Mealler
Kıyamet Suresi - Mealler
Takip | Sure Ayetler | Meal |
---|---|---|
|
Erhan Aktaş
Telaşla, geçiştirmeye çalışarak, dilini dolaştırıp durma![1] |
|
Kıyamet 16. Ayet
16. Ayet
Mehmet Okuyan
(Ey suçlu kişi)! Artık onu (hakkındaki hükmü) çabucak almak için dilini kımıldatma![1]
|
Mehmet Okuyan
(Ey suçlu kişi)! Artık onu (hakkındaki hükmü) çabucak almak için dilini kımıldatma![1] |
|
|
Ahmed Hulusi
Muhakkak ki Onu cem' etmek ve Onun okunması bize aittir. |
|
Kıyamet 17. Ayet
17. Ayet
Ali Bulaç
Şüphesiz, onu (kalbinde) toplamak ve onu (sana) okutmak bize ait (bir iş)tir.
|
Ali Bulaç
Şüphesiz, onu (kalbinde) toplamak ve onu (sana) okutmak bize ait (bir iş)tir. |
|
Kıyamet 17. Ayet
17. Ayet
Bayraktar Bayraklı
Şüphesiz onu kalbinde toplamak ve sana okutturmak yalnızca bize aittir.
|
Bayraktar Bayraklı
Şüphesiz onu kalbinde toplamak ve sana okutturmak yalnızca bize aittir. |
|
|
Diyanet İşleri
Şüphesiz onu toplamak ve okumak bize aittir. |
|
|
Elmalılı Hamdi Yazır
Çünkü bize aiddir onun cem'i ve Kur'anı |
|
Kıyamet 17. Ayet
17. Ayet
Gültekin Onan
Şüphesiz, onu (kalbinde) toplamak ve onu (sana) okutmak bize ait (bir iş)tir.
|
Gültekin Onan
Şüphesiz, onu (kalbinde) toplamak ve onu (sana) okutmak bize ait (bir iş)tir. |
|
Kıyamet 17. Ayet
17. Ayet
Hasan Basri Çantay
Onu (göğsünde) toplamak, onu (dilinde akıtıb) okutmak şübhesiz bize aiddir.
|
Hasan Basri Çantay
Onu (göğsünde) toplamak, onu (dilinde akıtıb) okutmak şübhesiz bize aiddir. |
|
|
İbni Kesir
Şüphesiz onu toplamak ve okutmak Bize aittir. |
|
Kıyamet 17. Ayet
17. Ayet
Muhammed Esed
çünkü onu (senin kalbine) yerleştirmek ve (gerektiğinde) okutturmak Bizim işimizdir.
|
Muhammed Esed
çünkü onu (senin kalbine) yerleştirmek ve (gerektiğinde) okutturmak Bizim işimizdir. |
|
|
Şaban Piriş
Şüphesiz, onu toplayıp, okumak bize düşer. |
|
Kıyamet 17. Ayet
17. Ayet
Suat Yıldırım
Çünkü vahyi senin kalbinde toplamak ve onu okutmak Bize ait bir iştir.
|
Suat Yıldırım
Çünkü vahyi senin kalbinde toplamak ve onu okutmak Bize ait bir iştir. |
|
|
Süleyman Ateş
Onu (senin kalbinde) toplamak ve (sana) okumak bize düşer. |
|
|
Yaşar Nuri Öztürk
Onu toplamak ve okumak bize düşer. |
|
|
Mustafa İslamoğlu
Şüphesiz onun toplanması da okunuşu da bize düşer; |
|
|
Rashad Khalifa
It is we who will collect it into Quran. |
|
|
The Monotheist Group
It is for Us to gather and relate it. |
|
|
Edip-Layth
It is for Us to collect it and relate it. |
|
|
Ali Rıza Safa
Kuşkusuz, Onu toplamak ve okutmak, Bize özgüdür.[552] |
|
Kıyamet 17. Ayet
17. Ayet
Süleymaniye Vakfı
(Yaptığını da yapmadığını da) toparlayıp bir araya getirmek bizim işimizdir.
|
Süleymaniye Vakfı
(Yaptığını da yapmadığını da) toparlayıp bir araya getirmek bizim işimizdir. |
|
|
Edip Yüksel
Onu toplamak da okutmak da bize düşer. |
|
|
Erhan Aktaş
Kuşkusuz, onun toplanması ve okunması Bize aittir.[1] |
|
|
Mehmet Okuyan
Şüphesiz ki onun toplanması ve okunması sadece bize aittir. |
|
|
Ahmed Hulusi
Onu okuduğumuzda, Onun okumasına tabi ol! |
|
|
Ali Bulaç
Şu halde, Biz onu okuduğumuz zaman, sen de onun okunuşunu izle. |
|
|
Bayraktar Bayraklı
Biz onu okuttuğumuz zaman, onun okunuşunu takip et! |
|
|
Diyanet İşleri
O halde, biz onu okuduğumuz zaman, onun okunuşuna uy. |
|
|
Elmalılı Hamdi Yazır
Biz okuduk mu o vakıt ta'kıyb et o Kur'anı |
|
Kıyamet 18. Ayet
18. Ayet
Gültekin Onan
Şu halde, biz onu okuduğumuz zaman, sen de onun okunuşunu izle.
|
Gültekin Onan
Şu halde, biz onu okuduğumuz zaman, sen de onun okunuşunu izle. |
|
Kıyamet 18. Ayet
18. Ayet
Hasan Basri Çantay
Öyleyse biz onu okuduğumuz vakit sen onun kıraatine uy.
|
Hasan Basri Çantay
Öyleyse biz onu okuduğumuz vakit sen onun kıraatine uy. |
|
|
İbni Kesir
Öyleyse Biz, onu okuduğumuz vakit; sen, onun okunuşunu dinle. |
|
Kıyamet 18. Ayet
18. Ayet
Muhammed Esed
Böylece, onu telaffuz ettiğimiz zaman, kelimelerini (bütün zihnini vererek) takip et,
|
Muhammed Esed
Böylece, onu telaffuz ettiğimiz zaman, kelimelerini (bütün zihnini vererek) takip et, |
|
|
Şaban Piriş
Onu okuduğumuz zaman onun okunuşuna tabi ol. |
|
Kıyamet 18. Ayet
18. Ayet
Suat Yıldırım
O halde Biz Kur'an'ı okuduğumuzda, sen de onun okunuşunu izle!
|
Suat Yıldırım
O halde Biz Kur'an'ı okuduğumuzda, sen de onun okunuşunu izle! |
|
|
Süleyman Ateş
O halde sana Kur'an'ı okuduğumuz zaman onun okunuşunu izle. |
|
|
Yaşar Nuri Öztürk
O halde, biz onu okuduğumuzda, sen onun okunuşunu izle. |
|
Kıyamet 18. Ayet
18. Ayet
Mustafa İslamoğlu
artık Biz onu okuduğumuzda sen sadece onun okunuşunu izle;
|
Mustafa İslamoğlu
artık Biz onu okuduğumuzda sen sadece onun okunuşunu izle; |
|
|
Rashad Khalifa
Once we recite it, you shall follow such a Quran. |
|
Kıyamet 18. Ayet
18. Ayet
The Monotheist Group
So when We relate it, you shall follow its revelation.
|
The Monotheist Group
So when We relate it, you shall follow its revelation. |
|
|
Edip-Layth
So when We relate it, you shall follow its revelation. |
|
|
Ali Rıza Safa
Öyleyse Onu okuduğumuzda, Onun okunuşunu izle. |
|
|
Süleymaniye Vakfı
Biz onu okurken sen okunanı takip et. |
|
|
Edip Yüksel
Biz onu okuduğumuz zaman, onun okunuşunu izle. |
|
|
Erhan Aktaş
O halde onu okuduğumuz zaman, onun okunuşuna tabi ol.[1] |
|
|
Mehmet Okuyan
Biz onu okuduğumuz zaman okunuşunu takip et! |
|
Kıyamet 19. Ayet
19. Ayet
Ahmed Hulusi
Sonra, muhakkak ki Onun beyanı (açığa çıkarılması) da bize aittir.
|
Ahmed Hulusi
Sonra, muhakkak ki Onun beyanı (açığa çıkarılması) da bize aittir. |
|
|
Ali Bulaç
Sonra muhakkak onu açıklamak Bize ait (bir iş)tir. |
|
|
Bayraktar Bayraklı
Sonra onu açıklamak da yalnız bize düşer. |
|
|
Diyanet İşleri
Sonra onu açıklamak da bize aittir. |
İletişime Geçin
Yardıma mı ihtiyacınız var? Hızlı bir şekilde yardım için destek ekibimizle iletişime geçin.
Henüz Üye Değil misiniz?
Kaydolun! Kendinize özel takip ve favori listeleri oluşturabilirsiniz.