Mealler

Kaynağında dolmuş ibrikler, sürahiler ve kaselerle...

Kaynağından (doldurulmuş) testiler, ibrikler ve kadehler,

- Hizmetçileri kadehler, ibrikler ve kaynaktan doldurulmuş bardaklar ile etraflarında devamlı dolaşırlar. Ondan başları ağrımaz ve sarhoş da olmazlar.

(17-21) Ebediyen genç kalan uşaklar, onların etrafında; içmekle başlarının dönmeyeceği ve sarhoş olmayacakları, cennet pınarından doldurulmuş sürahileri, ibrikleri ve kadehleri, beğendikleri meyveleri ve arzu ettikleri kuş etlerini dolaştırırlar.

Kübler ve ibrıklerle me'ıynden bir piyale

Kaynağından (doldurulmuş) testiler, ibrikler ve kadehler,

"Main" (kaynağın) dan (dolu) büyük kablarla, ibriklerle ve kadehlerle.

Main'den büyük kaplarla, ibrikler ve kadehlerle.

tertemiz kaynakların suyundan doldurulmuş kaseler, ibrikler ve fincanlarla,

Tertemiz kaynağından doldurulmuş ibrikler, testiler ve fincanlarla...

(17-18) Etraflarında, cennet şarabından dolu testiler, sürahiler, kadehlerle, ebediliğe ermiş çocuklar dolaşıp hizmet ederler.

Akıp giden şarap kaynağından doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle.

Sürahiler, ibrikler ve öz kaynağından içkilerle doldurulmuş kadehler eşliğinde.

tarifsiz güzellikte bir kaynaktan doldurulmuş bir o kadar tarifsiz ibrikler ve kadehlerle sunulan (içecekler);

With cups, pitchers and pure drinks.

With cups, pitchers, and a cup of pure drink.

With cups and pitchers, drinks which are pure.

Tertemiz kaynaklardan doldurulmuş sürahiler, testiler ve kadehlerle.[489]

Kaynağından doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle gelir giderler.

Kaynaktan doldurulmuş bardaklar, sürahiler ve kadehlerle.

Kaynağından doldurulmuş testiler, ibrikler ve billur kadehler ile.

(17, 18) Çevrelerinde, kaynağından çıkan (suyla dolu) testiler, ibrikler ve kadehler bulunan uzun ömürlü gençler dolaşır.