Mealler

Şüphesiz bunda bir ibret vardır, ama yine çokları inanıcı değillerdir.

Bunda elbette bir mucize var, fakat onların çoğu mümin değiller.

Elbet bunda da alınacak bir ders mutlaka vardır; fakat insanların çoğu yine de inanmayacaklardır:

This should be a sufficient proof for them, but most of them are not believers.

Inthat is a sign, but most of them are not believers.