Mealler

(Ki o gölge) ne serindir ve ne de kerim (cömertçe getirisi olan)!

Ki o, ne serindir, ne ferahlatıcı (kerim).

- İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde serin ve hoş olmayan kapkara dumandan bir gölge altındadırlar. Çünkü onlar bundan önce, varlık içinde sefahete dalmışlardı. Büyük günahı işlemekte ısrar edip dururlardı.

(42-44) Onlar, iliklere işleyen bir ateş ve bir kaynar su içindedirler. Ne serin ve ne de yararlı olan zifiri bir gölge içinde!.

Ne serin ne de kerim

Ki o, ne serindir, ne ferahlatıcı (kerim).

Ki (o gölge) ne serin, ne de faideli değildir.

Ne serindir, ne de hoştur.

ne serinleten, ne de rahatlatan (bir gölge).

Serinlik yok, bağış yok.

(43-44) Ne serin, ne de faydalı olmayan, kapkara duman tabakası altındadırlar.

Ki ne serindir, ne faydalı.

Ne serindir ne de cömert.

ne serinletici, ne de rahatlatıcı...

Never cool, never tolerable.

Neither cool, nor helpful.

Neither cool, nor helpful.

Serinletmez; zaten bir sunu değildir.

Orası ne serinletir ne de rahatlık yüzü gösterir.

Ne soğuktur, ne de yararlı.

Serin olmayan, faydası olamayan!

(42, 43, 44) (Onlar) içlerine işleyen bir ateş ve kaynar su ile serinliği de rahatlatması da olmayan zifiri bir karanlığın içinde olacaklardır.