebe 49. Ayet
49. Ayet
Yaşar Nuri Öztürk
De ki: "Hak geldi, artık batıl ortaya yeni bir şey çıkaramaz; eskiyi de geri getiremez."
|
Yaşar Nuri Öztürk
De ki: "Hak geldi, artık batıl ortaya yeni bir şey çıkaramaz; eskiyi de geri getiremez." |
|
Sebe 49. Ayet
49. Ayet
Mustafa İslamoğlu
De ki: "Ebedi gerçek (gündeme) gelmiştir: artık sahte ve yalan ne yeni bir şey ortaya koyabilir, ne de geçmişi geri getirebilir."
|
Mustafa İslamoğlu
De ki: "Ebedi gerçek (gündeme) gelmiştir: artık sahte ve yalan ne yeni bir şey ortaya koyabilir, ne de geçmişi geri getirebilir." |
|
Sebe 49. Ayet
49. Ayet
Rashad Khalifa
Say, "The truth has come; while falsehood can neither initiate anything, nor repeat it."
|
Rashad Khalifa
Say, "The truth has come; while falsehood can neither initiate anything, nor repeat it." |
|
Sebe 49. Ayet
49. Ayet
The Monotheist Group
Say: "The truth has come; while falsehood can neither initiate anything, nor resurrect."
|
The Monotheist Group
Say: "The truth has come; while falsehood can neither initiate anything, nor resurrect." |
|
Sebe 49. Ayet
49. Ayet
Edip-Layth
Say, "The truth has come; while falsehood can neither initiate anything, nor resurrect."
|
Edip-Layth
Say, "The truth has come; while falsehood can neither initiate anything, nor resurrect." |
|
Sebe 49. Ayet
49. Ayet
Ali Rıza Safa
De ki: "Gerçek geldi; gerçeğe aykırı olan, ne ortaya çıkarabilir ne de geri getirebilir!"
|
Ali Rıza Safa
De ki: "Gerçek geldi; gerçeğe aykırı olan, ne ortaya çıkarabilir ne de geri getirebilir!" |
|
Sebe 49. Ayet
49. Ayet
Süleymaniye Vakfı
"Hak(gerçek) geldi; artık batıl(uydurma olan) hangi yeniliği getirecek ve neyi yeniden başlatacaktır?"
|
Süleymaniye Vakfı
"Hak(gerçek) geldi; artık batıl(uydurma olan) hangi yeniliği getirecek ve neyi yeniden başlatacaktır?" |
|
Sebe 49. Ayet
49. Ayet
Edip Yüksel
De ki: "Gerçek gelmiştir; batıl ise ne yeni bir şeyi başlatabilir, ne de tekrarlayabilir."
|
Edip Yüksel
De ki: "Gerçek gelmiştir; batıl ise ne yeni bir şeyi başlatabilir, ne de tekrarlayabilir." |
|
Sebe 49. Ayet
49. Ayet
Erhan Aktaş
De ki: "Hakk[1] geldi. Artık, Batıl[2] ortaya bir şey koyamaz da geri getiremez de."
|
Erhan Aktaş
De ki: "Hakk[1] geldi. Artık, Batıl[2] ortaya bir şey koyamaz da geri getiremez de." |
|
Sebe 49. Ayet
49. Ayet
Mehmet Okuyan
De ki: "Gerçek geldi; batıl ne bir şeyi ortaya çıkarabilir ne de geri getirebilir."[1]
|
Mehmet Okuyan
De ki: "Gerçek geldi; batıl ne bir şeyi ortaya çıkarabilir ne de geri getirebilir."[1] |
|
Sebe 50. Ayet
50. Ayet
Ahmed Hulusi
De ki: "Eğer (doğru inançtan) saparsam, bilincimin (yanıltışı) olur bu sapış! Eğer hakikate erersem, Rabbimin bana vahyettiği iledir... Muhakkak ki O, Semi'dir, Kariyb'dir. "
|
Ahmed Hulusi
De ki: "Eğer (doğru inançtan) saparsam, bilincimin (yanıltışı) olur bu sapış! Eğer hakikate erersem, Rabbimin bana vahyettiği iledir... Muhakkak ki O, Semi'dir, Kariyb'dir. " |
|
Sebe 50. Ayet
50. Ayet
Ali Bulaç
De ki: "Eğer ben sapacak olsam, artık kendi nefsim aleyhine sapmış olurum; eğer hidayeti bulacak olsam, bu da Rabbimin bana vahyetmekte olduğu (Kur'an) sayesindedir. Şüphesiz O, işitendir, yakın olandır."
|
Ali Bulaç
De ki: "Eğer ben sapacak olsam, artık kendi nefsim aleyhine sapmış olurum; eğer hidayeti bulacak olsam, bu da Rabbimin bana vahyetmekte olduğu (Kur'an) sayesindedir. Şüphesiz O, işitendir, yakın olandır." |
|
Sebe 50. Ayet
50. Ayet
Bayraktar Bayraklı
De ki: "Ben, bir yanlış yaparsam kendi aleyhime yapmış olurum. Eğer doğru bir iş yaparsam biliniz ki bu, Rabbimin bana vahyettiği Kur'an sayesindedir. Şüphesiz ki O, işitendir; yakındır."
|
Bayraktar Bayraklı
De ki: "Ben, bir yanlış yaparsam kendi aleyhime yapmış olurum. Eğer doğru bir iş yaparsam biliniz ki bu, Rabbimin bana vahyettiği Kur'an sayesindedir. Şüphesiz ki O, işitendir; yakındır." |
|
Sebe 50. Ayet
50. Ayet
Diyanet İşleri
De ki: "Ben eğer sapmışsam, ancak kendi aleyhime sapmış olurum. Eğer hidayete ermişsem, bu da Rabbimin bana vahyettiği sayesindedir. Şüphesiz O, hakkıyla işitendir, kuluna çok yakındır."
|
Diyanet İşleri
De ki: "Ben eğer sapmışsam, ancak kendi aleyhime sapmış olurum. Eğer hidayete ermişsem, bu da Rabbimin bana vahyettiği sayesindedir. Şüphesiz O, hakkıyla işitendir, kuluna çok yakındır." |
|
Sebe 50. Ayet
50. Ayet
Elmalılı Hamdi Yazır
De ki: eğer ben yanılırsam yalnız kendime kalarak yanılırım ve eğer hidayeti bulmuşsam bilmeli ki rabbımın bana vahiy vermesiyledir, çünkü o yakındır, işitir, işittirir
|
Elmalılı Hamdi Yazır
De ki: eğer ben yanılırsam yalnız kendime kalarak yanılırım ve eğer hidayeti bulmuşsam bilmeli ki rabbımın bana vahiy vermesiyledir, çünkü o yakındır, işitir, işittirir |
|
Sebe 50. Ayet
50. Ayet
Gültekin Onan
De ki: "Eğer ben sapacak olsam, artık kendi nefsim aleyhine sapmış olurum; eğer hidayeti bulacak olsam, bu da rabbimin bana vahyetmekte olduğu (Kuran) sayesindedir. Şüphesiz O işitendir, yakın olandır."
|
Gültekin Onan
De ki: "Eğer ben sapacak olsam, artık kendi nefsim aleyhine sapmış olurum; eğer hidayeti bulacak olsam, bu da rabbimin bana vahyetmekte olduğu (Kuran) sayesindedir. Şüphesiz O işitendir, yakın olandır." |
|
Sebe 50. Ayet
50. Ayet
Hasan Basri Çantay
De ki: "Eğer ben (hakdan) sapmışsam bu sapışım (ın günahı) nefsime aiddir. Doğru yolu bulmuşsam bu da Rabbimin bana vahyetmekde olduğu (Kur'an ve hikmet) sayesindedir. Şübhesiz O, en yakın (tek) işidendir".
|
Hasan Basri Çantay
De ki: "Eğer ben (hakdan) sapmışsam bu sapışım (ın günahı) nefsime aiddir. Doğru yolu bulmuşsam bu da Rabbimin bana vahyetmekde olduğu (Kur'an ve hikmet) sayesindedir. Şübhesiz O, en yakın (tek) işidendir". |
|
Sebe 50. Ayet
50. Ayet
İbni Kesir
De ki: Eğer ben, sapacak olsam, ancak kendi aleyhime sapmış olurum. Şayet hidayete erersem, Rabbimin bana vahyetmesinden ötürü ererim. O, muhakkak ki Semi'dir. Karib'tir.
|
İbni Kesir
De ki: Eğer ben, sapacak olsam, ancak kendi aleyhime sapmış olurum. Şayet hidayete erersem, Rabbimin bana vahyetmesinden ötürü ererim. O, muhakkak ki Semi'dir. Karib'tir. |
|
Sebe 50. Ayet
50. Ayet
Muhammed Esed
De ki: "Eğer sapkınlığa düşmüş olsaydım (kendi yüzümden ve) kendi aleyhime sapmış olurdum; ama eğer doğru yoldaysam, yalnızca Rabbimin bana vahyi sayesindedir, kuşkusuz O, en yakın olan, her şeyi işitendir!"
|
Muhammed Esed
De ki: "Eğer sapkınlığa düşmüş olsaydım (kendi yüzümden ve) kendi aleyhime sapmış olurdum; ama eğer doğru yoldaysam, yalnızca Rabbimin bana vahyi sayesindedir, kuşkusuz O, en yakın olan, her şeyi işitendir!" |
|
Sebe 50. Ayet
50. Ayet
Şaban Piriş
De ki: -Eğer saparsam, sapmam ancak kendi aleyhimedir, eğer doğru yola girersem bu da Rabbim bana vahyettiği içindir. O, herşeyi işitir, o çok yakındır.
|
Şaban Piriş
De ki: -Eğer saparsam, sapmam ancak kendi aleyhimedir, eğer doğru yola girersem bu da Rabbim bana vahyettiği içindir. O, herşeyi işitir, o çok yakındır. |
|
Sebe 50. Ayet
50. Ayet
Suat Yıldırım
De ki: "Eğer ben yoldan saparsam, kendi aleyhime olarak saparım. Şayet doğru yolu bulursam, bu da Rabbimin bana vahyetmesi sayesindedir. O herşeyi işitir, kullarına pek yakındır."
|
Suat Yıldırım
De ki: "Eğer ben yoldan saparsam, kendi aleyhime olarak saparım. Şayet doğru yolu bulursam, bu da Rabbimin bana vahyetmesi sayesindedir. O herşeyi işitir, kullarına pek yakındır." |
|
Sebe 50. Ayet
50. Ayet
Süleyman Ateş
De ki: "Eğer saparsam, kendi zararıma sapmış olurum. Eğer yolu bulursam, bu da Rabbimin bana vahyettiği (Kur'an) sayesindedir. Şüphesiz O, işitendir, yakındır."
|
Süleyman Ateş
De ki: "Eğer saparsam, kendi zararıma sapmış olurum. Eğer yolu bulursam, bu da Rabbimin bana vahyettiği (Kur'an) sayesindedir. Şüphesiz O, işitendir, yakındır." |
|
Sebe 50. Ayet
50. Ayet
Yaşar Nuri Öztürk
De ki: "Eğer saparsam, öz benliğim aleyhine saparım. Doğruyu ve güzeli bulursam bu, Rabbimin bana vahyettiği sayesindedir. Çünkü O, Semi'dir, Karib'dir."
|
Yaşar Nuri Öztürk
De ki: "Eğer saparsam, öz benliğim aleyhine saparım. Doğruyu ve güzeli bulursam bu, Rabbimin bana vahyettiği sayesindedir. Çünkü O, Semi'dir, Karib'dir." |
|
Sebe 50. Ayet
50. Ayet
Mustafa İslamoğlu
De ki: "Eğer ben saparsam kendi aleyhime sapmış olurum; yok eğer doğru yoldaysam, bu yalnızca Rabbimin bana ilettiği vahiy sayesindedir: şüphesiz O her şeyi işitir, O (kuluna şah damarından) çok daha yakındır.
|
Mustafa İslamoğlu
De ki: "Eğer ben saparsam kendi aleyhime sapmış olurum; yok eğer doğru yoldaysam, bu yalnızca Rabbimin bana ilettiği vahiy sayesindedir: şüphesiz O her şeyi işitir, O (kuluna şah damarından) çok daha yakındır. |
|
Sebe 50. Ayet
50. Ayet
Rashad Khalifa
Say, "If I go astray, I go astray because of my own shortcomings. And if I am guided, it is because of my Lord's inspiration. He is Hearer, Near."
|
Rashad Khalifa
Say, "If I go astray, I go astray because of my own shortcomings. And if I am guided, it is because of my Lord's inspiration. He is Hearer, Near." |
|
Sebe 50. Ayet
50. Ayet
The Monotheist Group
Say: "If I stray, then I stray to my own loss. And if I am guided, then it is because of what my Lord inspired to me. He is Hearer, Near."
|
The Monotheist Group
Say: "If I stray, then I stray to my own loss. And if I am guided, then it is because of what my Lord inspired to me. He is Hearer, Near." |
|
Sebe 50. Ayet
50. Ayet
Edip-Layth
Say, "If I stray, then I stray to my own loss. If I am guided, then it is because of what my Lord inspired to me. He is Hearer, Near."
|
Edip-Layth
Say, "If I stray, then I stray to my own loss. If I am guided, then it is because of what my Lord inspired to me. He is Hearer, Near." |
|
Sebe 50. Ayet
50. Ayet
Ali Rıza Safa
De ki: "Sapkınlığa sürüklenirsem, kendi benliğime karşı sapmış olurum. Ama doğru yola erişirsem, Efendimin bana bildirdiği sayesindedir. Kuşkusuz, O, Duyandır; Yakındır!"
|
Ali Rıza Safa
De ki: "Sapkınlığa sürüklenirsem, kendi benliğime karşı sapmış olurum. Ama doğru yola erişirsem, Efendimin bana bildirdiği sayesindedir. Kuşkusuz, O, Duyandır; Yakındır!" |
|
Sebe 50. Ayet
50. Ayet
Süleymaniye Vakfı
De ki:" Ben sapıtmışsam[1], bu sadece beni etkiler. Doğru yolu bulmuşsam Sahibimin (Rabbimin) bana vahyettiği şey sebebiyledir O işitir, pek yakındadır."
|
Süleymaniye Vakfı
De ki:" Ben sapıtmışsam[1], bu sadece beni etkiler. Doğru yolu bulmuşsam Sahibimin (Rabbimin) bana vahyettiği şey sebebiyledir O işitir, pek yakındadır." |
|
Sebe 50. Ayet
50. Ayet
Edip Yüksel
De ki: "Saparsam, kendi kusurumdandır, yolu bulursam Efendimin bana vahiy etmesindendir. O İşitendir, Yakındır."
|
Edip Yüksel
De ki: "Saparsam, kendi kusurumdandır, yolu bulursam Efendimin bana vahiy etmesindendir. O İşitendir, Yakındır." |
|
Sebe 50. Ayet
50. Ayet
Erhan Aktaş
De ki: "Eğer yanlış yola sapmışsam sadece kendi zararıma sapmış olurum. Eğer doğru yoldaysam, bilesiniz ki Rabb'imin bana verdiği vahiy sayesindedir. O, Her Şeyi Duyan'dır, En Yakın Olan'dır.
|
Erhan Aktaş
De ki: "Eğer yanlış yola sapmışsam sadece kendi zararıma sapmış olurum. Eğer doğru yoldaysam, bilesiniz ki Rabb'imin bana verdiği vahiy sayesindedir. O, Her Şeyi Duyan'dır, En Yakın Olan'dır. |
|
Sebe 50. Ayet
50. Ayet
Mehmet Okuyan
De ki: "(Gerçeklerden) saparsam, sadece kendi aleyhime sapmış olurum. Doğru yolu bulursam bu da Rabbimin bana vahyettiği (Kur'an) sayesindedir.[1] Şüphesiz ki O duyandır, yakındır."
|
Mehmet Okuyan
De ki: "(Gerçeklerden) saparsam, sadece kendi aleyhime sapmış olurum. Doğru yolu bulursam bu da Rabbimin bana vahyettiği (Kur'an) sayesindedir.[1] Şüphesiz ki O duyandır, yakındır." |
İletişime Geçin
Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.
Henüz Üye Değil misiniz?
Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.