Mealler

/ Mealler / Liste

Mehmet Okuyan - Nur Suresi - Mealler

Takip Sure Ayetler Meal
Nur 31. Ayet 31. Ayet Mehmet Okuyan Mümin kadınlara da söyle: "Gözlerini (harama bakmaktan) kıssınlar[1] ve namuslarını korusunlar! (Kendiliğinden) görünen kısımları hariç olmak üzere,[2] ziynetlerini (süslerini) açmasınlar! Başörtülerini, yakalarının üzerine vurup (salsın)lar![3] Kocaları veya babaları veya kocalarının babaları veya kendi oğulları veya kocalarının oğulları veya erkek kardeşleri veya erkek kardeşlerinin oğulları veya kız kardeşlerinin oğulları veya kendi kadınları veya (meşru olarak) ellerinin altında bulunanlar veya şehvet sahibi olmayıp (evde) bulunan erkek (yaşlı hizmetçiler) veya kadınların avretlerinin henüz farkında olmayan çocuklardan başkasına ziynetlerini açmasınlar! Gizlemekte oldukları ziynetleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar! Ey müminler! Hep birden Allah'a yönelin ki kurtulasınız!"
Mehmet Okuyan

Mümin kadınlara da söyle: "Gözlerini (harama bakmaktan) kıssınlar[1] ve namuslarını korusunlar! (Kendiliğinden) görünen kısımları hariç olmak üzere,[2] ziynetlerini (süslerini) açmasınlar! Başörtülerini, yakalarının üzerine vurup (salsın)lar![3] Kocaları veya babaları veya kocalarının babaları veya kendi oğulları veya kocalarının oğulları veya erkek kardeşleri veya erkek kardeşlerinin oğulları veya kız kardeşlerinin oğulları veya kendi kadınları veya (meşru olarak) ellerinin altında bulunanlar veya şehvet sahibi olmayıp (evde) bulunan erkek (yaşlı hizmetçiler) veya kadınların avretlerinin henüz farkında olmayan çocuklardan başkasına ziynetlerini açmasınlar! Gizlemekte oldukları ziynetleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar! Ey müminler! Hep birden Allah'a yönelin ki kurtulasınız!"

Dip Notlar
Nur 32. Ayet 32. Ayet Mehmet Okuyan İçinizden bekârları, kölelerinizden ve cariyelerinizden (durumu evlenmeye) elverişli olanları evlendirin! Fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir.[1]Allah (imkânları) geniş olandır, bilendir.
Mehmet Okuyan

İçinizden bekârları, kölelerinizden ve cariyelerinizden (durumu evlenmeye) elverişli olanları evlendirin! Fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir.[1]Allah (imkânları) geniş olandır, bilendir.

Dip Notlar
Nur 33. Ayet 33. Ayet Mehmet Okuyan Nikâh (imkânı) bulamayanlar, Allah lütfundan kendilerini zenginleştirene kadar namuslu olsunlar! Kendilerinde bir hayır görüyorsanız ellerinizin sahip olduklarından (kölelerden ve cariyelerden) özgürlük sözleşmesi yapmak isteyenlerle hemen özgürlük sözleşmesi yapın! Allah'ın size vermiş olduğu maldan (servetten) siz de onlara verin![1] Dünya hayatının geçici menfaatini elde edeceksiniz diye namuslu olmak isteyen genç cariyelerinizi fuhşa zorlamayın! Kim onları zorlarsa, (bilinmelidir ki) zorlanmalarından sonra Allah (o zorlananlar için) çok bağışlayandır, çok merhametlidir.
Mehmet Okuyan

Nikâh (imkânı) bulamayanlar, Allah lütfundan kendilerini zenginleştirene kadar namuslu olsunlar! Kendilerinde bir hayır görüyorsanız ellerinizin sahip olduklarından (kölelerden ve cariyelerden) özgürlük sözleşmesi yapmak isteyenlerle hemen özgürlük sözleşmesi yapın! Allah'ın size vermiş olduğu maldan (servetten) siz de onlara verin![1] Dünya hayatının geçici menfaatini elde edeceksiniz diye namuslu olmak isteyen genç cariyelerinizi fuhşa zorlamayın! Kim onları zorlarsa, (bilinmelidir ki) zorlanmalarından sonra Allah (o zorlananlar için) çok bağışlayandır, çok merhametlidir.

Dip Notlar
Nur 34. Ayet 34. Ayet Mehmet Okuyan Yemin olsun ki biz size apaçık ayetler, sizden önce geçmiş olanlardan bir örnek ve muttakîler (duyarlı olanlar) için bir öğüt indirdik.
Mehmet Okuyan

Yemin olsun ki biz size apaçık ayetler, sizden önce geçmiş olanlardan bir örnek ve muttakîler (duyarlı olanlar) için bir öğüt indirdik.

Nur 35. Ayet 35. Ayet Mehmet Okuyan Allah göklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun durumu, içinde kandil bulunan bir oyuk gibidir. O kandil, cam (billur) bir fanus içindedir. O fanus da sanki inci (görünümlü) bir gezegen gibidir ki doğuya da batıya da ait olmayan bereketli bir ağaçtan, yani zeytinden (çıkan yağ ile) tutuşturulur. O (ağac)ın yağı, kendisine ateş değmese bile neredeyse nûr (ışık) verir. (Bu), nûr üstüne nûrdur. Allah dileyeni (layık gördüğü) kimseyi nûruna ulaştırır. Allah insanlara (işte böyle) örnekler verir. Allah her şeyi bilendir.[1]
Mehmet Okuyan

Allah göklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun durumu, içinde kandil bulunan bir oyuk gibidir. O kandil, cam (billur) bir fanus içindedir. O fanus da sanki inci (görünümlü) bir gezegen gibidir ki doğuya da batıya da ait olmayan bereketli bir ağaçtan, yani zeytinden (çıkan yağ ile) tutuşturulur. O (ağac)ın yağı, kendisine ateş değmese bile neredeyse nûr (ışık) verir. (Bu), nûr üstüne nûrdur. Allah dileyeni (layık gördüğü) kimseyi nûruna ulaştırır. Allah insanlara (işte böyle) örnekler verir. Allah her şeyi bilendir.[1]

Dip Notlar

İletişime Geçin

Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.

image image

Henüz Üye Değil misiniz?

Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.

image image